Vestel Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Duygu Badem Uylukçuoğlu
Vestel Yurtiçi Satış Genel Müdür Yardımcısı Tarık Leloğlu
Beyaz eşya sektörünün lider markalarından olan Vestel’in son dönemde farklı projeleri ile öne çıkıyor. Şu anda şirketin gündeminde olan, güncel çalışmalarından bahseder misiniz?
Duygu Badem Uylukçuoğlu: Değişime öncülük eden marka olarak yeni iş modellerinin geliştirilmesi üzerine çalışmalarımız devam ediyor. Çünkü biz her şeyden önce sektörümüzü farklı tanımlıyoruz. Biz beyaz eşya sektörünü dayanıklı tüketimden ziyade hizmet ve perakende sektörü olarak görüyoruz. Çerçeve bu olunca da içinde aldığınız aksiyonlar tamamen farklılaşıyor. Bu nedenle, biz sadece hizmetle değil tüketiciye dokunduğumuz her unsurda ve durumda farklılaşmayı olmazsa olmaz olarak görüyor ve standart olmayı kabul etmiyoruz.
Bu kapsamda IOT ve buna bağlı ürün ve hizmetler bizim önceliklerimiz arasında. Fakat IOT projelerini biz sadece ürün olarak görmüyoruz. Bunları hizmet modelleri ve abonelik sistemi ile birleştirebilirsek anlamlı olacağına inanıyoruz.
Bu bağ bize aslında ekosistem kurmanın da yolunu açıyor. Tüketici bağlılığı giderek zayıflıyor. İhtiyaçlar farklılaşıyor. Biz tüketicilerimizin tüm ihtiyaçlarını Vestel ile karşılayabilecekleri ve onlarla uzun yıllar iletişimde olabileceğimiz bir ekosistem kurmanın hazırlığı içindeyiz.
VFİT ekosistemi bunun en yeni örneklerinden. Bu ekosisteme üye olan tüketicilerimiz için uyku kalitesini arttırmaya, sağlıklı yaşama dair ek hizmetler sunmayı hedefliyoruz. Akıllı bileklik, tartı ve uygulama entegrasyonu ile hayata geçirdiğimiz bu ekosistem, 2020 ortasında, akıllı saat, uyku bandı, hava düzenleyiciler gibi pek çok ürünle büyüyecek. Bu sistem daha sonra sağlıklı beslenme ve sigorta sektörü gibi birçok yan sektörle de konuşur hale gelecek.
Bunun gibi iş birlikleri bizim için farklı teknolojilerde de önemli hale gelecek. Örnek; Kolay Gelsin teknolojisi ise Procter&Gamble ile ortaklaşa yürüttüğümüz bir proje. Bu teknoloji ile Vestel çamaşır makinesi kullanıcıları, mobil uygulama üzerinden tek tuşla otomatik deterjan siparişi verebiliyor. Tüketici kendi ihtiyacına yönelik olarak tek seferde oluşturduğu siparişe her ihtiyacı olduğunda kargo bedeli ödemeden avantajlı fiyatlarla ulaşabiliyor. Projenin ikinci safhası ‘otomatik dozaj sistemli’ çamaşır makineleri, deterjan seviyesi belli bir sınırın altına indiğinde kendi deterjan siparişini verip ürünün eve teslim edilmesini sağlayacak. 2020’de bu tarz marka iş birliklerine de ağırlık vereceğiz.
Çok kısa değinmek istediğim bir başka noktada entegre perakende. Biz bunu aslında 10 yıldır yapıyoruz. Bugün gündem olmadı, ama bugün Artan online hacmi ile daha öncelikli.
Bu ne demek; tüketici artık online offline ayrımı yapmıyor ama şirketler yapılarında bu entegrasyonu sağlamakta zorlanıyor. Biz online ticareti de fiyatla farklılaşan bir kanaldan ziyade hizmetle farklılaşan bir noktaya taşıyarak burada da farklılaşacağız. Ne demek istiyorum, bugün Sivas’tan bir müşterimiz online ticaretten bir ürün alacak, biz bu ürünü kendisine geleneksel satış ağımızı kullanarak o gün teslim edeceğiz. Aynı gün! Ve tüketicinin o gün için istediği aralıkta servis hizmeti alma seçeneği olacak.
Peki bu entegre perakende sistemi içinde Hepyeni, Vtaksit gibi projelerinizin rolü ne olacak?
Duygu Badem Uylukçuoğlu: 2018 ikinci çeyrekte lanse ettiğimiz V Hepyeni ve V Taksit uygulamalarımız güçlenerek devam ediyor. 2018’de 15 bine ulaşan abone sayımız 2019’de 25 bin oldu. Bu kurguda şu an kahve makinesi yanında verdiğimiz yıllık abonelikle kahve hizmeti şu an tüketicilerimizden büyük ilgi görüyor. Ayrıca 2020 yılı başlarında hayata geçireceğimiz Vestelcell projesi ile data hizmeti sunmaya başlayacağız ve bu uygulamalara güç katacağız.
Vestel Ar-Ge yatırımları ve teknolojiye yaklaşımı ile de sektörün öncü firmalarından biri. Bu alandaki yatırımlarınız hangi aşamada? Önümüzdeki dönemde nasıl bir süreç izleyeceksiniz?
Duygu Badem Uylukçuoğlu: Özellikle son 5 yıldır odaklandığımız Endüstri 4.0 kavramı ‘Mobilite’ ve ‘Bağlanabilirlik’ teknolojileri, Ar-Ge çalışmalarının önemli bir ayağını oluşturuyor. Bu konuda Türkiye’de öncü şirketlerdeniz. Kendimizi Endüstri 4.0’ın en büyük sahiplenicisi olarak konumlandırıyoruz. Ancak daha yapacak çok yatırımımız var ve yatırıma devam ediyoruz. Tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırmak, zaman kazanmalarını sağlayacak her türlü teknolojiyi ürünlerimize entegre ediyoruz. Bunun için yerli yabancı şirketlerle iş birliğine gidiyoruz. 2019 yılında dünya standartlarına teknoloji geliştirmeye ve üretmeye devam edeceğiz. Beyaz eşya veya TV üreticisi olmanın ötesinde bir teknoloji şirketi olarak Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarımız artarak devam edecek. Biliyorsunuz çok taze bir gelişme; Avrupa’nın en büyük üretim tesislerinden Vestel Elektronik, geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin en iyi Ar-Ge’si seçildi. Gururluyuz.
Tüketicilerinizle buluşma alanlarınız olan satış noktalarında nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Tarık Leloğlu: Tüketiciyle buluşma noktamız bayilerimiz ve kurumsal mağazalarımızda ürün tasarım ve teknik detaylarına hakim, satışta ve sonrasında tam destek veren güler yüzlü ve enerjik ekibimizle faaliyet gösteriyoruz. Türkiye’nin Gururla Yerli markası olarak ülkemizin dört bir yanına ürünlerimizi ulaştırıyor, Türkiye Vestellendirme hedefimiz doğrultusunda, her haneye en az bir Vestel ürünüyle girme yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Satış ve pazarlama alanında genel yaklaşımınız ve stratejileriniz nasıldır? Özellikle dijitalleşmenin yoğunlaştığı bugünlerde nasıl bir yol izliyorsunuz?
Duygu Badem Uylukçuoğlu: Biz Vestel olarak, kurulduğumuz günden bu yana Dünya’nın ve Türkiye’nin dört bir yanına yenilikçi teknolojiyi farklılaşan hizmet ve iş modelleri ile ulaştırmayı, bunu da erişilebilir imkanlarla yapmayı hedefliyoruz.
Bizim için Tüketici merkezdir. Tüketici içgörüsü ile hareket ederiz ve ürünlerimiz ve hizmetlerimizin tüketici faydasından hareketle şekillenir. Müşterimizi tanırız ve biliriz. Yeni dönemdeki bilişim altyapısı bize artık daha geniş imkanlar sunuyor. Bu imkanları da kullanarak; yenilikçi olmak, yapılmayanı yapmak, uçtan uca Vestel deneyimi ile kusursuz müşteri memnuniyeti sağlamak hedefimizdir.
Tüketicinin yönelimlerine uygun iş üretmeye özen gösteriyoruz. Müşterilerimizin talep ve beklentilerini ilk sıraya koyduğumuz müşteri merkezli stratejimizin gerektirdiği şekilde müşteri odaklı bir kültür yarattık ve bunu yaşatmak için maksimum çaba gösteriyoruz. Dijitalleşme hiç olmadığı kadar hızlı ilerleme kaydediyor ve bu süreç devam edecek. Dijital kanal deneyiminde üst düzey memnuniyet sağlamayı hedeflerken insandan, duygusal deneyim vaadinden ve kişiselleştirme olanağı sunmaktan ödün vermiyoruz. Bunlar ufak gibi görünen, ama insana dokunan ve müşteriyle aramızdaki duygusal bağı koruyan faktörler.
Perakendecilik sektörünün gidişatı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Tarık Leloğlu: Değişen ekonomik gerçekler ve koşullar yatırımcıları her geçen gün yeni sorunlarla baş başa bırakıyor. 2000’li yılların başlarından itibaren ülkenin yeniden yapılanması ile ilgili inşaat sektörü çok önemli bir rol aldı ve ülke ekonomisinin büyüme motoru oldu. Günümüzde ise inşaat sektörünün karlılığı oldukça düşmüş durumda ve girişimciler yeni inşaat projelerine başlama konusunda eskisi kadar cesur değiller. Beyaz eşya ve elektronik pazarına dayanıklı tüketim değil, bizce artık yarı hızlı tüketim pazarı demek gerekiyor. Zira bundan 20 yıl önce buzdolabı yenileme aralığı 20 yılken şu an 9 yıla düşmüş durumda. Pazar büyümelerine bakıldığında krizlerden en az etkilenen sektörlerden biriyiz. Kriz dahi olsa insanlar evlenmeye devam ediyor ya da gençlerimiz üniversite okumak için farklı şehirlere taşınmaya devam ediyorlar. 20 yıla yakın tecrübeme dayanarak rahatlıkla söyleyebilirim ki; beyaz eşya ticareti doğru marka, doğru lokasyon ve doğru ekiple yapıldığında yapılabilecek en doğru girişimdir. Şöyle ki; bayilerimizin doğru lokasyondaki mağazayı bulmasından tutun da, mağazadaki ürünlerin teşhir edilmesine kadar, ürün bilgisi eğitimlerinin tamamlanması, ürünlerin son tüketicilere sorunsuzca ulaştırılması, tüketici şikâyetlerinin karşılanması bizim tarafımızdan yapılıyor. Bizim bayimizden beklediğimiz; sadece ve sadece tüketiciler ile ilgilenip ona doğru bilgileri aktarması. Günümüz şartlarında hemen hemen bütün iş yükünü üstlendiğimiz bir yapıda dayanıklı tüketim ve kullanıcı elektroniği bayiliğinin diğer iş kollarına göre çok tercih edilebilir bir iş alanı olduğunu düşünüyorum.
Tüm dünyada hızla gelişen teknoloji ve dijitalleşme süreci ile birlikte e-ticaretin önemi giderek artıyor. Küçük ev aletleri sektöründe e-ticaret hacmi ve çalışmaları nasıl? Sektörel olarak genel bir değerlendirme alabilir miyiz?
Duygu Badem Uylukçuoğlu: Dünya dijitalleşiyor ve dönüşüm kaçınılmaz hale geliyor. Vestel ise bu dönüşümün öncüleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. E-ticaret bizim sektörümüzde henüz tek haneli seviyelerde fakat biliyorsunuz biz ülke olarak gelişmiş ülkelerin istatistiklerini yakından takip trendine sahip bir ülkeyiz. O yüzden e-ticaret için önümüzdeki 2 yıl çok önemli.
Anlık gelişmelere hızlı adapte olan bir yapıya sahibiz. Hız çok önemli. Ama hızlı olmak için hızlı karar almak lazım. Bunun içinde, bilgi ile donanmış ve o ana hazır olmanız gerekiyor. Vestel olarak farklı olanı yapmak, yapılmamışı hayata geçirmek dijital stratejimizin temel taşlarından. Bahsettiğim entegre yapı ile, biz e-ticaret’te, hizmetle farklılaşacağız.
Vestel bayi ağı anlamında Türkiye’nin en büyük ve önemli şirketlerinden biri. Bayileşme konusunda nasıl bir strateji izliyorsunuz? Birlikte çalıştığınız bayilerinizi nasıl ve hangi kriterlere göre seçiyorsunuz?
Tarık Leloğlu: Yeni bayiliklerde öncelikle mağazanın konum itibari ile iyi bir perakende noktası olmasını önemsiyoruz. Perakendeci bakış açısını benimsemiş, işimizi sahiplenecek, Vestel ruhunu taşıyacak bayiler ile ilerlemek istiyoruz. Vestel ruhundan kastımız nedir; kurumsal kimliğimizi doğru yansıtacak, ürünlerimiz hakkında doğru bilgilere sahip olacak ve bunları uygun şekilde teşhir edecek olmaları önemli. Bayilerimizin tüm satış öncesi ve sonrası hizmetleri ile birebir ilgilenmesi oldukça önemli. Tüketicinin mağazaya girişinden itibaren alışveriş deneyimi, satış sonrası hizmetlerinin takibi, tüketicinin geri bildirimleri ile bizzat ilgilenerek 360 derece alışveriş deneyimi sağlamak marka ve tüketici arasında sağlam bağlar oluşturuyor. Özetle; işine, Vestel markasına ve bizler için çok önemli olan tüketicilerimizin ihtiyaçlarına sahip çıkacak kişilerle ilerlemek her zaman önceliğimiz.
Çalıştığınız bayiler ile iletişiminiz nasıl? Bayiler konusundaki yaklaşımınızdan biraz bahsedebilir misiniz?
Tarık Leloğlu: Onları iş ortağı gibi görüyoruz. Bunu hissettirmeye özen gösteriyoruz. Bilgi alışverişi çok hızlı bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Çözüm odaklı bir yaklaşım ile sorunlar hızlı bir şekilde çözüme kavuşturuyoruz. Yeri geldiğinde kendilerine doğrudan danışmanlık hizmeti veriyoruz. Birlikte başarmak adına ciddi bir performans sergiliyoruz. Birlikte hem ulusalda hem de hem de yerelde çok yoğun ve başarılı reklam çalışmaları yapıyoruz. Bölgesel iletişim çalışmaları ile diğer firmalara göre fark yaratıyoruz.
Pazarı ve satışları etkileyen en önemli faktörlerden biri de dijitalleşme. Mobilitenin ve dijitalleşmenin pazardaki önemi nedir?
Tarık Leloğlu: Perakende sektörünü müşteri talepleri şekillendiriyor. Müşteri davranışlarını iyi okuyan, talepleri zamanında alıp bu talepler doğrultusunda faaliyetlerine yön veren firmalar başarılı oluyor. Perakende sektörü aktörlerinin toplumun yapısındaki değişimleri izlemesi ve hızlı davranması gerekiyor. Artık gündemimiz akıllı cihazlar, birbiriyle iletişim kuran teknolojiler, deneyim mağazaları, akıllı mağazalar. Vestel olarak değişime öncülük etmeyi misyon ediniyoruz. Bu nedenle yatırımlarımızın odağına dijitalleşmeyi aldık. Tüketici alışkanlıklarının değişmesi, tüketicinin artık tek bir kanaldan değil birçok kanaldan bilgiye hızla ulaşarak karar mekanizmalarını yönetmesi, değişen alışveriş davranışları gibi faktörler bizi buna yönlendiriyor.
Duygu Badem Uylukçuoğlu: Tüketicimiz, her bir perakendeciyi, sanal ve gerçek dünya arasında ayrım yapmaksızın erişilebilir tek bir marka olarak görüyor. Bizim gibi geleneksel bayi kanalının güçlü olduğu sektörlerde bu geçiş biraz daha zorlu olabilir gibi düşünülebilir. Ama bizim iş ortaklarımız da bu konunun öneminin farkında. İş ortaklarımızın birçoğu, bizim dijital ayak izini takip ederek gerçekleştirdiğimiz hedefli iletişim yatırımımız dışında, uluslararası firmalarla anlaşmalar yapıp, mobiliteden fayda sağlayacak destekleyici iletişim yollarına başvuruyorlar. Mağazaların içinde daha fazla dijital enstrüman kullanıyorlar.
Bir kırılma dönemindeyiz sektör için. Bu yüzden hem online hem de offline mecraların belli bir denge ile kullanılması gerektiğine inandığımız bir dönemdeyiz. İşimizin önemli bir parçası hem şirket içinde hem de sahada bu dijital dönüşümü anlatarak, faydasını somut veriler ile ortaya koyarak öğretmek ve ikna etmek.
İlk yorum yapan olun