Kısaca kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
1972 yılında Lefkoş’da dünyaya geldim. Tüm eğitim hayatım Kıbrıs’ta geçti, Doğu Akdeniz Üniversitesi Turizm Bölümü mezunuyum. Firma Babam Ahmet Sedat tarafından 1948 yılında kuruldu. Kendisi Kıbrıs’ın ilk tüccarlarındandı. Adaya ilk olarak ithal ettiği marka Braun markası oldu. 2019 yılında 102 yaşında vefat ettiğinde Kıbrıs’ta Ahmet Sedat adı güvenin bir markası biz 3 kardeşe de bıraktığı en büyük miras oldu. 2001 yılında iş hayatına atıldım Önce babamdan toptan ürünler alarak işe giriştik daha sonrasında 2005 yılında eşimle birlikte kendi şirketimizi kurduk ve şirkete babamın adını verdik. Fakir ve Braun markalarını da devralarak yolumuza devam ettik. Zaman içerisinde şirketimize farklı markalar eklendi. Fissler, Delonghi, Korkmaz, Josep&Joseph gibi dünya markalarının distribütörlüklerini alarak bünyemize kattık. Yavaş yavaş büyüttük ve bugüne kadar geldik. Şu an kendimize ait biri Lefkoşa’da biri Magosa’da olmak üzere iki satış mağazamız var. Ayrıca distribütörlüğünü yaptığımız markaların Kıbrıs’ın tüm Kuzey kesimine bayilikler vererek dağıtımını yapıyoruz. Aynı zamanda satış sonrası garanti ve servis hizmetini de biz karşılıyoruz. Yaklaşık 65 farklı noktaya dağıtım yapıyoruz. Tüm bayilerimizin tabela mağaza içi raf ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Bayilerimiz ve satışlarımızı desteklemek için Facebook, Instagram gibi sosyal medya hesaplarından reklam, tanıtım filmleri ve kampanyalar hazırlıyor, mutfak programlarına sponsor oluyoruz.
Bir kadın olarak böyle bir organizasyonu yönetirken zorlanıyor musunuz?
Ben bu işin içinde büyüdüm ve işimi çok severek yapıyorum. Bir kadın olarak demeyelim de iş hayatı olarak herkeste olduğu gibi zaman zaman zorlandığımız konular tabi ki oluyor. Ancak genel olarak büyük bir zorluk yaşamadan çalışma hayatımıza devam ediyoruz.
Kaç kişi ile çalışıyorsunuz?
Mağaza çalışanlarımızla birlikte 10 kişilik bir satış dağıtım kadromuz var.
İşin özelinde sizi zorlayan ya da sıkıntıya sokan sorunlar nelerdir? Kıbrıs’a özel, mesleğinize özel sorunlar nelerdir?
En büyük sorunumuz ekonomideki dalgalanma ve istikrarsızlık. Doğal olarak istikrarsızlığın getirdiği belirsizlik. Piyasanın içerisinde neye uyanacağınızı bilememek ve bu durumun sebep olduğu belirsizlik rahat hareket edememenize neden oluyor. Bununla birlikte Kıbrıs Türk tarafının politik nedenlerden dolayı tanınmayan bir ülke olması ticaret hayatında işimizi iki kat daha zor hale getiriyor. Şöyle ki yurt dışarıdan yaptığımız ithalatlarda adres sıkıntısı yaşıyoruz. Kuzey Kıbrıs doğrudan bir adres olarak görünmüyor. Tüm sevkiyatlar önce Mersin limanına gidip oradan Mağusa limanına aktarılıyor bu nedenden dolayı biz bütün nakliyelere çifte navlun ödüyoruz. Bu durum maliyeti iki katına çıkartıyor. Ayrıca Kıbrıs bildiğiniz gibi iki kesimden oluşmakta. Kuzey Kıbrıs Türk Kesimi ve Güney Kıbrıs Rum kesimi. Güney Kıbrıs bir Avrupa ülkesi olduğu için gerek nakliye giderleri gerekse gümrük giderleri bize göre çok cüzi miktarlarda. Bu nedenlerle Güney kesimi ile fiyat rekabetinde çoğu zaman zorlanıyoruz. Başka markaların yanında kendi ithal ettiğimiz markalarımızla da rekabet etmek zorunda kalıyoruz. Kuzey’deki halk Güney kesimine geçerek alışveriş yapabiliyor. Bu yüzden bizim fiyatlarımızın Güney kesimine göre de dengede durması gerekiyor. Özellikle internet siteleri, Facebook ve Instagram gibi sosyal medya ortamları bu dengenin kurulmasında başı çekiyor.
Firmalar tarafında kota sıkıntınız oluyor mu?
Kıbrıs nüfus olarak küçük bir yer, gerçekçi bir yaklaşım olduğu sürece belirli bir iş hacmi ve taahhüdünüz olmalı. Kabul edilir bir kota ve taahhüt zorlayıcı olmak yerine sizi gerek iş hayatında gerek de pazar payında daha ileriye taşıyor.
Bölgenin ekonomik yapısı nasıl?
Şu an ekonomik anlamda çok zor günlerden geçiyoruz önü alınamayan bir enflasyon var ve mücadele etmek neredeyse imkânsız. Pazarın çökmemesi ve devam edilebilirliği sağlamak için devletin aldığı tek önlem asgari ücrete zam yapmak. Ancak bu durum mevcut ortamın iyiye gitmesine değil daha da kötüye girmesine neden oluyor. Çünkü piyasaya zamlar asgari ücret artışından önce geliyor. Asgari ücrete yapılan zammı anlamsızlaştırdığı gibi biz iş sahiplerini de çok zorluyor. Giderlerimiz gelirlerimizin üstünde kalıyor ancak çalışan da geçinemiyor şu an asgari ücret 35.000 TL, minimum ev kirası 15.000 ile 20.000 TL arası, Elektrik hiç yakmasanız 5.000 TL. Bu tablodan ne artırıp ne alacaksınız. Pahalılığın önüne geçmediğiniz sürece asgari ücreti isterseniz 100.000 TL belirleyin bunun hiçbir anlamı yok. Enflasyon o kadar yüksek ki sattığımız ürünler artık normal ihtiyacımız değil lüksümüz olmaya başladı. Kıbrıs bir ada ve en önde gelene sektör turizm olması gerekirken maalesef yine politik sebeplerden dolayı kuzey kesimi için turizm ekonomide öncü bir sektör değil. Çünkü Kuzey Kıbrıs dünyada gidilemeyecek, işgal altında olan bir bölge olarak tanımlanmış. Dünyada Kıbrıs’ta seyahat edilebilecek bölge sadece Güney kesimi olarak tanımlanmış. Bu nedenle turizm daha çok kumar turizmi olarak ilerliyor. Eğitim de üniversitelere gelen öğrenci piyasada hareketlilik sağlıyor. Ancak buraya gelen profil daha çok Asya ve Afrika bölgelerinden geldiği için bizi çok da yukarı çekecek bir ortam oluşturmuyor.
Fakir markası olarak değerlendirdiğinizde hangi ürünü daha çok popüler bu bölgede?
Fakir firması ile yaklaşık 30 senedir çalışıyoruz. Saruhan Şirketler grubuna ait olan Fakir markası sürekli büyüyen gelişen ve kendini yenileyen bir marka. En önemlisi de Fakir markası Kıbrıs’ta olduğu gibi tüm dünyada güven kazanmış ve kendini ispatlamış. Özellikle halı süpürgesinde öncü bir marka olmakla birlikte müşterilerimiz sorgulamadan güvenerek Fakir markasının tüm ürünlerini tercih ediyorlar. Biz de böyle bir markanın temsilciliğini yapmaktan büyük bir onur duyuyoruz.
Kıbrıs’ta internet satışları ticaretinizi nasıl etkiliyor?
Şirketimiz bünyesinde internet sitemiz üzerinden satış yapıyoruz. Ada içerisinde tüm bölgelere adrese teslimat yapan bir satış ağımız mevcut. Özellikle pandemiden sonra internet satışları artarak devam ediyor. Ancak internet üzerinden satışlarımız sadece Kuzey Kıbrıs kesimi ile sınırlı kalıyor. Her alanda olduğu gibi bu alanda da Kuzey Kıbrıs’ın politik durumu bizi ada sınırları içerisine hapsediyor.
Sektörel olarak hedefiniz nedir?
Tabi ki yıllardır iş hayatında olan biri olarak daha hızlı büyümek, gelişmek dünyaya açılmak dünya ticaretinde bir kimlik olmak istiyoruz. Ancak her şeyden önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin istikrarlı bir ekonomiye ve dünyanın gözünde politik bir özgürlüğe kavuşması gerek.
İlk yorum yapan olun