Serhan Giray – Arzum Ticaretten Sorumlu Genel Müdür
Firma olarak deprem bölgesinde ne tür yardım ve desteklerde bulundunuz?
Depremin ilk anlarından itibaren bölgedeki gelişmeleri, haberleri takip etmeye başladık ve elimizden neler gelir, neler yapabiliriz üzerine ekiplerimizle birlikte çalışmaya başladık. Depremden etkilenen illerde yaraların sarılması ve bölge ihtiyaçlarının karşılanması adına ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşları ile iletişime geçtik. Topladığımız tüm veriler doğrultusunda deprem bölgesine iletilmek üzere AFAD ve bölgede bulunan diğer STK’lara nakdi bağış gerçekleştirdik. Takip eden günlerde, depremzedelerin hayatlarını idame ettirmeleri adına, bölgedeki ihtiyaç listelerine bağlı kalarak içinde küçük ev aletlerimizin bulunduğu yardım TIR’ımızı bölgeye gönderdik. Arzum olarak desteklerimizi farklı alanlarda da sürdürmek, depremzedelerin, yardım ekiplerimizin yanında olduğumuzu hissettirmek adına mobil aracımızı bölgeye ulaştırdık. Gönüllü ekip arkadaşlarımızın da katkılarıyla mobil aracımızla günlük 3 bin kişiye sıcak içecek servisine bulunuyoruz. Arzum olarak bölgenin yaralarını sarmak adına yardımlarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
Depremden şirket olarak nasıl etkilendiniz?
Maddi – manevi kayıplarınız neler oldu? Bölgede üretim tesisimiz ya da mağazamız bulunmadığı için üretim ya da şube anlamında kaybımız olmadı. Ürünlerimizin satıldığı birçok noktada yıkım yaşandığı haberini aldık. Maalesef bölgede saha projesinde görevli bir arkadaşımız da yaşamını yitirdi. Çalışma arkadaşımızın yanı sıra manevi kayıplarımız oldukça büyük. Resmi kurumların açıklamalarına göre on binlerce can kaybımız ve yaralımız var. Bu kadar çok can kaybetmenin tarifsiz üzüntüsünü yaşıyoruz. Yine depremin insanların ve ülkemiz üzerinde yarattığı ekonomik, sosyolojik ve psikolojik hasarları düşününce manevi kayıpların tarifi asla yapılamaz. Maddi kayıpları er ya da geç yerine koyabilirsiniz, üretim kaybınızı eskisinden daha güçlü bir hale getirebilirsiniz. Ama yitirilen hayatların telafisi ya da geri dönüşü yok. Bu anlamda da manevi kayıplarımız çok daha büyük.
Şirket olarak bu dönemde nasıl organize oldunuz?
Ülkemiz maalesef deprem kuşağı üzerinde yer alıyor. Arzum olarak 55 yılı aşkın köklü geçmişimizde de birçok büyük depremle karşılaştık. Acı da olsa, ülkemizin gerçekleri doğrultusunda kriz ve afet yönetimi konusunda tecrübeliyiz. Depremin, genel merkezimizin bulunduğu şehri doğrudan etkilememesi, hasar tespit çalışmaları ihtiyacını doğurmadı. Ancak bölgede bulunan yetkili satıcılarımızla iletişime geçip, ihtiyaçların belirlenmesi adına oldukça hızlı hareket ettik. Bölgedeki arkadaşlarımızla iletişime geçtikten sonra daha fazla insanın yardıma ihtiyacı olduğunu öğrendik ve şirket içinde gerekli görev dağılımlarını hızlı bir şekilde yaptık. Kimlerin hangi kurumlarla iletişime geçeceği, ihtiyaç listelerinin belirlenmesi, ürünlerin hazırlanması ve lojistiğin sağlanması gibi tüm süreçleri oldukça kısa sürede organize ettik. Yine nakdi bağış anlamında ilgili kamu kurumları ve STK’larla iletişime geçerek, gerekli bağışları hızlı bir şekilde yerlerine ulaştırdık. En başta da belirttiğim gibi bu süreçteki tüm koordinasyon iletişim, lojistik ve yardımlar üzerine kurguluydu. Süreçleri de kısa süre içinde sorunsuz bir şekilde tamamladık.
Önümüzdeki dönem için şirket stratejilerinizde ne tür değişiklikler olacak?
Arzum olarak geçmişte ve bugün olduğu gibi gelecekte de bize ihtiyaç olan her durumda yine halkımızın yanında olacağız. Deprem yaralarının sarılması adına elimizden geleni yapacağız. Marka stratejimizi de bu doğrultuda şekillendireceğiz.
İlk yorum yapan olun