Kendi baristası olmak isteyenlerin tercihi De’Longhi kahve makineleri oluyor

Türkiye’de şu an kahve makinelerinde satın alma kararını etkileyen en önemli faktör nedir?

Satın alma kararında öncelikli faktörler arasında alışkanlıkların değişmesi diyebilirim. Pandemi döneminde başlayan ve hayatımızda kalıcı olarak yerini alan evden çalışma düzeni ev içerisinde geçirilen zamanı oldukça arttırdı. Bu değişen alışkanlığın satışa olan etkisini geçtiğimiz yıl kahve makinelerimizin de dahil olduğu küçük ev aletleri sektöründe görmüştük. 2020 yılını yüzde 30 büyümeyle kapatan sektörün büyüklüğü yaklaşık 8 milyar TL oldu.

Yapılan son araştırmalara göre tüketicinin yaklaşık yüzde 79’u kahveyi evde tüketiyor. Bu grubun yüzde 45’i ise öğütülmüş kahve kullanıyor. Oldukça iddialı bir oran. Dışarıda daha az vakit geçiren insanlar evde kendi keyiflerince kahve hazırlama alışkanlıkları ediniyorlar. Ancak yine de mükemmel tat ve deneyimden vazgeçmek istemiyorlar. Bu noktada kullanılan kahve makinesinin niteliği fincandaki tatmini ve dolayısı ile satın alma kararını doğrudan etkiliyor. Bunun dışında tabi kahve makineleri markaları arasında dünya lideri olması sebebi ile bir De’Longhi ürünü kullanmak isteyen, kahveyi bir tutku olarak gören ve çekirdeğin niteliğinin dışında kahveyi fincan ile buluşturan makinenin de önemini bilen çok büyük bir kesim var. Bu kesim espresso bazlı sıcak içeceklerde ve filtre kahvede en iyi sonucu almak için alım tercihleri arasında markamızı birinci sırada tutuyor. Daha önce de söylediğim gibi özellikle evinde daha çok vakit geçirmek ve mükemmel espresso bazlı kahve seçeneklerinden vazgeçmek istemeyenlerin, hatta kendi baristası olmak isteyenlerin tercihi De’Longhi kahve makineleri oluyor. Kullanıcılarına gerçekten çok profesyonel bir baristanın elinden çıkmış kadar mükemmel fincanlar hazırlamasına olanak sağlıyor. İkonik İtalyan tasarımının tüm zarif detaylarını ürünlerin her noktasında görebiliyorsunuz. Bir de yoğun iş temposu olan biri olarak benim çok sevdiğim ve kullandığım bir özellik var; Akıllı Kahve Mobil Uygulaması. De’Longhi PrimaDonna Elite gibi tam otomatik kahve makinlerimizde olan bu özellik telefonunuzdan uygulamaya bağlanarak daha yoldayken tek tuşla kahvenizi hazırlayabilirsiniz. Böylece eve geldiğinizde mükemmel, damak tadınıza özel hazırlanmış bir fincan sizi karşılar. Tam otomatik kahve makinelerimiz espresso, latte, kapuçino gibi farklı kahveleri tek tuşla kolayca hazırlayabiliyor. Her fincanda damak tadınıza göre sertliği, aroması ve yoğunluğu en hassas şekilde hazırlanmış yudumlarla kahve keyfinizi yaşayabiliyorsunuz. Ayrıca sıcak çikolata, soğuk kahve ve soğuk süt köpüğü ile hazırlanan kahve tariflerini de seçili ürünlerimizin ustalığı ile keşfetmek mümkün.

Son dönemlerde kullanıcıların ve tüketicinin kahve konusundaki yönelimleri neler?

Türkiye çok uzun yıllar bir çay ülkesi olarak tanındı ancak bu durum özellikle son 10 yılda değişti diyebilirim. Hatta 2010 yılı sonlarından itibaren baktığımızda Türkiye’de kişi başına kahve tüketiminin 3 kattan fazla arttı. Granül kahveler artık kahve severlerin ilk tercihi değil. Kahvedeki damak tadı standardı oldukça arttı. Türk kahvesinin hala çok fazla tüketilse de espresso ve filtre kahve tercihi de çok hızla artıyor. Özellikle gençler espresso bazlı hazırlanan kahve çeşitlerine yoğun ilgi gösteriyorlar. Hem kendileri hazırlama hem de farklı kahveleri denemek ve tatmak istiyorlar. Bu sebeple 3. nesil kahveciler tedarik zincirinin her aşamasında yüksek kalitede kahve yapmaya ve en iyi sonucu verecek kahve makineleri kullanmaya odaklanıyorlar.

Kahve kültürü, De’Longhi markası için ne ifade ediyor?

De’Longhi; köklerini 19. yüzyılın başlarından alarak 1974’ten beri üretimde olan, girişimci benliği ve mütevazi stili ile eşsiz bir kombinasyon sunan halka açık bir İtalyan aile şirketi. Şu anda kahve makineleri kategorisinde tüm dünyada 1. sırada yer alıyor. Bunun yanı sıra ısıtma-soğutma, mutfak eşyaları ve ütü kategorilerinde de oldukça iddialı olduğumuzu söylemeliyim. De’longhi hakkında konuştuğumuzda asla sadece bir ‘ürün’ hakkında konuşmuyoruz. De’Longhi deyince akla ilk gelen his ‘tutku’ oluyor. Tam anlamıyla ikonik bir italyan. De’Longhi kahveye o kadar çok inanıyor ki iddiası şu: “Bir De’Longhi ürünü her zaman ‘sıradan bir günü’ her zaman ‘mükemmel bir ana’ dönüştürür.” De’Longhi’nin marka olarak hedefi; farklı kültürlerine, yaşam tarzlarına, çevrelerine ve rutin olarak yaptıkları ev bakımına uyum sağlayacak stil ve performans harikası ürünler tasarlamak. De’Longhi için kahve ise bu skala içerisinde haz ve duygulara hitap eden en büyük yol. Kullanıcılarına günün en özel anını, her şeyden sıyrılıp; sıcacık, nefis ve mükemmel köpüklü bir yudum yaşatmak, De’Longhi’nin kahve kültürünün yapı taşı. Bence kahve makinelerinde dünya lideri olmasını da bu tutkuyla hiç durmadan yeni bir günde yeni bir kullanıcısını kucaklama isteği sayesine borçlu… De’Longhi kullanıcısının ‘her gün daha iyi’ hissetmesini istiyor.

Global bir kampanya olarak Brad Pitt #perfetto lansmanında ne gibi pazarlama adımları attınız? Kampanyadan biraz bahseder misiniz?

Kampanyamızın aslında az önce de değindiğim bir çıkış noktası var; tutku! Brad Pitt’in yüzü olduğu ancak yönetmeninden fotoğraf sanatçısına yıldızlar geçidi diyebileceğimiz bir reklam filmi çekildi ve tüm dünya ile aynı zamanda yayına girdi. Sosyal medyada tüm dünya ile ilk kez buluşan reklam filmimizin ardından muhteşem bir yemekte yaptığımız lansmana oyuncular, tasarımcılar, fenomenler ve cemiyet hayatının ünlü isimleri katıldı. Öte yandan tüketicimize direk dokunabildiğimiz pazarlama adımlarını da hayata geçirdik. İstinye Park AVM, Zorlu Center gibi İstanbul’un cazibe merkezi olmayı başarmış alışveriş merkezlerinde ürün deneyim alanları yaratarak satış kanalımızı geliştirdik. Kasım ayı bildiğiniz gibi hızlı tüketim ve küçük ev aletleri kategorisinde yoğun geçen önemli bir ay. Biz de trendleri takip eden bir marka olarak sosyal medya ve dijital kanallarda Brad Pitt lansmanımızla yer aldık. Yıl sonuna kadar da yatırımlarımzı hız kesmeden devam edecek. Kısaca filmimizden ve kampanyamızdan da bahsetmek gerekirse; Türkiyede “Perfetto Bir An” olarak lanse ettik. Perfetto İtalyancada mükemmel anlamına geliyor. Sadece De’Longhi ile tadabileceğiniz benzersiz bir kahve deneyimi ile gün içerisinde kendinize ayırdığınız o ‘mükemmel’ an… Reklam filmimizde de Hollywood’un bir numaralı ödüllü oyuncularından olan, Brad Pitt’in günlük hayatından bir kesit sunuluyor. Whiplash ve La La Land gibi ünlü filmlere de imzasını atan ödüllü yönetmen Damien Chazelle’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu reklam filminde; sabahları kahve çekirdeği satın alan, ardından motosikletiyle Los Angeles’ta dolaşan ve benzin alan Brad Pitt’in eve vardıktan sonra keyifle kahvesini yudumlayarak yaşadığı “Perfetto” an anlatılıyor.

Brad Pitt seçimindeki etmen neydi, kendisinin marka yüzü olmasının ardından nasıl etkiler alındı?

Brad Pitt oyunculuğu dışında tarzı ile de markamızı çok iyi yansıtan bir isim. Bunun yanı sıra tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok seviliyor. Kampanyamız başlar başlamaz kullanıcıların ve pazarlama sektörünün olumlu yorumları ve yoğun ilgisi ile karşılaştık. De’Longhi Başkan Yardımımız Fabio De’Longhi’nin de dediği gibi: “Brad Pitt, cesur, sofistike ve zarif duruşuyla De’Longhi ruhunun mükemmel bir örneğini yansıtıyor. Bu uluslararası kampanya için Brad Pitt’i seçmek, dünya çapında tanınan bir ikonla çalışmaktan daha fazlasını ifade ediyor. Brad Pitt, beğenilen bir aktör ve yapımcı, çevre sorunları konusunda kararlı bir savunucu, bir sanat koleksiyoncusu, mimari ve tasarım konusunda inanılmaz bir tutkuya sahip. De’ Longhi ise her zaman kendisini yansıtan mütevazi bir ruha sahip olmasının yanı sıra basit kalıpların ötesine geçen ve tüm dünyanın erişebileceği İtalyan köklerine bağlı bir marka.” Harfiyen katılıyorum. Son olarak Brad Pitt gibi bir dünya yıldızı ile bir araya gelmemizi kahve makineleri sektöründeki liderliğimiz ile de oldukça tutarlı ve uygun bir nokta olarak görüyorum. Belki de iki farklı sektördeki 1 numaranın ya da liderlerin buluşması olarak nitelendirmek en doğru tabir olabilir.