Pozitera’dan sektörün geleceğine yönelik önemli açıklamalar

Perakende geliştirme konusuna yeni bir bakış açısı getiren Pozitera, yeni dünya düzeninde sektörü nasıl bir geleceğin beklediğine ilişkin değerlendirmelerini sürdürüyor.

Pozitera Perakende Geliştirme Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Birol Şengel yeni dünya düzeninde perakende sektörünün geleceğine yönelik çalışmalar ve değerlendirmeler yaptıklarını belirterek; “İnsan ve ihtiyaçları her zaman var olacak ancak bu ihtiyaçları karşılayacak ürün ve tedarik şekli değişecektir. Önemli olan şirketlerin bu değişikliklere uyum sağlamasıdır. Teknoloji, arge, ekonomi gibi faktörler ne yöne giderse gitsin sektörün değişmeyen tek hedefi “insanı anlamak” ve “ihtiyaçları doğrultusunda şekil almak” olacaktır. Bu ihtiyaçların cevapları her gün değişecek. Coğrafyalara göre şekillenen ve devamlı bir devinim gösteren kültür, sosyoloji, ekonomi gibi şartlar gereği yaptığımız işi sürekli adapte olabilecek esneklikte tutmalıyız. Hatta adaptasyon işimizin ilk tanımlarından biri olarak görülmelidir.” dedi.

Alışkanlıkları yakından takip etmeliyiz

Birol Şengel; “İnsanlara sürekli ürünlerimizi satmaya çalışmanın ötesine geçmeliyiz. Bunun yerine hayatlarındaki akışta bizleri dahil edebilecekleri fırsatlar yaratmalıyız. Alışkanlıklarını yakından takip ederek günlük hayatlarında kendimize daha çok yer edinmek, adapte olabilmek yeni nesil alışverişçilerle ilişkimizi sağlamlaştıracaktır.” şeklinde konuştu.

Sektördeki tanımlar artık değişti

Satış ve pazarlama tanımlarının artık değiştiğini vurgulayan Şengel; “Yıllar önce satış ve pazarlama, arzın talebi aştığı günden itibaren ortaya çıkan ihtiyaç yaratma ve yönetme mesleği diye tanımlanırdı. Artık bu tanım çok geride kaldı. Bugünün dünyasında ihtiyaçlarını tanımlama konusunda sadece bizlere kulak veren alıcılar yok. Hatta etki yaratmaya çalıştığımız insanlara “tüketici” diye hitap etme kültürü bile yavaş yavaş saygınlığını yitiriyor diyebiliriz. Bu evrime kaynak olarak, pazarlamanın tüm P’lerinin tek P’de yani Psikoloji’de toplanmasını gösterebiliriz.” dedi.

Yeni çalışma düzenlerine ayak uydurmalıyız

İş tanımlarının bir anda nasıl değiştiğinin tüm dünyadaki en büyük örneğinin pandemi olduğunu belirten Birol Şengel; “Pandemi sebebiyle bir gecede büyük küçük tüm markalar 2020, hatta sonraki birkaç yılın planlarını tamamen alt üst etmek- yeniden belirlemek durumunda kaldı. Çalışma, eğlenme, alışveriş gibi temel taşlar yerinde dursa da her birinin geleneği eksen değiştirdi. Temel taşlarımızı korumaya çalışırken, aracı yöntemler konusunda ısrarcı olmamalıyız. Örneğin, çalışma ve iş hayatını korumaya çalışırken, yeni çalışma düzenlerine ayak uydurmayı gözden kaçırmamalıyız. Trendler evden, sahilden, sanal ofisten çalışma şekline dönüşürken, odağımız ofis kültürünü sürdürmeye çalışmak olmamalı. Tam aksine, iş verimliliğini maksimize etmek için kafa yormalıyız. Aynı şekilde eğlence, alışveriş gibi alanlarda da eski yöntemlerde ayak diretip insanların ihtiyacını ürünlerimize göre dayatmaya çalışırsak geleceğimizi riske atmış oluruz. Bizler kendi evrenlerimizi ihtimallere ve yeni gerçekliklere ayak uyduracak esnekliğe taşımayı amaç edinmeliyiz.” dedi.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*