Hep birlikte, her gün daha hızlı pedal çevirmemiz gerekiyor

H. Cengiz Alışkan / Esoto Ticaret A.Ş. - ESKİŞEHİR

Kısaca kendinizi, firmanızı ve kuruluş hikayenizi anlatabilir misiniz? Neden beyaz eşya perakendeciliğini tercih ettiniz?

6 Nisan 1972 doğumluyum. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F Fakültesi İşletme Bölümü’nden 1994 yılında mezun oldum. Ayrıca ikinci üniversite imkanından faydalanarak Halkla ilişkiler Bölümü’nü de bitirdim. ESOTO A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Vekiliyim. ESMOBYAT (Eskişehir Mobilyacılar ve Yatakçılar Derneği) Kurucusu ve Başkanıyım. Çeşitli sivil toplum kuruluşları ve platformlarında görev aldım ve üyeliklerim bulunmaktadır. Evliyim. Eşim Ayşe Alışkan ile ESOTO A.Ş.’nin kuruluşundan bugüne birlikte çalışıyoruz. Eşimin sayesinde faaliyette bulunduğumuz iş kollarında bir kadın gözü ile bakabilmenin her zaman avantajlarını yaşadık ve hayatın müşterek olduğunun en canlı örneğini teşkil ediyoruz. Yeditepe Üniversitesi’nde İç Mimarlık Bölümü’nde okuyan Hazal adında bir kızımız var. Babam Azamet Alışkan, ruhu şad olsun, yaklaşık 30 yıl 1996’ya kadar Kütahya/Tavşanlı’da kömür madenciliği ve dekapaj müteahhitliği işi ile uğraştı. Aile geçmişimizde girişimci çizgimizi devam ettirmem için beni her zaman destekledi ve teşvik etti. Üniversite eğitimimin ardından Eskişehir’de ticari hayatın duayeni, değerli büyüğüm, ağabeyim Ali Eldem Bey ile yol yürüme kararı aldık. Ali Eldem benim mentorum oldu. Bu konuda kendimi çok şanslı sayıyorum. Hayata ve ticarete dair kendisinden önemli deneyimler edindim. Bende emeği ve hakkı büyüktür. Ayrıca Yönetim Kurulu üyelerimiz Nihat Eldem ve İbrahim Eldem girişimlerimizi her zaman desteklediler ve büyük emekler verdiler. İş ortaklığının ötesinde kader birliği yapıp bir aile olduk. ESOTO A.Ş.1993 yılı Eylül ayında ELDEM Şirketler Grubu iştiraki olarak kuruldu. Şirketimizin geçen yıl 30. yılını kutlama onuruna eriştik. Başlangıçta otomotiv sektöründe satış-servis-yedek parça hizmetlerini vermek amacı ile faaliyete başlamıştık. Ardından mobilya sektöründe İstikbal ve Bellona markalarının bayiliklerini bünyemize kattık. 2020 yılında pandemi döneminde mobilya mağazalarımızın tamamlayıcı bir unsuru olan beyaz eşya sektörünün güçlü ve dinamik markası Beko’ya örnek bir mağaza açarak beyaz eşya perakendeciliğine ESOTO A.Ş. olarak adım attık. Bu kararı almamızda ELDEM AŞ’nin 45 yıllık sektör deneyimi en büyük faktördür.

Mağazacılığın haricinde başka hangi iş kolları ve sektörlerle ilgileniyorsunuz? Ayrıntılı olarak anlatır mısınız?

Beyaz eşya mağazacılığı haricinde daha önce de ifade ettiğim gibi mobilya sektöründe İstikbal ve Bellona markalarına ait 5 ayrı noktada bölgemizin metre kare ve iş hacmi olarak en büyük mağazalarında faaliyet gösteriyoruz. Ayrıca mağazalarımızda Doqu Ev tekstili ve Gümüşsuyu Halı markalarının da temsilciliğini yapıyoruz. ESOTO A.Ş. aynı zamanda bir inşaat şirketi. Eskişehir’de nitelikli konut üretimi yapmaktayız. Ayrıca öğrencilere yönelik yurtlar inşa ettik. İnşaat da deneyimli olduğumuz bir alan. Nitelikli işlerle birlikte keyif aldığımız bir iş kolu.

Beko markası size ne ifade ediyor?

Sizin gözünüzle markanızı anlatır mısınız? Beko; Koç Topluluğu’nun en güçlü olduğu alan olan beyaz eşya sektörünün global markası. “BEKO BİR DÜNYA MARKASI” mottosu bence başarıldı. Artık birçok ülkede pazar lideri. Grup diğer tüm pazarlarda Beko markası kullanılıyor. İç pazar açısından yeni konsept mağazalarımız çok başarılı. Öncelikle tüketicinin ihtiyacı olan ürün çeşitliliği beyaz eşyadan. elektroniğe, küçük ev aletlerinden enerji çözümlerine kadar mağazalarda çok sık sunumlar yapılıyor. Marka gençliği ve dinamizmi temsil ediliyor. Bilinirlik düzeyi yüksek ve satış sonrası hizmetlerinin yaygınlığı en büyük artısı. Bu arada Beko markasına bizi ısındıran ve iş birliğimizdeki emeklerinden dolayı Batı Marmara şube müdürümüz Sevgili Cem Elmasulu’ya sizin kanalınızla teşekkürlerimi iletmek isterim.

Eskişehirde ne tür reklam faaliyetlerinde bulunuyorsunuz? Tüketici sayınızı artırmak için sosyal medya gibi yerlerde ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Reklam çalışmalarının faydasını görüyor musunuz?

Eskişehir’in demografik yapısı gereği çok bilinçli bir tüketici profili var. Mağaza ziyaretinden önce ürün fiyat-fayda analizi yapıyor misafirlerimiz. Bir araştırmaya göre, günümüzde ortalama 8 saatini mobil uygulamalarda geçiriyor insanlar. Bu sebeple bizim reklam faaliyetlerinde sosyal medya mecralarını kullanımımız elzem oldu. Sponsorlu reklamlarla bu mecralarda yoğun bir şekilde yer almaya gayret ediyoruz. Ayrıca hesaplarımızın takipçi sayısını arttırmaya dönük zaman zaman kampanyalar yapıyoruz. Dijitalleşmesini geliştirmeyen firmaların ayakta durması önümüzdeki süreçte maalesef zor görünüyor. Bunu yaparken markalarımızın kurumsal kimliğine önem veriyoruz.

Mesleğiniz size göre sürdürülebilir bir iş mi, işinizin keyifli ve zor yönleri nelerdir, çocuklarınıza yaptığınız işi önerir misiniz?

Zorlukları ve sıkıntıları aşacak çözüm önerileriniz nelerdir? Mesleğimizin sürdürülebilir olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde “Münhasır Mağazacılık” dünyada pek olmayan bir güce sahip. Bu noktada temsil ettiğimiz Beko markası diğer satış kanalları ile ilgili dik duruşunu devam ettiriyor. Perakendecilik de en önemli unsur, hizmeti doğru ve eksiksiz sunmaktır. İnsana dokunmak, ihtiyaçlarını doğru belirlemek ve doğru bilgilendirmek önem arz ediyor. İşimizin en keyifli yanı istihdama katkı sunabilmektir. Ayrıca yıllara dayalı networkümüzü işimize verimli bir şekilde kanalize etmektir. Eskişehir’de neredeyse her hanede bizim bir ürünümüz kullanılıyor diyebilirim. Nesilden nesile portföyümüzü muhafaza etmek bizi gururlandırıyor. Zorlandığımız konular da var tabi ki. Bunlar genelde makro konular. Hangi işi yaparsanız yapın kendinizi çok yönlü yetiştirmeniz ve geliştirmeniz gerekiyor. Ülkemizde girişimciyseniz finansı, muhasebeyi, stoğu, asgari düzeyde hukuku ve sürekli güncellenen mevzuatları takip etmeniz gerekiyor. Gelecek nesille ilgili olarak; biz kurumsallaşma gayretinde olan bir şirketiz. Kızım şu an üniversitede İç Mimarlık eğitimi alıyor. Bugünden onun geleceği ile ipotek koymayı uygun içinde yer alırsa tabi ki mutlu olurum. Bu konuda da gayretleri olduğunu görüyorum. Zorlukları ve sıkıntıları aşmak konusuna gelecek olursak, bizim her faaliyetimiz insan odaklı. Temsil ettiğimiz markalar Marka oluşturabilmek adına ciddi çalışmalar ve yatırımlar yapıyorlar. Ürün eğitiminden, satış pazarlama eğitimlerine önem veriliyor. İş arkadaşlarımızın aidiyet duygularını hem bizim hem de markalarımızın desteklemesi çok önemli. Hep birlikte, her gün daha hızlı pedal çevirmemiz gerekiyor.

Sektöre genel bir mesajınız var mıdır?

Sektörün önündeki en büyük problemlerden birisi gıda market zincirlerinin hukuki kısıtlamalara rağmen hala bizim iş kolumuz ile ilgili ürünleri haksız rekabetle satması diyebilirim. Ayrıca temel bir ihtiyaç olan beyaz eşyanın üzerindeki KDV ve kurumlar vergisi yükü çok ağır. Bununla ilgili mücadele edilmesi gerekiyor.

Enflasyonist ortamlarda beyaz eşya güzel kazançlar sağladı. Ancak özellikle seçimlerden sonra piyasada sıkıntılar başladı. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

Enflasyonist ortamda tüketimin zam beklentisi ile tetiklendiği doğrudur. Ancak bunun yüksek kazanca yol açtığını konusuna katılmıyorum. Fiyat farklarından kaynaklı işletmelerin vergi yükleri ağırlaştı. Stok ve finans yönetimini doğru yapamayan firmalar orta vadede öz varlıklarındaki düşüşleri görecektir. Ayrıca aylık vade farklarının %5’i bulduğu bu dönemde finans maliyetleri faaliyet karlarını çok olumsuz etkiledi. Enflasyon ile mücadele gerekçesi ile uygulanan parasal sıkılaştırmanın olumsuz etkilerini her geçen gün daha fazla hissediyoruz. Ancak hayat devam ediyor. Ülkemiz genç nüfusu ve dayanışma kültürü ile bu zor dönemi de atlatacaktır.

Bu sektördeki hedefleriniz nelerdir?

Önceliğimiz bize güvenip alışveriş yapan müşterilerimize eksiksiz hizmet verebilmektir. Nihai müşteri memnuniyetini üst düzeyde tutmak için çaba sarf ediyoruz. Güven çok önemli. Sattığımız her ürün ve hizmetin arkasında durabilmek güveni perçinler. Daha fazla tüketiciye ulaşabilmek adına doğru noktalarda olmak kaydı ile şubeleşme hedefimiz var. Yolumuzun uzun soluklu olduğunu düşünüyorum.

Kahve makineleri satışı sırasında özel bir çaba, özel bir uygulama, ya da bu ürünlerin satışlarını arttırmak için özel bir alan açma gibi çalışmalarınız var mı? Bunlar nelerdir? Kahve ikram etmenin perakendeye etkisi var mı bu konuda örnek olması için bir anınızı paylaşabilir misiniz?

Klişeleşmiş bir cevap olacak ama “Bir fincan kahvenin kırk yıllık hatırı vardır” diye bir söz vardır. Beko’nun Türk Kahvesi makinaları konusunda üstün bir deneyimi ve ürünleri var. Bu bizim güçlü olduğumuz bir alan. Ayrıca yeni nesil kahve makinalarında da çok fonksiyonel ürünlerimiz mağazamızda sergileniyor. Yeni mağaza konsepti için de sıcak mutfak alanımız var. Dönem dönem burada çeşitli aktiviteler yapıyoruz. İkram bizim en önemli geleneklerimizden. Bizi dijital pazardan ayıran farklardan biri. Tüm mağazalarımızda misafirlerimize ikramda bulunmak olmazsa olmazımız. Ayrıca bu tip deneyimlerin sonucunda kahve makinesi satın alan çok müşterimiz oldu. Önemli bir argüman olduğunu düşünüyorum. Yıldırım Bey ziyaretiniz için çok teşekkür ediyorum. Nezdinizde tüm yayın ekibinize şükranlarımı sunuyorum. Dağıtım Kanalı dergisini 25 yıl aralıksız çıkarabilmek büyük özveriyi gerektiriyor. Meslektaşlarımızla ve markalarımızla aramızda güçlü bir köprü oluşturuyorsunuz.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*