Gürses Kurumsal Yönetim Kurulu Başkanı İrfan Gürses
Genel olarak faaliyetlerinizi ve çalışmalarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Grubumuz beyaz eşya, otomotiv, inşaat, akaryakıt, sigorta ve besicilik sektörlerinde faaliyet göstermektedir. Otomotiv sektöründe her biri distribütör nezdinde en iyi bayiler arasında yer alan Fiat, Toyota, Renault ve Dacia bayiliklerimiz ve Türkiye çapına yayılmış yaygın networkümüz ile GRS Car adı altında araç kiralama işindeyiz. Akaryakıt istasyonlarımız ile BP ve Shell bayiliklerini yürütüyoruz. Yine Shell ile TTS diye tabir edilen ticari filo akaryakıt iş birliğimiz devam etmekte. Sigorta şirketimiz ile sadece otomotiv sektöründe değil, sağlıktan inşaata, nakliyat sigortalarından tarım sigortalarına kadar geniş bir yelpazede hizmet sunuyoruz. Diğer taraftan; uzun yıllardan beri inşaat sektörünün içerisindeyiz. İstanbul’da yüzlerce aileyi ev sahibi yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Bu yıl içerisinde teslim ettiğimiz 2 projemiz bulunmakta. Önümüzdeki dönem için de fırsatları değerlendiriyoruz.
Grup olarak 385 kişiye istihdam sağlıyoruz. Hedeflerle yönetilen, kuşaktan kuşağa süre gelen ve kurumsal bir yapılaşma içinde ticari faaliyetlerimiz hız kesmeden devam ediyor. Beyaz eşya sektöründe Koç Topluluğu ile çalışmalarımız 1970’li yıllara dayanır. Kendilerinden feyz alıp uyguladığımız birçok olumlu örnek bulunmaktadır. Bütün paydaşların memnuniyeti ve menfaatini gözeten ticareti biz Onlardan öğrendik ve ödün vermeden bu yaklaşımımızı devam ettiriyoruz.
Beyaz eşya sektörünün önemli oyuncularından olan Gürses Kurumsal ’ın kısaca kuruluşundan ve gelişiminden bahseder misiniz?
İç ve dış konjonktürün çalkantılı olduğu bir dönemde, 1975 yılında açtık ilk beyaz eşya mağazamızı. Gençlik vardı tabii o zamanlar dile kolay 45 yıl olmuş sektördeyiz. Bu süreçte beyaz eşyanın ithalatı, ihracatı, perakende ve toptan tarafında belli dönemlerde faaliyetlerde bulunduk. Biz Gürses Kurumsal’ı 2011 yılında ihracat ve Türkiye pazarına yönelik faaliyetlerinde bulunsun diye kurduk. Şu anda Marmara Bölgesi’nde beyaz eşya distribütörlüğü yapıyoruz. Bu sürede geldiğimiz noktayı başarılı buluyorum. Ayrıca 2017 yılında yollarımız Altus ile kesişti ve o zamandan beri kendileri ile de güzel işler yapıyoruz.
Son dönemde yürütmekte olduğunuz, şu anda şirket gündeminde olan, güncel çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Teknoloji ve bilişime önem veren bir firmayız. Arkadaşlarımız her daim iş süreçlerimizi inceliyor ve iyileştirmeye ihtiyaç duyulan alanlara hızlıca müdahale ediyoruz. Güncel kalmak ve sahada daha da geniş alanlarda olabilmek için her vakayı inceliyor ve çözümler üretiyoruz. Bu yılda da tekrarını düşündüğümüz ve 2019’ da bayilerimize hediye ettiğimiz işyeri sigortası çok ses getirdi. Hiç kullanmalarını dilemesek bile, birden çok hasar oluştu ve bayilerimizin sıkıntılarına hızlı bir şekilde çözüm sağlamış olduk. Ayrıca gündemimizde, bayilerimizle yaz aylarında güneyde toplanmak ve uygun fiyata akaryakıt tedarik edebilmeleri için Shell Ticari Filo Çözümleri ile uzun soluklu bir kampanya hazırlığı var. İnşallah bu uygulamamızı ay içerisinde iş ortaklarımızla paylaşmış olacağız.
Altus markası ile bugüne kadar önemli çalışmalara imza attınız. Marka ile olan iletişim ve iş birliğiniz nasıl?
Altus aslında bir Arçelik markası. Biz de 40 yıllık Arçelikçiyiz. O yüzden hemen kaynaştık. ve birbirimizi anladık. Aynı dili konuştuğumuz için sistemlerine hemen adapte olduk. Yapmak istediklerimiz, değerlerimiz ve hedeflerimiz birbiriyle örtüştü. Güzel işler yaptığımıza inanıyorum ve umuyorum ki Altus da benim gibi düşünüyordur.
Altus’u sektördeki rakiplerinden farklı kılan özellikleri nelerdir? Teknolojisi, sunduğu avantajlar vb. nelerdir?
Arçelik Ar-Ge ye önem veren, bu doğrultuda istihdam sağlayan ve buna ciddi bütçeler ayıran bir firma. Ayrıca, tüm Türkiye’ye homojen bir şekilde dağılmış geniş servis ağı ile kullanıcısına güven veriyor. Altus, Arçelik’in Ar-Ge çalışmalarından ve servis ağından faydalanan, Arçelik fabrikalarında üretilen ve geniş bir kitleye hitap eden bir marka. 2019 yılında ürün gamına kattığı rekabetçi bir kurutma makinesi, 530 litrelik kombi buzdolabı, smart TV’leri, Türk kahve makinesi ve yenilediği küçük ev aletleri gamı ile tüketicilerin beklenti ve ihtiyaçlarına fazlasıyla cevap verdi. Bunun yanında Altus, hedef kitlesine kendisini iyi anlatmış ve pozitif geri bildirimi en yüksek markalardan bir tanesi olma başarısını fazlasıyla hak etmiştir.
Pazarlama ve satış çalışmaları olarak nasıl bir strateji izliyorsunuz?
Bize göre pazarlama; değerlerimizin paydaşlarımıza en doğru şekilde iletilmesidir. Her koşulda, bizi biz yapan değerlere bağlıyız. Bu değerlerimizi; paydaşlarımızın memnuniyeti, hız, verimlilik, güven ve uzun soluklu bir ilişki olarak görüyoruz. İçinde bulunduğumuz ekosistem; hızlı değişen, teknolojik ürünleri ve buna bağlı olarak da rekabeti fazlasıyla hissettiren bir sistem. Biz, ürünlerimizi doğru fiyat ve şartlarda, müşterilerimize zamanında teslim ediyor ve onların memnun olmalarını sağlıyoruz. Olası ve yaşanacak memnuniyetsizlikleri de paydaşlarımızla karşılıklı irtibat içinde çözüme kavuşturuyoruz.
Satış tarafında ise dinamik ve genç bir ekibe sahibiz. Sahadan gelen sesleri dinleyip, doğru analiz ettiğimizi düşünüyorum. Her bir personelimiz, aylık planlar dahilinde bayi ziyareti yapmakta ve bunlar bize özel yazılmış programlar ile anlık takip edilmektedir. Güncel piyasa koşullarına alternatif kampanya seçenekleri oluşturarak, her bir bayimizin ihtiyacına yönelik çözümler oluşturuyoruz.
Satış sonrası servisler beyaz eşya sektöründe hayati önem taşıyor. Sizin bu konudaki yapılanmanız ve çalışmalarınız nelerdir?
Arçelik’in Türkiye genelinde hizmet veren 550’nin üzerinde servisi, Altus’un en büyük güvencesi. Tüketiciler bu sayede, ülkemizin her yerinde satış sonrasındaki en iyi hizmeti alabilme şansına sahipler. Beyaz eşya sektöründe Arçelik’ten daha yaygın servis ağı olan bir firma yok. Ayrıca Altus bayilerimiz web üzerinden atama yaparak tüketicilere arıza, montaj kaydı açıyorlar ve bu sistemden etkin olarak faydalanıyorlar.
Tüketicilerin Gürses Kurumsal’ı tercih etmeleri için ne tür hizmetler sunuyor ve çalışmalar yapıyorsunuz?
Şunu belirtmek isterim ki, firmamız nihai tüketiciye sadece bayileri üzerinden ulaşmaktadır. Bizler, bayilerimizin nihai tüketiciye ulaşmaları için çabalıyoruz. B2B iş modelimizi, müşteri deneyimine odaklanarak geliştirmeye çalışıyoruz. Biz iş ortaklarımızın hepsine daha iyi ve tutarlı bir deneyim sunmak istiyoruz. Yani çözüm ortağı olmak bizim için çok önemli ve değerli bir kavram; dolayısı ile iki kelimeden çok daha fazla bir anlam ifade ediyor bizim için.
Türkiye’de beyaz eşya sektöründe önemli bir bayi ağı yapılanması söz konusu. Dünyada tek olan bu sistem ülkemizdeki genel işleyişi ve çalışma şartları hakkında neler düşünüyorsunuz?
Beyaz eşya perakendeciliği ülkemizde güçlü temelleri olan ve binlerce insana istihdam saylayan bir iş kolu. Ürünlerin depolanması, teşhiri, satış ve sevkiyatıyla büyük bir ekonomik aktiviteyi içeren sektörümüz geçmiş yıllarda defalarca sınandı. Önceki yıllarda beyaz eşya bayiliklerinin geleceği için, teknoloji marketler sisteme zarar verecek, sistemin sorgulanmasına sebep olacak gibi birçok argüman sunulmuştu. Günümüzde ise teknoloji marketlere ek olarak web/online satışların pazardaki payını arttırmasıyla aynı tartışmalar devam ediyor. Benim bu konudaki düşüncem, oturmuş bir sistemin mevcut olduğudur. Geleneksel Türk tüketicisi, alacağı ürünü mağazada görüp satıcısından dinlemek ister. Fiyat, ödeme şekli gibi konuları konuşup satın alma işlemini tamamlama eğilimindedir. Aklına ilk bir ürün satın alma fikri düştüğü andan itibaren, karşısında canlı kanlı ve yerel bir muhatap görmek ister. Zamanla, bahsettiğim tüketici davranışları değişse de, beyaz eşya bayileri bu değişime cevap verebilecek girişimcilik yönleri gelişmiş insanlarıdır. Teknolojinin yoğun ve doğru kullanımı, sektörel yeniliklere adapte olarak bayiler bu pazarda ağırlığını devam ettireceklerdir. Dolayısı ile teknolojiyi bir fırsat olarak görüp; ona uygun stratejiler geliştirmeliyiz.
Sizce bayilerin güçlendirilmesi ve sektördeki etkinliklerin artırılması için markalara düşen görevler nelerdir?
Yeni nesil çok hızlı karar veriyor. Ayrıca eskiden nesiller 20 – 25 yılda bir değişirken artık 10 yılda bir neslin değiştiğini görüyoruz. Y kuşağı diye adlandırdığımız kitleye harf yetmedi, artık Y hatta Z kuşağından bahsedilmekte. Bu neslin marka düşkünlüğü var ama markaya olan aidiyetleri düşük. Markalara çabuk küsebiliyorlar. Bu yüzden sistemin devamlılığı için yapması gereken birçok iş var. Fiziki mağazaların teknoloji ve e-perakende ile harmanlaması gerekir. Yapay zekâ içeren telefon uygulamaları, finansa ulaşım, kişiye özel birçok yenilikçi yaklaşım ile mağaza ziyareti yapan tüketiciye kendini değerli hissetmelidir.
www.gurses.com
İlk yorum yapan olun