Başoğlu Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Başoğlu
Sektörün duayen isimlerinden biri olarak kendinizden bahseder misiniz? İş yaşamınıza nerede, nasıl başladınız?
6 Ekim 1944 İstanbul doğumluyum. 1962 yılında Kabataş Erkek Lisesi’ni bitirdikten sonra maddi imkansızlıklardan dolayı çalışmak zorundaydım. Hayatımın en büyük şansı olarak kabul ettiğim Rahmetli Ağabey’im Ünal Kardeş’in yanında çalışmaya başladım. Kendisinden hem insanlığı, hem yönetmeyi hem de ticareti öğrendim.
Yılı tam hatırlamıyorum ama her halde 1975 sonrası kendisinden izin alarak ayrılıp, bir arkadaşım ile ortak Bankalar Caddesi’nde mağaza açtık. Mağazacılık beni hiçbir zaman tatmin etmediğinden 1980 yılında 4 ortak olarak İlktel A.Ş.’yi kurduk. İlk önce emaye bobin teli üretimiyle başladık. Finansman zorluğundan dolayı bırakıp, Silikon Kablo ve Profil üretmeye karar verdik. O zaman bu sektörde faaliyet gösteren ve piyasaya hakim olan iki firma vardı.
1987 yılında birtakım nedenlerden dolayı ortaklığımızı bozmak zorunda kaldım. Keşkeleri hayatımdan çıkardım ama bu konudan söz açıldığında devam etseydi derim.
1990 yılında Maltepe’de tamamen aile şirketi olan Başoğlu Kablo ve Profil A.Ş.’yi kurdum.
Üretim lokasyonlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Önce İstanbul Maltepe’de silikon kablo ve profil üretimine başladık. İlk başladığımızda bir ekstruderimiz ve bir hamur karma makinamız vardı. Kalitemiz ve hizmet anlayışımızdan dolayı bir yılın sonunda “Beyaz Eşya” üretimi yapan firmalara kendimizi kabul ettirdik. 1995 yılında üretim alanımız yetmemeye başladığından Bolu Organize Sanayi Bölgesi’nden bir arsa alıp, 1500 metrekareye ilk fabrikamızı inşa edip, 1996 yılında İstanbul’u kapatıp, tüm üretimlerimizi Bolu’ya taşıdık. 2001 yılında aynı bölgede 2. fabrikamızı, 2007 yılında da 3. fabrikamızı devreye aldık.
2005 yılında Polonya lokasyonumuz devreye girdi. Halen başarı ile devam etmekte. 2014 yılında da ana sanayimizin daveti üzerine Çerkezköy fabrikamızı devreye aldık. Bu yıllar zarfında makine parkımızı ve üretimimizi çeşitlendirdik. Yaklaşık 7 yıldır bu lokasyonlarımız da üretimimiz artarak devam etmekte.
Yine ana sanayilerimizden gelen talepler doğrultusunda Manisa Organize Sanayi Bölgesi’nde 15.000 metrekare bir fabrika kiraladık. Burada tamamen son teknolojiyle üretilen makinalar ile üretim yapacağız.
Manisa ile oğlum Tolga Başoğlu ilgileniyor. Şimdi deneme üretimleri yapılmakta, 2021 Ağustos sonunda tüm bölümleri ile devreye girecek.
Genel merkezimiz İstanbul Dudullu’da bulunuyor. İç ve dış pazarlamamızı da merkezimizde yapıyoruz.
Şu an için 1.160 arkadaşımız ile tüm lokasyonlarımızda üretim yapmaktayız. Son bir yıldır hizmet verdiğimiz firmalarımızın talepleri arttığından dolayı 3 vardiya olarak üretim yapmaktayız. Büyümemiz hep kriz dönemlerinde gerçekleşmiştir.
Manisa fabrikamız tam kapasite ile devreye girdiğinde 1.450 kişiye ulaşacağımızı tahmin ediyoruz.
Ortada bir başarı öyküsü varsa bunu beraber çalıştığımız ekibimiz ile gerçekleştirdik.
Lokasyonlarınızda neler üretiyorsunuz?
Her çeşit beyaz eşya için kablo, kablo ağaçları, profiller ve baskı contalar ile birlikte sinyal lambaları, gaz nakil boruları, güneş ve rüzgar enerji solar kabloları üretiyoruz. Ayrıca savunma sanayi, raylı taşımacılık, gemi inşa, madencilik, aydınlatma sektörlerine de geniş çapta hizmet üretmekteyiz. Üretimini yaptığımız tüm mamullerimiz TSE ve yurt dışı tüm standartlara sahiptir.
Otomotiv sektörü için hazırlıklarımızı yapıyoruz. Elektrikli araçlar üretiminde de bizim ürünlerimize ihtiyaç duyulacaktır.
Başoğlu Kablo’nun bugün geldiği noktayı özetler misiniz? Başarınızı nasıl ifade edersiniz?
Önce kendinize inanmanız ve sizi her koşulda destekleyecek bir aile yapısına sahip olmanız gerekiyor ki ben bunlara sahibim.
1992’de Maltepe’deki yerimiz yetmeyince yer aramaya başladım. Bolu, çok önceden tanıdığım dostlarımın olduğu bir şehir olduğundan OSB içerisinde bulunan araziyi satın aldık. Biraz önce de belirttiğimiz süreçleri yaşayarak bu güne geldik.
Bir iş yapıyorsanız ya en iyisi olacaksınız ya da o işi yapmayacaksınız. Bugün Başoğlu olarak biraz tevazu dışı ama kendi konumuzda en iyisiyiz.
Beyaz eşya üreticilerinden sonra, inşaat sektörüne hizmet vermeye başladık. Gurur ile ifade ettiğim “ÖSK ve SİMH-O” tipi kablolarımızı üreterek, kablodan dolayı çıkacak yangın ihtimalini sıfıra indirdik. Bugün ülkemizin hemen hemen tüm tünellerinde, hava limanlarında, gökdelenler ve hatta İsviçre tünellerinde güven ile kullanılmaktadır.
Gemi inşa sektörü için “Türk Loydu” belgeli kablolar üretiyoruz. PVC esaslı Kablolara talep başlayınca onların değişik özellikte olanlarını üretmeye başladık. Silikon ve PVC esaslı kablolarımızı “ UL” sertifikalarıyla belgelendirdik.
Soma faciasından sonra maden sektörü için kablo üretme ihtiyacı olduğu kanaatine vardım. Bildiğiniz gibi madenlerde göçük meydana geldiğinde içeriye giden enerji kesilir. İçeride yangın vardır, duman vardır, zehirli gazlar vardır. Ama enerji olmadığından dolayı çıkış yolu bulunamaz.
Benim idealim göçük olduğunda dahi içeriye enerjiyi götürebilmek. Bunun çalışmalarını yapıyoruz ve son aşamasına geldik diyebilirim. Yaşam felsefem geride güzel bir şeyler bırakabilmek. Bunun içinde halen çalışıyorum.
Dijitalleşmeye Başoğlu Kablo’nun bakış açısı nedir?
Bu konuda çalışan çok iyi bir ekibimiz var. Çocuklarım teknolojiyi çok yakından takip edip, şirketimizde uyguluyorlar.
Pandemi sizi ve sektörünüzü nasıl etkiledi?
Duruma göre haftada veya 15 günde bir tüm lokasyonlarımız anlaşmalı olduğumuz sağlık firması tarafından sürekli kontrol edilmekte olup, tüm tedbirleri almış ve devamlı eğitim vermekteyiz. Buna rağmen arkadaşlarımız dışarı çıktıklarında bu hastalığı kapabilmekteler.
Pandemi çıktığından beri beyaz eşya satışları çok arttı. Temmuz ayı sonuna kadar da devam edeceği kanaatindeyim. Bundan dolayı da ana sanayilerimize yardımcı olmak bakımından 24 saat vardiyalı çalışmaktayız. Tüm arkadaşlarıma bu konuda çok teşekkür ederim.
Önümüzdeki dönem için hedeflerinizde neler var?
İhtiyacını gördüğümüz sektörler için yeni üretimlere gireceğiz. Daha önce de belirttiğim gibi savunma ve otomotiv ve raylı taşımacılık sanayi için çalışmalarımız süratle devam etmekte ve bu sektörlere ait özel standartlara müracaatlarımızı yaptık.
Bolu fabrikalarımızda akredite olmuş iki Ar-Ge departmanımız ve buralarda emek harcayan çok iyi ekiplerimiz var.
Şu an 36 ülkeye ihracatımız gerçekleşiyor. Bu ülke bizim, her konuda daha bilinçli ve çok çalışmamız gerekiyor. Ar-Ge’ye önem verip teknolojimizi geliştirip, ihracatımızı artırmalıyız.
İlk yorum yapan olun