Tüm dünyada ve Türkiye’de kahve pazarı büyümeye devam ediyor. Kahve pazarındaki bu değişimleri genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kahve, yüzyıllardan bu yana tüm dünyada kültürel ve sosyal hayatı derinden etkileyen bir içecek. Ayrıca geçmişten günümüze, nesiller boyu yaşatılan geleneklerin de önemli bir parçası. Ancak özellikle son yıllarda gelişen teknoloji, kahve çekirdeklerinin farklı işlenişine olanak veren yöntemler, yeni lezzet arayışları, gastronomi kültürünün etkisiyle kahve keyfi, artık bambaşka bir seviyeye taşındı diye düşünüyorum. Önceleri ritüellerin içeceği iken artık günlük hayatın her anında hem keyfin hem de motivasyonu sağlamanın bir aracı haline geldi. Bu değişimler elbette kahve makineleri pazarını da yeniden şekillendiriyor.
Sizin yakın zamanda bu alanda yaptığınız çalışmalar nelerdir? Marka olarak kahve kategorisinde yer alan ürün gruplarınız / ürünleriniz nelerdir?
Arnica olarak araştırma-geliştirme faaliyetlerine büyük önem veriyoruz. Bu da bizim tüketici ihtiyacını önceden fark etme, planlama, buna göre aksiyon alma ve üretime geçme kabiliyetimizi güçlendiriyor. Kahve makinelerinde de böyle oldu. Öncelikle Türk kahvesi keyfini kolayca yaşamamızı sağlayan Köpüklü adını verdiğimiz kahve makinesi modellerini tüketicimize sunduk. Köpüklü, farklı modelleri ve kapasitesi ile değişen ihtiyaçlara uygun seçenekleri bulunan bir kahve makinesi.
Burada özellikle aynı anda mümkün olduğu kadar çok kahve yapabilme olanağı sunmak istedik. Çünkü kahve, sohbeti ile meşhur bir içecek. Konuklara kahve hazırlarken vakit kaybetmeden sohbete geçmeyi kim istemez ki diye düşündük. Köpüklü kahve makinemizin çok yeni bir modelini de piyasaya sunmanın heyecanını yaşıyoruz. Ayrıca Aroma filtre kahve makinemiz ve Remix kahve öğütücümüz de bulunuyor.
Piyasada hali hazırda satılmakta olan çok sayıda kahve makinesi bulunuyor. Sizin ürününüz bu makinelerden nasıl farklılaşıyor? Tüketiciler neden sizi tercih etsinler?
Farklı ihtiyaçlara yönelik ürünler tasarlayarak yaşamı kolaylaştırmayı amaçlıyoruz. Bu nedenle az önce de belirttiğim gibi kahve makinelerimiz kapasite, kullanım amacı gibi nedenlere göre tercih edilebilir. Ayrıca Arnica olarak yeşil ekonomiyi destekleyen üretim sürecine geçmenin adımlarını atmaya devam ediyoruz. Bu da kullandığımız hammaddenin bir kısmının geridönüşümden elde edilmesi, ürünlerin kullan-at modeller olmak yerine tamir edilebilir özellikler taşıması ve sürdürülebilir bir üretim biçiminin desteklenmesi gibi sorumlulukları beraberinde getiriyor. Son dönemlerde yaşadığımız felaketler çevreye, doğaya yönelik yanlışların bedelinin çok ağır olduğunu gösteriyor. Ben, tüketicilerin alışveriş tercihlerinde doğadan yana markalara yöneleceklerini düşünüyorum. Bu çok önemli konunun yanı sıra Ar-Ge’ye verdiğimiz önemden dolayı biz ürünümüzü gerçekten yüzde 100 müşteri memnuniyetini garantileyecek özelliklere ulaşana kadar onlarca, yüzlerce kez testten geçiriyoruz.
Tüketici alışkanları özellikle pandemi süreciyle çok değişti. Bu süreçte kahve tüketimi ve kahve makinesi tercihleri nasıl değişti?
Eskiden dışarıda kahve içilirdi ancak evde kalma süreci uzadıkça bu alışkanlık eve taşındı. Bu da kahve hazırlama makinelerine talebi artırdı. Sadece Türk kahvesi değil filtre kahveyi de evde hazırlama isteği ve ihtiyacı ile birlikte tüketici yeni arayışları girdi.
Önümüzdeki dönemde kahve pazarına dair yeni ürünler ve trendler neler olacak sizce? Marka olarak bu sürece nasıl hazırlanıyorsunuz?
Kahve lezzetini farklılaştıran ürünlerin öne çıkacağını düşünüyorum. Kapsül kahve kolaylığı sunan makineler de daha çok tercih edilebilir. Soğuk kahve yapan makineler de daha çok ilgi görebilir. Biz de müşterilerimin yaşatını kolaylaştıracak ve keyiflerine eşlik edecek ürünler tasarlamaya devam ediyoruz.
İlk yorum yapan olun