“Türkiye’nin teknoloji devi Vestel, yeni dönemde ‘küresel teknoloji şirketi’ olma hedefi doğrultusunda global yapıda üst düzey değişiklikler gerçekleştirdi. Bu kapsamda Vestel’in Türkiye, Orta Asya, İran, Irak, Suriye ve Kuzey Kıbrıs bölgelerinden sorumlu Satış Genel Müdürü, uzun yıllardır Vestel’de çeşitli görevler ve sorumluluklar üstlenen Tarık Leloğlu oldu.” Bu güzel haberi duyunca Dağıtım Kanalı dergisi olarak biz de heyecan duyduk ve Tarık Bey’i arayarak kendisini kutladık. Bayileri ile olan ilişkisinin ve iletişiminin bu başarıda önemli rol oynadığını özellikle ifade etmek isteriz. Kendisinden yeni görevi ile ilgili düşüncelerini öğrenmek istediğimizde bizi kırmadı ve hem yeni görevi ile ilgili hem de Türkiye’deki tüm bayilere mesaj vermek üzere Dağıtım Kanalı dergisini ofisinde ağırladı.
Bu işe ne zaman ve nasıl başladınız?
Vestel yolculuğum 1997 yılında Ankara’da Bölge Satış Uzmanı görevimle başladı. Ailem özel sektörde çalışmama sıcak bakmıyordu çünkü memur düzenine alışkın bir aile yapım vardı, benim babam da memurdu. Vestel’de işe başlayacağım dönem bir devlet bankasının da sınavını kazanmıştım ve beni mülakata çağırıyorlardı. Mülakata gittim ama çok da içime sinmedi ve Vestel’i tercih ettim. Böylece Vestel’deki kariyer yolculuğum başlamış oldu.
Vestel’de hangi görev ve bölgelerde çalıştınız?
Satış uzmanı olarak başladığım görevimde 1997-98 yıllarında Sivas ve Yozgat şehirlerinden sorumluydum. Bu bölge, hayatımın dönüm noktası oldu. Sivas, benim için çok özel bir yer oldu ve müşterilerimle çok güzel bir bağ kurduk. Yani beraber hareket etme, beraber karar verme, stok hesaplama, çeki hesaplama, çeki yazma gibi birçok şey öğrendim. Sivas ve Yozgat’ta çalıştıktan sonra Niğde, Nevşehir, Kırşehir ve Aksaray’da çalıştım. 2000 yılında satış müdürü oldum. Azmim ve özverili çalışmalarımın da yardımıyla hızlı bir yükseliş dönemi yaşadım. Üç yıl içinde İç Anadolu Bölgesi Satış Müdürü oldum. Bütün Anadolu’da çalıştım ve çok güzel işler yaptık, çok kıymetli bayilerimizle çalıştık. İç Anadolu Satış Müdürlüğünden sonra Ankara’da Satış Müdürlüğü görevini üstlendim. 2008 yılında Güneydoğu Bölge Müdürü oldum. Olağanüstü işlere imza attığımız zamanlar oldu. Suriye barışının olduğu bu dönemlerde ciddi işler gerçekleştirdik. Hakikaten çok kıymetli ve güçlü bayilerimiz var, özellikle Gaziantep’te Hatay’da Diyarbakır’da çok güçlü bayilerimiz bulunuyor. Onlarla çalışmak büyük bir onurdu. Bu performanslar sonucunda da 2016 yılında Vestel’de Genel Müdür Yardımcısı oldum.
Bayilerinizle olan ilişkiniz nasıl, bayilik teşkilatını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bayi ile yapılan ticareti, ticareti öğrenebileceğin yer, ticarette neler kazanıp ve neler kaybedilebileceğinizi öğreneceğiniz yer olarak tanımlıyorum. Çünkü bayiler kendi sermayeleriyle iş yapıyorlar ve dönem dönem ciddi riskleri yönetiyorlar. Onların tecrübeleri bizlere de değer katıyor. Ben şahsen 27 yıldır işimi bu şekilde yapıyorum. Bayimin bir krizi yorumlamasını, aldığı pozisyonu, ekonomiyi yorumlamasını çok önemsiyorum ve hakikaten onların görüşlerine değer veriyorum. Oradan aldığım bilginin inanılmaz faydalarını gördüm görmeye de devam ediyorum. Ticaretin içindeki bayilerimiz hem insanın içinde hem de hayatın içindeler ve gerçekten ciddi bilgi akışı var orada. Enflasyon olunca nasıl hareket etmeleri gerektiğini, ticarette ne yapmaları gerektiğini bayi kanalından aldığım bilgilerin katkılarıyla işimi yönetmeye çalışıyorum. Ayrıca, bayiler ülkemizin istihdamına önemli bir katkı sağlıyorlar. İnsan kaynağı yetiştiriyorlar, perakendeyi öğretiyorlar. Onlar bizden, biz de onlardan aldığımız feyz ile işimizi daha verimli ve heyecanla yapıyoruz. Ne zaman bayilerimizi ziyarete gitsek heybemiz hep çok dolu dönüyoruz. Gerçekten geri dönüşlerde de çok ciddi verim aldığımızı görüyoruz. Kampanyalarda, geliştirilen uygulamlarda, iş yönetimi anlamında mutlaka artılarını görüyorum ve bu enerjinin aynı şekilde bayide olması da beni çok mutlu ediyor. Öte yandan Vestel olarak bayilerimizin eğitimleriyle ilgili de çalışmalar yapıyoruz ama ticaret bambaşka bir deneyim. Ticarette teorinin yanında yetenek ve yetkinliğin olması gerektiğini düşünüyorum. Bundan dolayı tüm bayilerim benim için çok kıymetli.
Şu anki görevinize nasıl geldiniz?
2023 yılında şirketimiz adına güzel gelişmelere şahit olduk. Marka değerimizdeki istikrarlı yükselişi bu yıl da devam ettirirken, geçen yıla göre yüzde 28’lik artış kaydederek 927 milyon dolarlık marka değeriyle Türkiye’nin en değerli 3 markasından biri olduk. İç ve dış pazardaki payımız da düzenli olarak artarken, bu yıl 2,6 milyar dolarlık ihracat geliriyle 25. kez sektörünün ihracat şampiyonu olarak çeyrek asırdır aralıksız sektörünün en çok ihracat yapan şirketi olduk. Hedefimiz Vestel’i global bir teknoloji şirketi olarak daha da büyütmek. Bu hedef doğrultusunda da bazı organizasyonel değişiklikler oldu. Büyüme yolculuğumuzda yeni adımlar attık ve uluslarası şirket yapılanmasına geçtik. İş yapış şeklimizi değiştirerek ve gelecekteki fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek için daha odaklı ve etkili bir strateji oluşturduk. Yeni organizasyonda dünyayı ticari olarak üçe ayırdık; Amerika ve Avrupa ağırlıklı iş yaptığımız ülkelerden oluşan bir bölge, benim sorumlu olduğum ikinci bir bölge (Türkiye, Orta Asya, İran, Irak, Suriye ve Kuzey Kıbrıs bölgesi) ve Uzak Doğu’yu kapsayan üçüncü bir bölge mevcut. Türkiye’nin içinde yer aldığı bölge, benim sorumluluğum altında. Sadece satış değil pazarlama departmanımız da yeniden yapılandı ve tüm dünyada tek bir dil konuşabilmek adına bir çatı altında toplandı. Yeni organizasyonel yapımızla Vestel markasını tüm dünyada daha da iyi konuma getirip, marka değerimizi uluslararası değerlendirmelerde de artıracağız. Marka değerimizi elbette kendi markamız olan ürünlerin satışı ile artıracağız, burada da ben ve ekibime çok önemli görevler düşüyor. İnanıyorum ki kısa zamanda kendi bölgem ve diğer bölgelerde de Vestel markalı satışlarımızı ciddi oranda artıracağız. Bizim büyük bir hayalimiz var ve biz bu hayali gerçeğe dönüştürmek için sahada var gücümüzle gayret göstereceğiz.
Yeni görevinizdeki hedefleriniz nedir?
Sorumlu olduğum ülkeler için söyleyebilirim ki; kendi markamızla daha güçlü olmayı hedefliyoruz. Vestel ODM (Original Design Manifacture) modelinde oldukça başarılı bir marka. Şimdi ise amacımız Vestel markası ile de bu başarıyı yakalamak, çıtayı daha da yukarılara çekmek. Yeni dönemde kendi markamızla dünyadaki satışlarımızı artırmayı planlıyoruz.
2024 yılının bir değerlendirmesini yapar mısınız, sektörümüz bekleyen tehdit ve fırsatlar nelerdir?
Son 3 – 4 yıldır iç piyasada dengeli bir dönem yaşadık. Satışlarımız oldukça iyiydi. Önümüzdeki dönemde ise enflasyonun da etkisiyle bir daralma beklentisi mevcut. Fakat Türkiye gerek yapısal olarak gerek jeopolitik konumuyla çok güçlü bir ülke. Ben geçmiş tecrübelerimize de dayanarak bu süreci en iyi şekilde geçireceğimizi düşünüyorum.
Son olarak bir mesaj vermek ister misiniz?
İyi bir ekip oluşturduk, gerçekten sahayı ve müşteriyi bilen, işinin ehli ekibimiz var. Vestel’in üstün teknolojisi, ürün kalitesi, tüketicilerin beklentilerine en iyi şekilde çözüm sunması ile bu yılı en iyi şekilde kapatacağımıza inanıyorum. Hedeflerimiz yüksek, bu hedeflere ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız.
İlk yorum yapan olun