Beko’nun düzenlediği “Yeni 100 Kadın Bayi Projesi”nin detaylarından bahseder misiniz?
Arel Atakol: Koç Grubu’nun “He for She” inisiyatifi kapsamında Beko markasıyla birlikte kadınlarımıza, kadın yatırımcılarımıza çeşitli pozitif ayrımcılıklar içeren “100 Kadın Bayi “ projesini başlattık. Bu projenin kapsamında temel pozitif ayrımcılık, eğitim ve mentörlük desteğinden geliyor. Bununla birlikte bayi adaylarımızla yapılan görüşmeler neticesinde onların mağazalarının araştırılması, bulunması, dekorasyonu, teşhiri konusunda verdiğimiz destekler var. Markanın temsil ihtiyacına yönelik bulunan lokasyonlarda mağazanın kiralarına yapılacak destekler bulunuyor. Mağazada bulunan teşhir ürünlerine verilen çeşitli indirimler var. KOSGEB’den almış olduğumuz bazı destekler var, bu da daha yeni gündeme geldi. Kamu tarafı bu projenin bir parçası olma arzusunu da beyan ediyor. Bunun gibi birçok destek paketimiz mevcut. Amacımız kadınlarımızın yatırım yapmasını teşvik etmek. Kadının yaptığı yatırımlarla beraber istihdamını da teşvik etmek ve artırmak. Biz sadece 100 tane kadına bayilik verip projeyi burada bırakma fikriyle yürümüyoruz. Biliyoruz ki bu kadın bayilerimiz de kendilerine çalışma arkadaşları olarak kadınları seçiyorlar. Dolayısıyla yüzlerce kadına istihdam imkanı sunan bir proje bu. Beyaz eşya endüstrisi, dağıtım teşkilatı, bayi yapılanması bunu içine sindirinceye, kadınlarımız bu teşkilat içinde gerçekten seslerini duyuruncaya ve söz sahibi oluncaya kadar kadın bayi sayısını arttırmayı planlıyoruz. Amacımız bayilerimizin yarısının kadın yarısının erkek olması. Aynen nüfusumuz da olduğu gibi.
Pelin Hekimoğlu: Şahsen bu projede olmaktan dolayı gurur duyuyorum. 20 yıldır Arçelik’teyim ve son 4 yılımı da Arçelik Türkiye organizasyonunda bayi teşkilatımız ile birlikte çalışarak geçirdim. Bu projede amacımız şirketin dönüşüm yolculuğunda, perakendecilikte Beko ailesine yeni katılan ailelerimizi elimizden geldiğince desteklemek ve onların oryantasyon süresini hızlandırmak. Perakende Akademisi olarak da yeni bir program tasarladık.
Perakende Akademisi bundan 3 yıl önce kuruldu. Amacımız Arçelik Türkiye organizasyonunun perakendecilik dönüşüm yolculuğunda bayiyi ana merkezine alan değişimde onları her noktada desteklemek. Özellikle değişen tüketicinin alışkanlıkları, ürün bilgisinin şekil değiştirmesi, müşteri profilimizin yenilenmesi diyebiliriz. Bu noktada daha donanımlı satış teşkilatları oluşturmak istiyoruz. Özellikle bayi sahiplerimizin de bu değişime öncülük etmesi gerekiyordu. Bu noktada onları her konuda destekleyen farklı programlar kurduk. Üniversitelerle iş birliği yaptık, Koç Üniversitesi’yle birlikte yürüttüğümüz özel bir eğitim programımız var. Uzaktan eğitim portalını devreye aldık. Öğrenme artık bizim için her yerde, her zaman ulaşılabilir olmalıydı. Mekândan ve zamandan bağımsız Akademi Öğrenme Portalı devreye girdi. Bunun altında farklı eğitim programları var. Bunlardan biri de Beko 100 Kadın Bayi Projesi. Amacımız oryantasyonu hızlandırmak. Bazı bayilerimiz sektör dışından geliyorlar, onlara öncelik olarak sektörümüzü tanıtmak istiyoruz. Arçelik kültürünü, Beko’nun iş yapışını, Beko’nun pazardaki liderliğini, stratejilerini, marka konumlandırmalarını paylaşmak ve satış ekiplerini bu noktada yetiştirmek istiyoruz. Bununla ilgili bazen sınıflarda eğitim veriyoruz, seminerler düzenliyoruz. Saha eğitmenlerimiz 1.200 noktayı sürekli ziyaret ediyor. Türkiye genelinde bayilere gidip onların personellerine hem ürün konusunda hem satış stratejisi alanında destek vermek istiyoruz. Bunun dışında Türkiye yöneticiler ekibinde birçok kadın yöneticimiz var. İş hayatında oldukça başarılılar. Bu noktada bir mentorluk programı oluşturduk gönüllü kadın yöneticilerimizle. Onlar da bayilerimize özel eğitimler veriyorlar. Burada daha çok karşılıklı bir öğrenme var aslında. Birlikte işleri nasıl yönetiriz, hayatı daha kolay ya da keyifli hale nasıl getiririz diye fikir alışverişinde bulunacağız.
Bu projeye katılacak bayileri nasıl belirliyorsunuz?
Arel Atakol: Bu proje kapsamında aldığımız başvurulara baktığımızda doktorlar, avukatlar, mimarlar, ev kadınları gibi çok farklı meslek grubundan kişiler görüyoruz. Bunların içerisinde daha önceden kendi işine yatırım yapmış olan girişimciler de var. Bizim değerlendirme kriterlerimiz öncelikle temsil, ikincisi de ihtiyacımız olan sermaye yapısı. Zihin olarak da bu işe uygun olup olmadığına bakıyoruz. Bölgelerdeki uzman arkadaşlarımız bu görüşmeleri yapıyor ve değerlendiriyor. Aslında çok titiz değerlendirmeler çünkü bizim buradaki amacımız bayilikleri açıp belli bir sayıda bayiye ulaşmaktan ziyade açmış olduğumuz bayiliklerin çok uzun yıllar devam etmesi. Bu sebeple seçim kriterlerimizde oldukça titizleniyoruz. 2019 yılında bayilik verdiğimiz kadın bayilerimizin de umut ediyoruz ki çocuklarına, torunlarına aktarabilecekleri bir iş birliği başlatmış olalım. Bu sebeptendir ki biraz ince eleyip sık dokuyoruz.
Bu projenin içerisinde yer almak neden Beko markasını tercih ettiniz, neden bu yapı içerisinde var olmak istediniz?
Yasemin Pamukçu: Ben iş kurmayı düşündüğüm zaman ilk aklıma gelen zaten Koç Grubu oldu. Ailem onun içinden geldi. Babam ve kardeşlerim. Ben çocukluğumdan beri onların içinde büyüdüm, kurumsallığını ve profesyonelliğini çok iyi biliyorum. Bunun karşılığını oradan alabileceğimi düşündüm.
Hayrünnisa Dernek: Babam Beko’nun dikiş makinelerini satardı. Benim de oradan bir yatkınlığım vardı, 27 yıl önce bir başvuruda bulunmuştum. 6 yıl gecikmeli olarak kabul gördüm. İlk zamanlar böyle kadın bayiler de yoktu. Bulunduğumuz yerde de 3 tane Beko bayisi vardı. Sonra onlar bırakınca ve tekrar teklif gelince hemen kabul ettim. Benim hayalimdi. 21 yıldır da hayallerimin peşinden koşarak devam ediyorum. Benim bir hayalim vardı ama gerçekleşmesi artık mümkün değil. Mustafa Koç “İlk 5 Yıl Ödülü”nü vermişti Antalya’da. İnşallah bana da böyle verir demiştim kendi kendime. Bir hesapladım ben o zaman 80 yaşında olacağım, Allah ömür verseydi Mustafa Bey de 86 yaşında olacaktı. Bunu kendisine gidip dedim. Benim böyle bir hayalim var diye. Ben de 50 yıl ödülünü almayı heyecanla bekliyorum.
Nilgün Küçükçavdar: Ben satış yapmayı zaten çok istiyordum. Kendime ait bir mağazam olsun istiyordum. Bu cesaretlendirici proje beni etkiledi. Erkeklerin egemen olduğu bir işte kadınların da bunu ispat edebilmesi önemli. Ben uzun zamandır tanıdığım bir ailenin içindeymiş gibi oldum. O çok güzel bir şey. Herkes birbirine burada o kadar kenetlenmiş durumda ki, herkes o kadar çok destekliyor ki. Biz de kendimizi ispatlayacağız kadınlar olarak.
İlk yorum yapan olun