2022’de beklenen iklim değişikliği raporu sınıfta çaktı!
2014 yılında açıklana ve 2022 yılında baş göstereceği yayınlanan felaket raporu…
Yıl, 2022, bekliyoruz…
Son 72 yılın en yoğun kar yağışıyla karşı karşıya kaldık.
Kuraklıklarla mücadele, barajlarda günden güne azalan su oranları ve tabiat elden gidiyor kaygıları ve yağmur duaları…
Yılın henüz 3. ayı ve barajlardaki su oranının taşkın seviyesine gelen dolulukları…
Tabiat kendini yeniledi, ya felaket senaryoları?
Gelelim asıl meseleye…
Bu kaynaklara bir göz atalım;
KAYNAK; Avrupa İklim Vakfı CEO’su Laurence Tubiana de, “Bu rapor, iklim değişikliğinin zaten insanları öldürdüğünü, doğayı yok ettiğini ve dünyayı daha fakir hale getirdiğini acımasızca hatırlatıyor. Üç ay önce Glasgow’da COP26’da tüm büyük ekonomiler iklim hedeflerini güçlendirme konusunda anlaştılar – ve iklim ile ilgili tehlike bölgesine girerken, 2022’de yeni iddialı hedefler içerin planlar sunmaları hayati önem taşıyor. Artık mazeret ve yeşil badana olamaz.” açıklamasını yaptı.
İklim Değişikliği Paneli (IPCC), Çalışma Grubu II’nin Altıncı Değerlendirme Dönemi (AR6), “İklim Değişikliği 2022: Etkiler, Uyum ve Kırılganlık” raporu yayınladı. 270 yazar ve 195 hükümet tarafından nihai hale getirilen ve onaylanan II. Çalışma Grubu raporu, IPCC’nin AR5’i 2014’te yayınlamasından bu yana iklim değişikliğinin etkilerine ve buna uyum sağlama stratejilerine ilişkin en büyük değerlendirme. Raporun yazarlarıyla diyalog halinde hükümet temsilcileri tarafından onaylanmak üzere satır satır incelenen metin, 14 Şubat ile 26 Şubat tarihleri arasında fiilen gerçekleştirilen genel kurul oturumunun tamamlanmasıyla yayınlandı. Rapor, iklim değişikliğinin ekosistemler ve toplumlar üzerindeki etkilerini, bunların kırılganlıklarını ve mevcut ve gelecekteki değişikliklere uyum sağlama kapasitelerini göz önünde bulundurarak inceliyor. Artan emisyonların insanlar ve çevre için oluşturduğu riskleri vurguluyor ve farklı bölgelerin ve doğal sistemlerin güvenlik açıklarını analiz ediyor.
Birçok kaynaktan da görüleceği üzere;
Uluslararası Komisyonlarca;
195 hükümet yetkilileri, üniversiteler, çalışma grupları, sektör otoriteleri ve 270 yazarın katılıyla çıkan rapora göre;
2014 yılında yayınlanan ve 2022’de beklenen iklim değişikliğinin etkilerine şöyle bir göz atalım.
2022’de bizi bekleyen felaketler raporunda özetle neler var?
- İklim değişikliklerinin hayati önem taşıdığı
- Eko sistem ve toplumlar üzerindeki etkileri
- İnsan ve doğanın uyum sağlayamayacağı riskler
- İnsan refahının göreceği zararlar ve ölümler…
- Bitki ve hayvan türlerinin yok olma tehlikesi
- Canlılar ve çevre için oluşturduğu riskler
- Mevcut ve gelecekteki değişiklikler
- İnsan kaynaklı sera gazı emisyonları
- Daha fazla ısınma,
- Doğal dengenin bozulması
- Doğayı yok etme
- Kırılganlıklar
- Yangınlar
- Katlanılmaz ve geri döndürülemez riskler
- Gezegen için tehditler
- Sıcaklık artışına bağlı gıdada üretim düşüklüğü
- Su kaynaklarının azalması,
- Kıyı yerleşkelerinin riskleri
- Ulusal ekonominin olumsuz yönde etkilenmesi.
- Aşırı hava olayları
- Kıtlıklar
- Sağlık sorunları ve daha da fazlası
Kendi sektörümle ilgili sivil toplum çalışmalarının başlatılması, kurumsal kimlik kazandırılması, sürdürülebilir çalışmaları kamu kurumları ve özel kuruluşlarla paylaşmak, sektörel alanda AB kriterlerine uyumlu meslek edindirme ve sektörün disipline edilmesine katkı, ulusal basın, yazılı ve görsel basında yayıncılık, paneller ve daha niceleri…
Çevre bilincine katkı amacıyla Çevre Bakanlığının Ankara çalıştayına bizzat katıldım.
Atık Elektrikli Ev Aletleri’nin (AEEE Yönetmeliği) (belediyeler tarafından toplanması) engellenmesine, çok emek verdiğimiz Satış Sonrası Hizmetler Derneği misyonuyla katkı sağlayarak başarmış olduk.
Diyeceğim o ki!…
Sivil Toplum yetkilisi olarak 2014’de açıklanan, İklim Değişikliği Bilimsel Raporu, 2022 yılında beklenen sonuçlar bakımından düşündürücüdür. Bilimsel çalışmalar; uzman görüşleri, bir dizi çalışamlar, know – how kaynakları ve yetkinlik isteyen ve kamuoyuna belli disiplinle açıklanır. Sonuçları, yine aynı komisyonlar ve deklere edildiği, kamuoyu tarafından izlenir. Sektörel alanda bilince katkı bakımından, değerli çalışmalarıyla yakından takip ettiğim İSEDA (İklimlendirme Soğutma Eğitim Danışma Araştırma Derneği) görüşlerini not etmek isterim.
İSEDA’ ya göre; kış şartlarının ağırlaşması, yaz ve kış aylarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, sera etkisine bağlı; hava akış dengesinin bozulması, yaz aylarındaki aşırı sıcak ve buharlaşma, kirli ve yoğun havanın yarattığı orantısız bloklar, yağış bulutlarının sıklığı ve dengesiz yağmur yükleri, metrekareye düşen yağmur suyu yoğunluğuna bağlı selleri işaret etmektedir.
Bu bakımdan;
2022 yılı için beklenen sonuçlar için oluşturulmuş raporlar, genel olarak açıklanmaya muhtaç sonuçlar gösteriyor. Sonuçların ertelenmiş olması, rafa kalkması anlamına gelmez elbette…
BİR KÜÇÜK NOT;
İnsanın aklına gelmiyor değil ya!…
Korku imparatorluğu ve yeni fırsatlar, emisyonların azaltılmasına yönelik önlemler, yeni iş sahaları ve fırsat stratejileri. Elbette atmosfere salınan gazların azaltılması, sanayileşmenin artmasıyla atıkların geri dönüşümleri, yenilenebilir enerji sistemlerinin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Dünyada alınan tedbirlerin coğrafyamızdaki etkileri izlenmeli, önlemleri alınmalıdır. Ancak ve ancak, yaşanası dünyayı felaket senaryolarıyla iç etme hakkına da sahip değiliz. Tabiat kendini, her gecenin sabahında yenilenmiş olarak bulur.
Umuda yolculuk, böyle başlıyor.
Sevgiyle kalın.
Hoş bir yazı, insanlık ve doğamız için farkındalık oluşturuyor. Kaleminize sağlık.
Müthiş bir yazı olmuş, elinize sağlık💙