100 dönümlük bir arazi üzerinde bir “Sanatçı ve Zanaatçı Köyü” kurmayı planlıyoruz

Ali Eldem / Eldem Kültür Sanat Eğitim Vakfı Başkanı - ESKİŞEHİR ve Esra Eldem / Eldem Sanat Alanı Kurucu Direktörü - ESKİŞEHİR

Eldem Kültür Sanat Eğitim Vakfı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Esra Eldem: EKSAV Vakfı, Eldem Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eldem’in öncülüğünde, 2018 yılında kurulan kar amacı gütmeyen bir kültür kurumudur. Vakfımız, Eskişehir’in kültür-sanat yaşamını zenginleştirmek, kültürel mirası korumak, sanat eğitimini yaygınlaştırmak ve çeşitli sanat projelerinin gerçekleşmesine katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteriyor. Bu çerçevede, Odunpazarı Belediyesi’nin kültürel mirasın korunması ve şehre kültür-sanat mekanlarının kazandırılması hedefiyle yürüttüğü, kamuözel iş birliğine güzel bir örnek teşkil eden projesi kapsamında, tarihi Dalyancı Konağı’nın restorasyonunu üstlendik ve bu mekânı Eskişehir’in kültürel hayatına kazandırdık. Kurulduğumuz günden bu yana, bünyemizde yer alan iki ayrı sergileme mekânında eş zamanlı çağdaş sanat etkinlikleri düzenliyoruz.

Eskişehir’in en turistik ve en yoğun ziyaretçi çeken bölgesi olan Odunpazarı’nda yaklaşık 1000 m2 alana yayılan bu iki mekân, sıra dışı bir sergileme alanı olarak göze çarpıyor ve sanatın ilham verici ve birleştirici gücünü yansıtan geniş bir etkinlik yelpazesi sunuyor. 150 yıllı aşkın tarihiyle Dalyancı Konağı, alternatif küratöryel pratiklere alan sağlarken, eski bir ekmek fırınından dönüştürülen Fırın, mekânda üretime ve araştırmaya olanak tanıyan, bağımsız projelere platform sağlayan deneysel bir sanat mekânı olarak öne çıkıyor. Bu iki mekânda karma ve kişisel sergiler, seminerler, film gösterimleri, performanslar, misafir sanatçı programları, farklı yaş gruplarına yönelik eğitim atölyeleri gibi disiplinler arası etkinlikler düzenliyoruz. Kâr amacı gütmeyen bir kurum olarak ücretsiz olarak gerçekleştirdiğimiz tüm faaliyetlerimizi fonlar, hibeler, sponsorluklar ve ayni desteklerle yürütüyoruz. Vakfın bir alt birimi olarak faaliyet gösteren Eldem Sanat Alanı, yerel sanatçıların seslerini duyurmasına olanak tanırken, ulusal ve uluslararası sergi programlarıyla da geniş bir izleyici kitlesine hitap ediyor. Bu programlar aracılığıyla hem bölgesel hem de küresel ölçekte çağdaş sanat sahnesine kalıcı ve önemli bir yer edinmeyi amaçlıyor.

Eskişehir’in kültürel dokusuna yaptığı bu katkı, şehrin çağdaş sanat alanındaki dinamik yapısını güçlendirmeyi hedefliyor. Esra Eldem ve Ali Eldem kimdir?

Ali Eldem: 1979 yılından bu yana Eskişehir’de hizmet veren köklü firmalardan biri olan Eldem Dayanıklı Tüketim Malları A.Ş.’nin kurucusu ve yönetim kurulu başkanıyım. Şirketimiz, beyaz eşyadan ev tekstiline, iletişimden inşaata, otomotivden sigorta ve aracılık hizmetlerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteriyor ve Eskişehir’in önde gelen firmalarından biri olarak biliniyor. İş hayatımın yanı sıra, Eskişehir’e olan sevgimle, bu güzel kentin kültürel ve sosyal gelişimine katkı sağlamayı her zaman ön planda tuttum. 2006-2013 yılları arasında faaliyet gösteren Eldem Vestel Sanat Galerisi ile başladığımız bu yolculuk Eldem Kültür Sanat Eğitim Vakfı’nı (EKSAV) kurma çalışmalarına kadar uzandı. Bugün EKSAV, beş yılı aşkın sürede gerçekleştirdiği yüzlerce etkinlikle Eskişehir’in kültürel hayatında önemli bir yer edinmiş durumda.

Esra Eldem: Ryerson Üniversitesi’nde İç Mimarlık, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ise Sanat Yönetimi eğitimi aldım. 2018 yılından bu yana, EKSAV Vakfı’nda yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olarak görev yapıyorum. Ayrıca, vakfımızın güncel sanat platformu olan Eldem Sanat Alanı’nın kurucu direktörüyüm. Programlarımızı oluştururken farklı üretim ve düşünme biçimlerini, bağımsız projeleri, güncel ekonomik, ekolojik ve toplumsal konulara ilişkin alternatif bakış açılarına öncelik vererek çok sesli diyalog yöntemlerini, ifade ve sanatsal özgürlüğü, deneyselliği ve eleştirel düşünceyi desteklemeyi amaçlıyoruz. Genç nüfusun yoğun olduğu ve Türkiye’nin önde gelen güzel sanatlar fakültelerinden birine sahip bu şehirde, çağdaş sanatta katılımcılığı ve diyaloğu ön planda tutan, genç sanatçılara ve bağımsız projelere platform sağlayan, yaratıcı emeği görünür kılan ve yaratıcılığa saygı kültürünü teşvik eden programlar geliştirmeyi hedefliyoruz.

Bir beyaz eşya perakendecisinin sanata bu kadar önem verdiği pek görülmez ancak sizde durum çok farklı nedir sizdeki bu sanat aşkı? Sanat ile iç içe olmak işinize nasıl katkı sağlıyor?

Ali Eldem: İlk bakışta, bir beyaz eşya perakendecisinin sanat etkinliklerine dahil olması pek sık rastlanmayan bir durum gibi görünebilir. Ancak, yıllar önce Vestel Showroom’un içinde 250 m2’lik Eldem Vestel Sanat Galerisi’ni açtık ve yıllarca değerli sanatçılarımızın eserlerine ev sahipliği yaptık. Bu sayede, Vestel markası sanatla bütünleşti ve biz de sanat çevresinde kendimize bir yer edindik. Eskişehir Sanat Derneği Yönetim Kurulu üyeliğimiz sayesinde, bir şehir ve ülkeye sanatın ve sanatçının ne kadar değer kattığını bizzat deneyimledik. Ancak 2000’li yılları takip eden dönemlerde, ülkemizdeki değişimlerle birlikte sanat çevresinin, etkinliklerinin ve sanatçıların giderek yalnızlaştığını fark ettik. Bu durum, özellikle sanatla ilgilenen genç nesile nasıl katkı sağlayabileceğimiz konusunda bizi düşündürdü. Tam da bu sırada, Odunpazarı Belediye Başkanı Avukat Kazım Kurt’un Dalyancı Konağı’nın restorasyonu ve burada sosyal sorumluluk projesi olarak sanat etkinliklerinde bulunmamız üzerine yaptığı teklifi, Eldem Kültür Sanat Eğitim Vakfı’nın kurulmasına vesile oldu. Esra Eldem başkanlığında ve tüm aile bireylerimizin desteğiyle, Eldem Dayanıklı Tüketim Malları A.Ş.’nin katkılarıyla kurulan vakfımız, Esra Eldem’in yürüttüğü sanat etkinlikleri sayesinde, Eskişehir’de, ülkemizde ve Avrupa Birliği ülkeleri, Estonya, Macaristan gibi yerlerde yüzlerce sanat etkinliğine imza attı. Peki, bu işimize nasıl etki etti? Farklı faaliyetlerde bulunmak, sizi farklı bir şekilde tanınır kılar. İyi ki vakfımızı kurmuşuz ve topluma, sanat çevresine, sanatçılara küçük de olsa bir katkı sağlayabiliyoruz. Bu çalışmaların verdiği hazzı tarif etmek mümkün değil; tüm meslektaşlarıma da bunu gönülden tavsiye ederim.

Sektörde birçok büyük marka ile çalışıyorsunuz bu markaların vakfınıza bakışı nasıl, katkıları oluyor mu?

Ali Eldem: Sektörde uzun bir geçmişimiz var; yarım asra dayanan bir tecrübeye sahibiz. Bu nedenle, sektör temsilcileriyle sıkı bir diyalog içindeyiz. Vakfımızın kuruluşundan bu yana sektörümüz hareketli günler geçiriyor. 2018’deki ekonomik kriz, ardından 2019’daki COVID- 19 dönemi ve 2021’e kadar süren zorluklar, derinleşen ekonomik kriz nedeniyle vakfımızın çalışmalarını sektör temsilcileriyle tartışma fırsatımız olmadı. Sanat faaliyetlerimizin kapsamı genişledikçe sponsorlara olan ihtiyacımız da artıyor ve bu ihtiyaç gelecekte daha da büyüyecek. Bu bağlamda, sektör temsilcilerinin sponsorluklarını elbette arzu ediyoruz.

Etkinliklerinizden söz eder misiniz?

Esra Eldem: Her yıl programımızda beş kişisel sergi ve iki karma sergi düzenlemeyi hedefliyoruz. Konuk sanatçı programımız kapsamında, sanatçılara araştırma ve üretim süreçlerinde destek sunuyor ve maksimum bir ay süreyle Eskişehir’de konaklama imkânı sağlıyoruz. 2022-2024 yılları arasında Estonya, İsveç ve Macaristan menşeli sanatçılara üretim ve sergileme alanı sağladık. Bu uygulamanın, Eskişehir’in sanat, kültür, yaşam ve üretim alanında izlenimlerin oluşmasına, üretimlerini etkilemesine ve beslemesine büyük değer kattığını düşünüyoruz. Ayrıca, uluslararası iş birlikleri kapsamında Türkiye’nin farklı şehirlerinden beş genç sanatçıya Budapeşte’de eserlerini sergileme fırsatı verdik. Bu yıl heyecanla yürüttüğümüz programlardan biri de ilk kez düzenlediğimiz LOKAL01. LOKAL projesi, Eskişehir’i merkeze alan bir açık çağrı sergisi olarak tasarlandı. Her yıl düzenlenmesi planlanan bu sergi, Eskişehir’de üreten sanatçıları disiplinler arası üretimlerle bir araya getirerek, şehrin kültürel ve sanatsal ekosisteminde yeni ihtimallerin gelişimine odaklanan kapsamlı diyalogları teşvik etmeyi amaçlıyor. Başvurular, Türkiye çağdaş sanat sahnesinde önemli yere sahip kültür profesyonelleri ve sanatçılardan oluşan, her yıl değişen bir jüri tarafından değerlendiriliyor, bu da farklı bakış açılarını bir araya getirerek sanatçılara ulusal alanda platform sağlamayı hedefliyor.

Bir Avrupa Birliği Projesi olan CultureCIVIC kültür sanat fonu desteğiyle yürüttüğümüz Su-suz Yaz projesi, iklim krizi ve su krizini odağına alan bir çalışma olarak birçok araştırmacı ve sanatçıyı seminerler, sanatçı konuşmaları, atölye çalışmaları ve karma sergi aracılığıyla bir araya getirdi ve güncel ekolojik konulara dikkat çekmeyi amaçladı. Şu anda devam eden programlarımız arasında, Supermarket – Stockholm Bağımsız Sanat Fuarı’nın kurucu ortağı Stockholm merkezli görsel sanatçı Andreas Ribbung ve Eskişehir merkezli sanatçı-akademisyen Sanem Odabaşı’nın Kültür için Alan’ın desteklediği “İki Bahçe Arasında” adlı duo sergisi yer alıyor. Ayrıca, İstanbul merkezli multidisipliner sanatçı İrem Apak, Eylül ayında açılacak kişisel sergisi için SAHA Sürdürülebilirlik fonu desteğiyle Eskişehir’de konuk sanatçı olarak üretimlerini sürdürüyor.

Son olarak, 31 Ağustos 2024 tarihinde açılışını gerçekleştireceğimiz “Sakin Topraklar” başlıklı sergide, İstanbul, Ankara, Eskişehir, Trabzon, Antalya, Diyarbakır ve Adana merkezli 20 sanatçının resim, fotoğraf, video, yerleştirme ve heykel gibi farklı mecralarda 40’a yakın eseri yer alacak. Yasemin Ülgen’in küratörlüğündeki sergi, Anadolu kültürünün yeryüzüyle kurduğu bağdan esinlenerek toprak konusunu ele alan sanat üretimlerini bir araya getiriyor. Toprağın yaşam ve tarih döngüsüyle ilişkisini, mega kentlerin eriyen sınırlarından göçebe kültürüne, toprağın bedenle olan ilişkisinden yersizliğine kadar çeşitli konuları yeniden düşünmeyi öneren sergi, göz ardı edilen izlere ve mevcut durumlara odaklanıyor. Sergi, 11 Mayıs’a kadar Eldem Sanat Alanı | Dalyancı Konağı’nda devam edecek ve paralelinde seminer programları düzenlenecek.

Vakıf olarak bundan sonraki hedefleriniz nelerdir?

Ali Eldem: Vakfımızın amacı, sanattan zanaata kadar geniş bir yelpazeyi kapsayan faaliyetlerle hem kültürel mirasın korunmasına hem de sanatın geleceğe taşınmasına katkıda bulunmaktır. Sanatın tüm dallarını kucaklamakla kalmayıp, aynı zamanda kaybolmaya yüz tutmuş zanaatları da genç kuşaklara aktarmak temel hedeflerimizden biridir. Bu doğrultuda, 100 dönümlük bir arazi üzerinde bir “Sanatçı ve Zanaatçı Köyü” kurmayı planlıyoruz. Bu köy, sadece sanatçıların ve zanaatkârların buluşma noktası olmakla kalmayacak, aynı zamanda onların bilgi ve becerilerini yeni nesillere aktarabilecekleri bir alan olarak hizmet verecektir. Bu hedefimiz, uzun bir süreç gerektiren, sabır ve tutku isteyen bir uğraştır. Ancak, bu uğraşlarla vakfımızı büyütmek ve kalıcı değerler oluşturmak için kararlıyız. Sanat ve zanaatın birlikte harmanlandığı, yaratıcılığın ve geleneksel ustalığın buluştuğu bu köy hem yerel hem de uluslararası düzeyde önemli bir kültürel merkez haline gelmeyi amaçlıyor. Bu projeyle, gelecek nesillere güçlü bir miras bırakmayı ve sanatı hayatın her alanına yaymayı hedefliyoruz.

Esra Eldem: Babamın hayalini kurduğu sanat köyü fikri, aslında EKSAV Vakfı’nın kuruluş sürecinde de önemli bir yer tuttu ve geçmişten beri peşinde olduğumuz bir hedef olarak varlığını sürdürdü. Doğayla iç içe, sanatçıların yaratıcı çalışmalarını gerçekleştirebileceği bir alan açmak ve farklı disiplinlerden araştırmacı ve sanatçıları bir araya getirecek programlarla, ekolojik temelli üretim, diyalog, dayanışma ve yaratıcılığı buluşturacak bir sanat köyü kurmayı hedefliyoruz. Eldem Sanat Alanı ve EKSAV Vakfı’nın temellerini sponsorluklar ve desteklerle güçlendirerek, daha geniş ve profesyonel bir ekiple Eskişehir’de, İstanbul ve Ankara gibi merkezlerin dışında, çağdaş sanat alanındaki çalışmalarımızı uzun vadede sürdürebilmeyi arzuluyoruz. Ulusal ve uluslararası iş birlikleriyle dünyaya dair vizyonlarımızı paylaşmak, farklı bakış açılarını anlamak ve onlardan öğrenmek, kültürlerarası diyaloğu pekiştiren projeler geliştirmek öncelikli hedeflerimiz arasında.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*