BSH Bosch Türkiye Direktörü Semir Kuseyri
2019’un ilk 3 ayıyla 2020’nin ilk 3 ayı arasından firmaların bayilere yapmış olduğu %12’lik, %13’lük bir artış olduğunu gördük. Aynı şekilde bayilerin çıkışlarında %7-8 oranında artış olduğunu gördük. Bunlar şu anda tahmini. Rakamlar henüz gelmedi. Biz kendi grubumuzla genel Türkiye pazarından aldığımız veriler ile konuşma yapıyoruz. Nisan ayına geldiğimizde işler ciddi anlamda pandemi süreci ile sekteye uğradı. İşlerin yavaşladı. Özellikle pandemi sürecinde çok özveriyle çalışan tüm Türkiye’deki sağlık personelimize çok çok teşekkür ediyorum. Zaten biz de bu süreçte tüm sağlık personelimizin yanında olmaya çalıştık. Ayrıca sektördeki diğer kardeş rakip markalarımız da aynı şekilde yardımcı olmaya çalıştı. Sektör sağlık personelinin yanındaydı. Diğer taraftan Nisan ayı satışları hiçbir zaman tanımadığımız, hiçbir zaman görmediğimiz bir şekilde oldu. Çünkü 1994 krizini, Körfez Savaşı’nı, 2001 ve 2008 krizlerini yaşadık. Öncelikle bu tip krizlerden geçmiş bir sürü bayi, ağabeyimiz, kardeşlerimiz var. Bu süreçte de normal bir şekilde çok başarıyla atlatan ve burada elenmiş tüccarlar görüyorum.
Türkiye’de 400’den fazla AVM var. Bunun 360-370’inde de beyaz eşya satılıyor. Bu süreçte AVM’lerin hepsi kapandıktan sonra hem online hem offline hem de telefondan satış yapmaya gayret gösterildi. Ben daha çok geleneksel sokak tarafında olmaya çalıştım. Fakat AVM gerçeği de Türkiye’de unutulmamalı. AVM’lerle ilgili Bilim Kurulu’nun almış olduğu karar ayın 11’inden itibaren faaliyete geçti. Ortalama 6 – 7 parça satılıyor. Bazı bayilerde 10 parça satılıyor. Bu tüketiciye olan satışlarla ilgili. Şu anda tamamıyla alıcı müşteri geliyor ve alışveriş yapıyor. Bu insanların satın alma alışkanlıklarından da kaynaklanıyor. Ben gelecekte AVM’lerin bu süreçten biraz yara alacağını ve sokak bayilerinin daha fazla ön plana çıkacağını düşünüyorum. Avrupa’da 30 – 40 tane AVM vardır ama Türkiye’de 400 küsur tane AVM bence nüfusa oranla çok fazla. İş açısından baktığınızda da nisan ayında Anadolu’da özellikle açık olan yerlerde iş trafiğinin çok yüksek olmasa da yoğun olduğunu gördük. Sektör bazlı olarak otomotiv sektörü ve beyaz eşya sektörü en fazla etkilenen sektörler oluyor. Fakat en önce toplanan sektör de beyaz eşya sektörü oluyor. 2001 krizinde bakarsanız 2000 yılında 4 milyon adet büyük beyaz eşya satıldı Türkiye’de. 2001 krizi Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en önemli krizlerinden bir tanesiydi. %35-36 oranında daralma ile 2 milyon 650 bine yakın ürün satıldı. Nisan ayına baktığımızda aynı manzarayı orada gördük. Yani bu pandemi sürecinde, Nisan ayında işin düşme oranına da o kadar. Bizim için geleneksel bayi teşkilatı en önemli satış noktalarımız, iş ortaklarımız, büyüklerimiz ve bu kanalda 1960’lı yıllardan başlayıp bugüne kadar hizmet veren ve bunların ikinci, üçüncü nesilleri şu anda mağazaları devralmışlar. AVM’lerde şalter inse dahi sokak mağazalarındaki süreç çok yoğun bir şekilde kendi içinde devam edecektir. Offline’dan biraz daha online’a kaydı. Özellikle küçük ev aletlerinde 3’e, 5’e katlandığını gördüm. İnsanlar evde haftada 1-2 defa çamaşır yıkıyorlarsa bugün baktığınızda haftada 4-6 güne çıktı bu. Bulaşık makinesi haftada 3 gün yıkanıyorsa bugün baktığımızda daha fazla kullanıyorlar. Çamaşır makineleri, bulaşık makineleri kullanma oranları yüksek olunca da özellikle 2 ürün çok fazla ön plana çıktı bu süreçte. Yani montaj bazlı baktığımızda genel olarak Türkiye’de pazarı ne belirliyor? Evlenme pazarı ve boşanma pazarı belirliyor, en büyük kalem burada değişim pazarıdır. Değişim pazarı, harekete geçmezse sektör harekete geçemiyor. Yani diğer %45-50’si bu taraf, %45-50’si de değişim pazarı olarak gözlemleniyor. Ekonomik bazında biz pandemi krizini ilk defa görüyoruz. Böyle hareketlenme sürecini gördüğümüz şu günlerde Haziran ayından itibaren biraz iyi bir üçüncü dönem geçireceğimiz kanaatindeyim. Sağlık Bakanlığı’nın yönettiği bu süreci gerçekten hep beraber evde kalarak, mesafemizi koruyarak, maskemizi takarak takip etmek durumundayız.
İlk yorum yapan olun