“Türkiye’nin en büyük tüketici elektroniği üreticilerinden biriyiz”

Adem Atmaca – Sunny Elektronik Yönetim Kurulu Başkanı

Türkiye’nin en önemli ve köklü elektronik cihaz üreticilerinden olan Atmaca Elektronik, uzun yıllara dayanan bilgi birikimi ve deneyimi ile önemli çalışmalara ve başarılara imza atıyor. Kısaca şirketin kuruluşu ve genel yapılanmasından paylaşabilir misiniz?

Atmaca Elektronik’in ilk kuruluşu, rahmetli babam Hayrettin Atmaca’nın 1979 yılındaki kişisel girişimiyle oluyor. Yaklaşık olarak 42 yılı geride bırakmış durumdayız. Bu sürecin tamamında dayanıklı tüketim malları ve tüketici elektroniği üzerine devam eden bir iş hayatımız oldu. Şu anda da baktığınızda Atmaca Elektronik tasarımını, üretimini, satışını, pazarlamasını ve dağıtımını yaptığı tüm ürün gruplarında bu alanlar üzerine odaklanmıştır. Tüm uzmanlığımız bu yönde ve benim de kişisel olarak kariyerim ve iş hayatım bu ürünler özelinde gerçekleşti. Ağrı’da bulunan ilk dükkanımız, evimizin hemen altında yer alıyordu. Eve girmek için dükkanın içinden geçip gitmek zorundaydınız. O dönemde bayilik üzerine çalışıyorduk. 1988 yılına kadar bu şekilde devam ettik ve ardından babamın yaptığı bir Uzak Doğu seyahati sonrasında Sunny markasının yolculuğu başladı. Buradan getirdiğimiz ürünleri ülkemizde montajını yaparak satmaya başladık. İlk ürünlerimiz ise walkmenlerdi. Ardından işimizi İstanbul’a taşıdık ve Okmeydanı’nda daha yüksek kapasitelerde üretim yapmaya başladık. Babam, iş yerinde yetişmedikleri zamanlarda eve de ürünlerden getirirdi ve biz de burada montajlama işlemi yapardık. Bunlar bizler için çok değerli ve özel anlar çünkü bir kurumu ve markayı değerli kılan aslında geçmişidir. Binanızı bu geçmiş üzerine çıkarmadığınızda altı her zaman boş kalıyor. Geriye dönüp baktığımızda bu anları ve heyecanları keyif ve özlemle hatırlıyoruz. O dönemde Uzak Doğu ile iş yapmak da oldukça zorluydu. Faksın bile olmadığı zamanlardan bahsediyoruz. Bir ürün siparişi yaptığınızda 2-3 ay kadar bekliyordunuz. O zamanlar ürünler bugünkü gibi 2-3 üründe de toplanmıyordu. DVD player, kaset player, discman, uydu seti, müzik seti gibi ürünler hep ayrı ayrı satılıyordu. Bugün 2-3 üründe bulunan tüm özellikler için 20 adet ürün çeşitliliği gerekiyordu. 2002 yılına kadar bu şekilde montaj üzerine devam eden bir ticari hayatımız oldu. 2002 yılında ilk kez elektronik kartlarını burada, ülkemizde biz üretmeye başladık. Bu dönemde atölyeden fabrikaya dönen bir yapımız oldu ve Bayrampaşa’daki binamıza taşındık. Üretim için kurduğumuz altyapı ve sistem bizi çok heyecanlandırmıştı çünkü artık hammaddeden üretime geçiş yapıyorduk. Ardından üretim zamanla genişledi ve 2005 yılında Esenyurt’da bulunan yeni binamıza geçtik. Burası da aslında rahmetli babamın sahip olduğu vizyonun bir göstergesi çünkü halen buradayız ve işimize devam ediyoruz. Biz halen onun yaptığı yatırımları ve vizyonu geliştirerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Ancak artık 2.000’e yakın çalışanımız bulunuyor ve buraya da sığmamaya başladık. 1989 yılında 5-10 kişi ile başladığımız montaj serüvenimiz bugün birçok uluslararası markaya televizyon ve cep telefonu üretimi yaptığımız bir noktaya geldi. Artık Türkiye’nin en büyük elektronik üreticilerinden biriyiz. Bugün Ar-Ge’den üretime, satıştan satış sonrasına kadar tüm hizmetleri kendimiz verebiliyoruz. 42 yıldır devam eden ticari hayatımızda odaklandığımız noktalara çok hakim bir insan kaynağına sahibiz. Bizimle 30 yıldır çalışan arkadaşlarımız var. Tecrübemiz ve bilgi birikimimiz çok fazla ancak bunun yanında insan kaynağımız da en büyük sermayemiz.

Temel olarak inandığımız şey geçmişte yapılan şeyin üzerine koyarak ilerlemek. Yani var olan bir şeyi değiştirmek ya da yenisini yapmak değil. Çünkü zaten orada bir başarı elde edilmiş. Burada bulunduğunuz noktayı en iyi şekilde analiz ederek onun üzerine bir şey eklemeniz gerekiyor. Bu yüzden ben kişisel olarak rahmetli babamla çalışan ekiple çalışmaktan çok memnuniyet duyuyorum. Bu çok kıymetli.

Genel olarak baktığınızda Atmaca Elektronik – Sunny olarak en başarılı olduğunuz ürün ya da ürün grupları nelerdir?

Bugün birçok ürün televizyon ya da telefon altında toplanmış durumda. Biz zaten temel olarak elektronik kökenli bir firmayız. Tüketici elektroniği yer alan ürünlerin satış ve pazarlamasını yapıyoruz. Bizim de ciromuzun önemli bir bölümü televizyondan geliyor. Burada da ürün çeşitliliğini mümkün olduğunca yüksek seviyede tutmaya gayret ediyoruz. 24-65 inç arasında üretimlerimiz var. Ürünler de kendi içlerinde güncel tüm teknolojileri barındırıyorlar. Ancak firma olarak ciromuzun büyük oranını tek bir ürün grubuna bağlamak çok istediğimiz bir şey değil. Bu yüzden de sürekli yeni yatırımlara ve ürün gruplarına bakıyoruz. Bu noktada herkesin yaptığı, uzun süredir pazarda var olan ürünler yerine ne yapabileceğimize baktık ve araştırmalar yaptık. Bu arayış içindeyken son birkaç yılın en trend ürünlerinden olan robot süpürgeler dikkatimizi çekti. Tüketiciler nezdinde de ciddi bir potansiyel olduğunu gördük. Son yaptığımız iş birliği ile 2022 yılında televizyonun toplam ciromuz içerisinde ağırlığının yüzde 60’a düşeceğine inanıyoruz. Bu yıl satış gelirlerimizin 3’te 1’ini robot süpürgelerin yapacağını planlıyoruz. O yüzden gerçekten doğru bir Karar vermiş olduğumuzu görüyoruz. Sahada da bunun yansımalarını da görüyoruz. Bunun için dünyanın en prestijli tasarım ödüllerinin de sahibi olan VIOMI IoT@Home ile ürün geliştirme, üretim, satış ve dağıtım alanlarında partnerlik anlaşması imzaladık. Her iki şirket de sahada karşılaşabileceği olası tüm durumları en iyi şekilde analiz ederek, en doğru iş modeli ile bu işe girdi. Karşılıklı çok ciddi tecrübelerimiz var. Hem ülkemiz hem de Çin’deki ekipler olarak tek bir çatı altında düşünerek hareket ediyoruz. Bu iş birliği, sektörümüz için bu yılın en gözde konularından biri. Robot süpürgeler her evin olmazsa olmaz ürünleri olacaklar. Bir diğer heyecan yaratan konu da bunun bir yenileme pazarı olmaması. Bu ürünler ilk kez alınacaklar ve bu da pazarın ne kadar potansiyel taşıdığını gösteriyor.

Tüketicilerin bu yeni iş birliği ve ürüne tepkileri nasıl oldu?

Robot süpürgelerin hayatımızda yoğunluklu olarak yer almaya başladığı zaman 2020’nin sonları. Bu açıdan baktığınızda robot süpürge pazarında işe bu şekilde yatırım yapan ve başlamış herhangi başka bir organizasyon yok. Daha çok ekosistem ürünlerinin belli ithalatçılar tarafından getirildiği, sınırlı sayıda satış sonrası servis hizmetlerinin olduğu, aynı ürünü onlarca farklı kişinin ithal ettiği ve hiç organize olmayan bir yapı vardı. Biz burada en doğru ürünü, 42 yıllı deneyim, üretim, satış ve satış sonrası organizasyon becerisiyle sunuyoruz. Müşterilerimizi ve satış noktalarımızı heyecanlandıran ve bize doğru yönlendiren kısım bu. Bunu trafikte de görüyoruz şu anda.

Ürünün piyasadaki rakiplerinden farklar nelerdir?

Viomi yapay zekayı robot süpürgelerde kullanan ilk ürün. Haritalama özelliğini kullanırken sahip olduğu 4 lens ile karşısına çıkan nesneleri tanıyor, dokunmadan etrafından geçerek işini yapıyor. Bu robot süpürge ürün grubunda bir ilk. Sahip olduğu algoritma ile nesneleri tanıyor ve kendini ona göre ayarlıyor.

Ürünün Türkiye’den ihracatı olacak mı?

Bunlar zaten dünyada bilinen ve pazarı olan ürünler. Yaptığımız anlaşma ile dünyadaki üretim ve satış haklarını da biz aldık. Tüm dünyadan gelen talepleri buradan karşılayacağız.

Atmaca Elektronik olarak ihracat konusunda da ciddi çalışmalar yapıyor ve başarılar elde ediyorsunuz. Bu alandaki çalışmalarınız ne düzeyde?

Gerçekten son 3 yıldır bu alanda ciddi mesafe kaydettik ve ürünlerimizi artık Sunny markası ile satıyoruz. Şu anda ihracatımızın yüzde 70’ini kendi markamız ile yapıyoruz. Avrupa en büyük pazarımız ve burada da İtalya’da çok öndeyiz. Bunu yakın zamanda İspanya ve İtalya ile genişleteceğiz. Bu ülkelerde aynen Türkiye’de olduğu gibi bir yapılanma kurarak büyüyoruz. Tüm servis ve servis sonrası hizmetlerimiz ile. Pandemi ile birlikte dünyada yeni gelişen ticari koşullar aslında Türkiye’yi nispeten daha avantajlı hale getirdi. Çünkü lojistik maliyetlerindeki artış, tedarik sürelerindeki uzama gibi konuları biz daha tedbirli ve öngörülü davranarak avantaja çevirmiş durumdayız. Uzak Doğu’ya göre daha hızlı bir tedarik sağlıyoruz. Bunun da karşılığını zaten satış rakamlarımızda da görüyoruz.

Ürünlerin Ar-Ge ve üretim aşamasında nasıl bir yapılanma ile çalışıyorsunuz?

Bundan yaklaşık 19-20 yıl önce yurt dışından gelmiş olan ürünleri Türkiye pazarına adapte etmeye çalışan bir Ar-Ge ekibimiz vardı. Bugün ise biz artık tamamen, sıfırdan kendi ürünlerimizi geliştiren ve üreten bir firma haline geldik. Bu alanda uzunca bir deneyimimiz ve geçmişimiz var. Ürünlerimizin endüstriyel mekanik, donanımsal tasarımlarını ve yazılımlarınız kendi ekibimiz yapıyor. Bünyemizde, 30’dan fazla Ar-Ge mühendisimizin olduğu, Teknopark vasfında bir Ar-Ge merkezimiz var. Bu ekibimiz, ürünlerin her tarafına dokunuyorlar.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*