Kısaca kendinizden ve firmanızdan bahseder misiniz?
Ne zaman başladınız, ortaklık yapınız nasıldır? Firmamız 1984 yılından bu yana İzmir’de faaliyet göstermektedir. Daha önce, 1977 yılında babamız Denizli’de iş hayatına başlamıştı. 1995 yılından beri ise işin başında ben bulunuyorum. Dokuz Eylül Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum ve askerlik görevimi tamamladıktan sonra işin başına geçtim. Babamın ilk mesleği radyo tamirciliği ile başlamıştı. Daha sonrasında radyo satışı, dikiş makinesi, mobilya ve beyaz eşya gibi ürünlerle portföyünü çeşitlendirdi. Şu anda ağırlıklı olarak beyaz eşya satışı yapmaktayız. Denizli’de dayılarım halen aynı isimle mobilya ve halı satışı yapmaya devam ediyorlar. Bünyemizde birçok marka bulunmakta ve müşterilerimize çeşitli ürünler sunmaktayız. Ancak son dönemde artan rekabetçi ortam nedeniyle işlerin eski hızı ve keyfi kalmadı.
Mağazanızın yapısı ve fiziki özelliklerinden bahseder misiniz?
Yaklaşık 40 yıldır bu bölgedeyiz. 10-12 yıldır bu mağazada hizmet veriyoruz. Öncesinde ise 28 yıl boyunca cadde üzerindeki kendi mağazamızdaydık. Şartlar gereği bu lokasyona taşınmak durumunda kaldık. Genel olarak elektronik eşya, küçük ev aletleri ve beyaz eşya satışı yapıyoruz. Çeşitli markalarımız bulunmakta olup yaklaşık 20 firmayla iş birliği yapıyoruz. Farklı tedarikçilerle çalışıyoruz ve kredi kartı, peşin ödeme, senet gibi tüm satış modellerini kabul ediyoruz.
Kredi kartları satışlarının enflasyondan dolayı hızının kesiliyor olması size nasıl yansıyor?
Kendi pos cihazlarımızı kullanamıyoruz, çünkü artık ek taksit imkânı sunmuyorlar. Ek taksitler olmadığı için tedarikçilerimizin pos cihazlarını kullanıyoruz; onların pos cihazlarında ek taksit imkânı mevcut.
Buradaki tüketici yapısı nasıl? Genel olarak bölgenizden de bahseder misiniz?
Bu bölgemizdeki tüketiciler genelde orta yaş ve üzeri insanlardan oluşuyor. Genç yaş grubu daha az. İzmir Konak, Hatay semtindeyiz ve burada emekli sayısı oldukça fazla. Binalar çok eski olduğu için gençler daha çok yeni yapılan sitelerde yaşamayı tercih ediyor. Dolayısıyla, orta yaş ve üstü bir tüketici grubuna daha çok hizmet ediyoruz. Biz her zaman müşterilerimize şunu söylüyoruz: Bizden ürün aldığınızda, aynı zamanda hizmet de satın alıyorsunuz. Ürünü bir miktar daha pahalıya alabilirsiniz, ancak yanında hizmeti de alıyorsunuz. Beş yıl sonra bile gelip bir şey sorabilir, başka ürünlerle ilgili yardım alabilirsiniz. Müşterilerimizin bu motivasyonu çok iyi. Bazı müşterilerimiz daha ucuza bulmasına rağmen, biraz fazla verip bizden almayı tercih ediyorlar. Yoksa 40 yıldır ayakta kalamazdık.
Seçimlerden sonra enflasyonu nedeniyle sıkıntılı bir dönem geçiriyoruz. Bunu nasıl hissediyorsunuz?
Bu ay özelinde baktığımızda, işlerimizin iyi olduğunu söyleyemem. Nisan-Mayıs aylarından itibaren evlenecekler nedeniyle hareketlenme bekliyoruz. Ancak, son 20-30 yılın en kötü mayıs ayını yaşıyoruz. Bunun yanında, fiyat algısı da çok karıştı. İnternette çok farklı fiyatlar görülebiliyor. Örneğin, geçenlerde Şok markette bir markanın ürünlerini gördük ve bizim aldığımız fiyatın 2.000 TL altına satıldığını fark ettik. Fiyat algısı çok değişti. 10 TL’ye aldığımız ürünü 7-8 TL’ye bulabiliyorsunuz, bu yüzden artık bir ürün alırken 10 farklı tedarikçiye sormak zorunda kalıyoruz.
Sektörün genel anlamda sorunları nelerdir?
Sektörün en büyük sorunu genel olarak internet. Eskiden büyük marketlerden şikâyet ediyorduk, şimdi ise internet var. Bizim internet satışımız yok. Daha önce internet üzerinden satış yapan arkadaşlarımız da çeşitli nedenlerle bu satış kanalını bıraktılar. İnternette çok büyük alımlar yapmıyorsanız, rekabetçi fiyatları yakalamanız çok zor. Ben işimi 29 yıldır severek yapıyorum. Babamdan devraldım ama kimseye devretmeyi düşünmüyorum. Bu işi devam ettirecek potansiyeli kimsede görmüyorum. Bizim tarzımızda iş yapmak istiyorsanız, marka bayilikleri alıp en az 5 veya daha fazla mağazanız olması gerekiyor. Yakında senetli satış sistemi de bitecek. Mağaza sayınız fazla olursa, ciro artar ve daha fazla kazanırsınız. Sürdürülebilirlik için belirli markalarla çalışmak gerekiyor. Bu işin dışında başka bir ticari faaliyetim de yok.
Hedefleriniz var mı?
Bu işte artık çok büyük hedeflerim yok. Büyük bir sermaye ayırıp yeni mağazalar açmayı düşünmüyorum. Bu şekilde götürebildiğimiz kadar götürüp emekli olmayı planlıyorum. Maliyetler merkezde çok yüksek. Kiralarımız oldukça yüksek ve mağazanın aylık masrafı 60-70 bin TL civarında. Bu işin devam edebilmesi için en az iki katı kazanmam gerekiyor. Para kazandığımız sürece devam edeceğiz tabi ki.
Çalıştığınız firmalara, sektöre nasıl bir mesaj vermek istersiniz?
Son 5-6 yıldır çoklu markayla çalışıyoruz. Daha önce bayiliklerimiz vardı, ancak şu anda bu iş modeli daha kolay gelmeye başladı. İş durumuna göre esneyebiliyoruz. 40 yıldır burada olduğumuz için müşterilerimiz bize alıştı. Sadece markayı değil, bizim sattığımız için ürünü alan müşterilerimiz de var. Bayi olmanın hem artıları hem de eksileri bulunuyor.
İlk yorum yapan olun