Ciro olarak büyüdük ancak adet olarak bir büyüme gerçekleşmedi

Hakan Bağlam / İnci Halı - İZMİR

Kısaca kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz? Ne zaman başladınız, ortaklık yapınız nasıldır?

Şirketimiz 1972 yılında babam tarafından kuruldu. İlk olarak halıcılık ile başladık ve aynı zamanda Arçelik bayiliğini de aldık. Bu yüzden ismimiz İnci Halı olarak geçiyor. 1984 yılından sonra Arçelik bayiliğini ben devraldım. Babam, kardeşimi ortak yaparak emekli oldu. 50 yıllık bir bayiyiz, İzmir’deki eski bayilerden biriyiz ve şu anda kardeşimle birlikte işimizi sürdürüyoruz. Yatak, baza gibi ürünlerinde satışını yapıyoruz ve tek mağazada faaliyet gösteriyoruz. Örnek Arçelik mağazasıyız. İlk başta mağazamız 105 metrekare idi, ancak yan tarafı alarak 225 metrekareye çıkardık. İkinci dekorasyonumuzu 7 yıl önce yapmıştık ve bu yıl yeniden dekorasyon yapma zamanı geldi. Şimdilik beklemedeyiz. Beyaz eşyada Arçelik markasına güveniyoruz, çünkü servis bakımından daha rahat. Bu markayla devam etmeyi düşünüyoruz. Arçelik markası bana güven ifade ediyor, müşterilerimiz ilk baştan beri bu güveni sarsmadan yolumuza devam etmemizi istiyorlar, biz de bu yüzden Arçelik markasını tercih ediyoruz. Tüketiciler ilk olarak fiyat politikasına bakıyorlar. Bizim markamız servis güvencesi bakımından daha kuvvetli olduğu için de tercih sebebi oluyor.

Bölgedeki tüketicilerin genel özellikleri nelerdir? Beyaz eşya perakendeciliği nasıl bir gelişme gösterdi?

Burası, müstakil evlerden oluşan bir yer, ancak genel olarak gelişmiş bir lokasyon değil. Müşterilerimiz ise genellikle eski, emekli ve sadık kişilerden oluşuyor. Yıllardır süregelen ilişkilerimiz sayesinde bize bağlı bir müşteri grubuyla çalışıyoruz. Eskiden senetle satışlar yaygındı ve biz hâlâ tanıdık müşterilerimize senetli satış yapmaya devam ediyoruz. Ancak artık kredi kartı ile satışlar da mevcut. Finans kuruluşları da var ve geçmişte onlardan faydalanarak satış yapabiliyorduk. Ancak şu anda faiz oranları çok yüksek olduğu için bu yöntemi kullanamıyoruz. Bu nedenle, ya kredi kartı ile satış yapıyoruz ya da tanıdık müşterilerimize senetle satış imkânı sunuyoruz. Eskisi kadar olmasa da senetli satışlar hâlâ toplam satışlarımızın yüzde 30-35’ini oluşturuyor.

Son dönemdeki enflasyonist ortamı da değerlendirdiğinizde genel olarak sektörün gidişatı ne durumda?

Geçen yıl ile bu yıl arasında büyük farklar var. Ciro olarak büyüdük ancak adet olarak bir büyüme gerçekleşmedi. Tüm bayi arkadaşlarımız da aynı fikirde. Temmuz sonrasında fiyatların düşeceğini düşünüyoruz. Beyaz eşya fiyatlarının inmesi lazım. Satışları artırmak için hediyeli kampanyalar veya farklı promosyonlu kampanyaların düzenlenmesi gerekiyor.

Beyaz eşya sektörünün genel anlamdaki sorunları nelerdir?

Tüketici, malı aldıktan sonra ürünün servis tarafından teslim edilmesinde sıkıntılar yaşanabiliyor. Tüketici ile servis arasında zaman sorunu olabiliyor. Ayrıca, tüketici ürünü alırken kullanacağı yere sığacağını düşünüyor, ancak sığmadığında büyük sorunlar ortaya çıkabiliyor. Ürün depodan çıktığı ve ambalajı açıldığı için zaman zaman sıkıntılar yaşayabiliyoruz ve bu sorunlar bize geri dönüyor. Bunun dışında çok büyük sorunlarımız yok. Zaten servis, ürün değişmesi gerektiğinde birebir değişim yapıyor.

Bazı perakendeciler internet ya da market satışlarının sorun olduğundan bahsediyor. Size göre bir problem mi?

Özellikle gençler, cep telefonlarıyla aldıkları ürünün fiyatını internetten sorgulayabiliyor. İnternetten alışveriş yaptıklarında, ürünün ne zaman ve nasıl geleceğini veya muhatap bulup bulamayacaklarını düşünmeden, sadece fiyat farkını kıyaslayarak oradan almayı tercih ediyorlar. Olabilecek sıkıntıları anlatsak da zaman zaman interneti tercih ediyorlar. Biz de fiyat konusunda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz.

İşinizi severek mi yapıyor musunuz? Çocuklarınıza öneriyor musunuz?

İşimi çok severek yapıyorum. İki kızım var ancak onların bu işi devam ettirmeye niyetleri yok. Bu durumda, işimin son nesli ben oluyorum gibi hissediyorum. Zamanı geldiğinde işimi devretmeyi düşünebiliriz. Devretmek işin yerine ve cirosuna bağlı olarak tercih edilebilecek bir yöntemdir. Ancak aile içinde benim yerimi alacak bir nesil olmayacak gibi görünüyor. Arçelik markası ile çalışmaktan gurur duyuyorum.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*