Geçen sayımızda sizlere Avukatlık Kanunu’nun 35 – A maddesi ve uygulaması hakkında bilgiler sunmuştuk. Aslında bu uygulamanın, konkordatoyu engelleyeceği yani şirketlerin, tacirlerin konkordatosuz da ayakta kalabilmesini sağlayabileceğini belirmiştik. Konkordatonun oldukça pahalı bir uygulama olması sebebiyle 35-A uygulamasının öneminin bir kez daha ortaya çıkmış olduğu kanaatindeyiz.
Konkordatoya gelirsek; Yasalarımıza göre Borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu konkordato talep edebilir.
Konkordato sermaye şirketi olsun olmasın bütün borçlular için geçerlidir. Konkordato iflas ertelemenin aksine sermaye şirketi olmayan (kolektif, komandit şirketler gibi) şirketler ve şahıslar için de uygulanabilir. Kısaca vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe ihtimali bulunan bütün borçlular asliye ticaret mahkemesinden konkordato talep edebilirler.
Mahkemenin vereceği geçici konkordato mühleti ile;
- Borçlu aleyhine amme alacakları dahil icra takibi yapılamaz,
- Başlayan icra takipleri durur,
- İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kararları
uygulanamaz,
Mahkemenin geçici mühlet kararı ile uygulamaya geçen bu tedbirler borçluya rahat bir nefes aldırır ve böylece borçlu işlerini düzene koymak ve borçlarını ödemek için son bir fırsat yakalamış olur.
Ancak bu yasal düzenleme, yüksek gider avansları nedeni ile uygulanması zor bir iştir. Çünkü, Asliye Ticaret Mahkemelerimiz konkordato talep eden işletmelere alacak miktarına ve alacaklı sayısını gözetmeden aylık 5 bin lira civarında ücretle 3 komiser tayin etmekte ve bunun 5 Ay süreyle ödenmesine karar vermektedirler.
7101 sayılı yasanın 25 inci maddesi ile değişik İİK 297/1 “Borçlu, komiserin nezareti altında işlerine devam edebilir. Şu kadar ki, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde mahkeme, bazı işlemlerin geçerli olarak ancak komiserin izni ile yapılmasına veya borçlunun yerine komiserin işletmenin faaliyetini devam ettirmesine karar verebilir.” demektedir.
Bu düzenlemeye göre asliye ticaret mahkemeleri şirket temsilcisinin yetkilerini kısmen veya tamamen komisere devrine hükmedebileceklerdir. Uygulamada asliye ticaret mahkemeleri ödemelerin komiser onayı ile yapılmasına hükmetmektedir.
Şirket veya tacir borca batık ve borç ödeme güçlüğü içindeyse iki yol izleyebilir;
Birincisi, geçen sayımızdaki 35-A uygulamasının özel
bir şeklidir. Bu noktada 35 –A uygulaması için borca batık veya ödeme güçlüğü
içinde olmak gerekmediğini önemle belirtmek isteriz. İhtilaflı her tür alacak
ve borç için uygulanabilir. Yasalarımızda açıkça düzenlenmiş bir özel
konkordato mevcut değildir. Alacaklılar ile borçlunun borçların tasfiyesi
konusunda uzlaşmalarına bir nevi özel konkordato denebilir. Uzlaşmanın
alacaklılara güven vermesi için resmi nitelik kazanması gerektiği açıktır.
Borçlu ile alacaklılar arasında yapılacak bu özel anlaşmaların resmiyet
kazanması Av. Kanunu 35-A uygulaması ile de mümkündür. Asliye Ticaret
Mahkemesine başvurmak şart değildir. Anlaşmanın resmiyet kazanması için uzlaşma
tutanağının avukat ve alacaklılar tarafından birlikte imzalanması yeterlidir.
Avukatlar, avukatlık kanununun verdiği yetki ile
alacaklılara uzlaşma önerisinde bulunabilirler. Alacaklıların avukatın
önerisini kabul etmeleri halinde varılan uzlaşma bir tutanakla tespit edilir ve
tutanak avukat ve alacaklılar tarafından imzalanırsa bu tutanak artık yasal olarak bir ilam niteliğindedir.Borçlunun
bu tutanakla tespit edilen ödeme planına uymaması halinde alacaklılar ilamlı
takibe geçebilecektir. İlamlı takibe ise yapılabilecek itirazlar çok
sınırlıdır. Bu nedenlerle artık borçlunun icraya başvurmamaları için
alacaklıları oyalamasından söz edilemez.
Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yapılacak Konkordato başvurusunun şekil ve kapsamı ile mahkemenin uygun bulacağı iyileştirme(kurtarma) projesinin esasları konusunu bir sonraki yazımıza bırakarak bu aşamada ilan edilecek konkordato ile borçluya sağlanan en esaslı imkanı ve şeklini özetleyerek yazımıza son veriyoruz. Sağlıcakla hayırlı işler dileriz.
Konkortado
ilanı ile; İCRA TAKİPLERİ DURUR
Konkordato talebi üzerine mahkeme, kanunda belirtilen
belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl
geçici mühlet kararı verir. Geçici
mühlet kararı ile devletin vergi alacakları, sair tüm amme alacakları dahil
bütün takipler durur.
Mahkeme üç ay için geçici mühlet
kararı verecektir, gerekli görürse geçici mühleti iki ay daha uzatabilir.
Geçici mühlet içerisinde mahkeme
Konkordato projesini yeterli bulursa bir yıllık kesin mühlet kararı verir.
Kesin mühlet altı ay uzatılabilir.
Mahkeme geçici mühlet kararı ile birlikte bir veya birden
fazla hükümet komiseri atar.
Hükümet komiserlerinin görevi firmanın işlerini
yakından izlemek ve mahkemeye rapor vermektir.
İlk yorum yapan olun