Türkiye pazarını kahve tüketimi ve kültürü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye, kahve kültürü açısından oldukça zengin ve köklü geçmişe sahip bir ülke. Özellikle Osmanlı döneminden günümüze kadar gelmiş en eski kahve türlerinden olan Türk kahvesi, bizler için sadece bir içecek değil, aynı zamanda nesilden nesile aktarılan bir gelenek ve sosyal ritüel. Kahve kültürümüz derin bir tarihe ve köklü geleneklere sahip olsa da modern zaman karşısında evrim geçirdiğine tanıklık ediyoruz. Pazar, dünyadaki trendlerle birlikte büyük bir dönüşüm geçirirken modern kahve çeşitleri ve global kahve trendleri de pazarda kendine büyük bir yer edindi. Modernleşen pazarda espresso, cappuccino, latte, macchiato gibi çeşitli kahve türlerinin ülkemizde de popüler hale geldiğini görüyoruz. Artan gelir seviyesi, genç nüfusun kahveye olan ilgisi ve cafe kültürünün yaygınlaşması da pazardaki bu büyümeyi destekliyor. Bugün üçüncü dalga kahve akımının bir parçası olarak ortaya çıkan modern kahve zincirlerinin tüketicilere oldukça fazla çeşitlilik sunuyor olması da kahve tüketiminin özellikle büyük şehirlerde ve gençler arasında yaygınlaşmasına etki ediyor. Günümüz dünyasında birçoğumuz için kahvenin bir içecekten çok daha fazlası olduğunu söyleyebiliriz. Ülkemizin tüketim alışkanlıklarına baktığımızda, genellikle sabahları daha fazla tüketsek de gün boyunca kahve içme alışkanlığı oldukça yaygın hale geldi. Sabah kahvaltısında genellikle filtre kahve tercih ederken, öğleden sonra kafeinli içecekler veya tatlılarla birlikte Türk kahvesi tüketmeyi çok seviyoruz. Ek olarak, özellikle pandemi döneminde pazarı oldukça büyüten evde kahve deneyiminden söz edebiliriz. Talep doğrultusunda gelişen teknolojik yenilikler, evde kahve deneyimini daha da zenginleştirdi. Akıllı kahve makineleri ve mobil uygulamalar, kahve hazırlamayı daha kişiselleştirerek kahve rutinlerimizi daha pratik hale getirdi. Türkiye’de kahve kültürü, geleneksel Türk kahvesi ile modern kahve trendlerinin birleşimiyle zenginleşmeye devam edecek gibi görünüyor. Bu dönüşüm, kahve severler için hem geleneksel hem de yenilikçi seçenekler sunacak ve kahve kültürünü daha da çeşitlendirecek.
Ürün gamınızı ve buna bağlı olarak müşteri portföyünüzü genişletmeyi hedefliyor musunuz? Bu konuda nasıl adımlar atacaksınız?
Kesinlikle genişletmeyi hedefliyoruz. Özellikle kahve makineleri ve ekipmanlarındaki inovasyonlara odaklanarak, hem ev kullanıcılarına hem de profesyonel baristalara hitap eden ürün gamını genişletmek planlarımız arasında. Her bütçeye ve her ihtiyaca uygun ürünler sunmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, online ve offline kanallarda müşterilerimize ulaşarak geniş bir portföy oluşturmayı hedefliyoruz. Saruhan Holding çatısı altında, Kaave, Delonghi, Fakir Hausgeräte, Range ve iYO gibi markalarımızla pazarda boy gösteriyoruz. Kaave, Fakir Hausgeräte’nin ürettiği ilk Türk kahvesi makinesi. Kaave olarak kahve üretimi ve satışı gerçekleştiren yerli bir markayız. Kaave markasının fikren oluşmasıyla rafa çıkması arasında 1 yıllık Ar-Ge süreci bulunuyor. Tüketiciyle buluşmamızın dördüncü senesindeyiz. Kültürümüzün vazgeçilmez bir parçası olan geleneksel Türk kahvesi, üstün Fakir teknolojisinden süzülerek fincanlara gelirken, Kaave kısa sürede büyük bir başarı elde etti ve pazarda kalıcı bir konuma sahip oldu. Kısa zamanda uzun bir mesafe katettik. Kaave ile kendi kahvemizi ürettiğimiz gibi kendi makinemizi de üretiyoruz. Üstelik bunu yapan tek yerli markayız. Makinelerimiz de kahvelerimiz de en iyi ve en kaliteli kahve keyfini sunmak için var. Kaave Türk kahvesi makinelerimizle tüketicilerimize modern teknolojilerle klasik Türk kahvesi tadı sunuyoruz. Türkiye’de otomatik Türk kahvesi makineleri hala revaçta olsa da tüketicilerin çok fonksiyonlu makinelere yöneldiğini söylemek mümkün. Biz de tüketici eğilimlerini yakından takip eden Fakir olarak, kaliteli kahve keyfini evinde veya ofisinde yaşamak isteyen tüketicilere hitap edecek şekilde çeşitlendiriyoruz. Delonghi kahve makinelerimizle de hem evlerde hem de işyerlerinde herkesin tercihine ve alışkanlığına uygun bir kahve rutini sunmayı hedefliyoruz. Ürünlerimizin özellikle kullanıcı dostu olmasına dikkat ederken tasarım ve estetik kaygımız da üretimimizde öncelikli bir rol oynuyor. Ürünlerimizi kalite standartlarına uygun, ergonomik, şık ve kompakt tasarımlarla üretiyor, tüketicilerin beklentilerine göre geliştiriyoruz. Diğer yandan ürün gruplarımızı hem kitlesel hem de bireysel kullanıma uygun belirleyerek farklı ihtiyaçlara yanıt veriyoruz. Sürekli olarak üretim kapasitemizi genişletiyor ve daha geniş bir kesime hitap etmeye çalışıyoruz. Oluşturduğumuz yeni marka stratejimiz doğrultusunda yepyeni bir bakış açısı ile “Odağımız sensin” dediğimiz; gözümüzü kulağımızı tüketicilerimize çevirdiğimiz ve onların ihtiyaçlarına uygun faydalı çözümler geliştirdiğimiz bir serüvendeyiz. AR-GE departmanlarımız başta olmak üzere her alanda kendimizi geliştiriyor ve yeniliyoruz.
Kahve kültürünün artması ile birlikte tüketicileri de bu alanda bilgilendirmek bilinçlendirmek önem kazandı. Bu alanda nasıl hareket ediyorsunuz?
Biz profesyonel ve genç bir ekibiz. Kahvesiz yaşayamadığımız gibi dünyadaki trendleri de yakından takip ediyor, bildiklerimizi ulaşabildiğimiz kadar kişiye aktarmaya özen gösteriyoruz. Tüm dünyada geçerliliği olan SCA sertifikasına sahip kendi eğitmenlerimizle 2 yıldır Metro Gastronometro’da kahve üzerine eğitimler vererek, sektörümüze de katma değer sağlamaya çalışıyoruz. Horeca ve Retail kanallarının yanı sıra ezber bozan şekillerde de kahve severlerle buluşuyoruz. On the go konseptinde BİM marketlerin içinde bulunan BİM Kafeler’de varız. Ve Migros’lar ile JOE and CO by Kaave olarak iş birliğimiz bulunuyor. PO istasyonları içindeyse seçili MJet’lerde varız. Horeca kanalında Rixos, Paloma, IC Otelleri, Pegas gibi önemli markalarla da iş birliğimiz büyüyerek devam ediyor. Ayrıca, Antalya havalimanında CIP ve VIP Lounge’larda da varız. Kısacası, hayatın her anında ve her yerde kahve keyfini yaşatmak için bizi bulabilirsiniz. Tüketicimizle temas halinde olmayı seviyoruz. Mağazalarımızda bulunan kahve kavurma alanlarında, misafirlerimiz diledikleri çekirdekler ile kendi damak zevkinize uygun harmanı, baristalarımız yardımıyla oluşturarak imza kahvelerini oluşturabiliyorlar. Böylelikle tüketicimiz kahve yapımı konusunda daha profesyonel bir bakış açısı kazanıyor. Franchise mağazacılık stratejisiyle ilerleyerek, Horeca kanalında iş birlikleri yapmayı ve global pazarlara açılmayı hedefliyoruz. Özellikle önümüzdeki yıl franchise kanalına ağırlık vererek, bu alandaki büyümemizi daha da hızlandıracağız.
Türkiye’de büyük bir kesim için kahve sosyalleşme aracı işlevini görüyor. Bu yaklaşım markaların satış ve pazarlama çalışmalarını nasıl etkiliyor?
Sanırım “Kahve bahane, deneyim şahane” diyebiliriz. Kahve artık tüm kuşaklar için bir içecek tüketiminden ibaret değil; sosyal, profesyonel ve kişisel etkileşimlerin bir parçası. Özellikle Z kuşağına baktığımızda, date’e çıkma, ofis yerine bir kahve dükkanında çalışma hatta sosyal medyada story paylaşma gibi pek çok unsur kahve tüketim alışkanlıklarında rol oynuyor. Bu kuşak sadece kahve satın alma güdüsüyle hareket etmiyor; sosyal deneyim ve paylaşım, görsellik, esnek çalışma ortamı, trendleri takip etme alışkanlığı, mobil yaşam tarzı gibi farklı parametreler kahve tercihlerine etki ediyor. Dolayısıyla kahve dükkanlarının da satış ve pazarlama stratejilerini bu yönde geliştirdiğini söyleyebiliriz. Kahve markaları bugün fiziksel mağazalarında özel bir atmosfer oluşturarak müşterilere keyifli ve benzersiz deneyimler sunmak için yarışıyor. Rahat oturma alanları, şık dekorasyon ve canlı müzik gibi unsurlar sosyal etkileşimi teşvik etmek için kullanılıyor. Bununla birlikte kahve markaları, barista eğitimleri, kahve tadım etkinlikleri veya kahve yapım atölyeleri düzenleyerek müşterilerini markaya daha yakın hale getiriyor. Bu tür girişimler şüphesiz hem markanın değerini artırıyor hem de müşterilerle kişisel bir bağ kurmayı sağlıyor. Müşterilere kişiselleştirilmiş kahve seçenekleri sunarak onların özel tercihlerine hitap etmek de günümüzde olmazsa olmazlar arasında. Örneğin, müşterilerin isimlerini veya özel mesajları içeren paketler, kişisel bir dokunuş sağlamaya başladı. Müşterilere düzenli olarak kahve gönderen abonelik hizmetleri veya sadakat programları sunarak, markalar sürekli bir müşteri kitlesi oluşturmayı hedefliyor. Bu tür programlar, müşterilere özel indirimler, promosyonlar ve ödüller sunarak markayla uzun vadeli bir ilişki kurmayı teşvik ediyor.
Tüketiciler kahve makinelerini seçerken nelere dikkat etmeliler? Birçok farklı özellik arasından hangilerini göz önüne almalılar?
Kahve makinesi seçerken önce ihtiyaçlar ve yaşam tarzı göz önüne alınmalı. Filtre kahve makineleri, espresso makineleri, french press, kapsül makineleri ve kahve değirmenli makineler gibi geniş bir skala var. Öncelikle amaca uygun olmasına karar verilmeli. Kapladığı alan ve boyutu, fonksiyonları, temizlik ve bakımı, kullanım kolaylığı ve ergonomisi, tasarım ve estetiği ve bütçesi gibi tüketicinin dikkat etmesi gereken birçok özellikten söz edebiliriz. Kahve makinesinin mutfakta ne kadar yer kaplayacağı önemli bir detay. Küçük bir mutfakta kompakt bir makine tercih edilebilir. Fakat hangi miktarda kahve yapılacağı da değerlendirilmeli. Tek kişilik bir makine mi yoksa aile için büyük bir kapasiteli makine mi? Otomatik zamanlayıcı, sıcaklık kontrolü veya kafein seviyesini ayarlama gibi özellikler, kullanımı daha da kolaylaştırabilir. İyi bir kahve makinesi, kahveyi ideal sıcaklıkta demleyebilendir. Suyun kalitesini artırmak isteyenler su filtresi olan makine tercih edebilirler. Kolay temizlenebilir bir makine seçmek, bakım ve temizlik sürecini basitleştirir. Çıkarılabilir parçalar ve bulaşık makinesinde yıkanabilir bölümler bu konuda yardımcı olabilir. Bazı makineler otomatik temizleme ve mineral birikimini önlemek için otomatik dekalsifikasyon özellikleri sunar. Basit ve anlaşılır bir kontrol paneli ise makinenin kullanımını daha kolay hale getirir. Günlük yaşam temposunda kahve yapmaya bile vakit bulamayanların neredeyse eli ayağı olan kahve makinelerinde tasarımı, kavrama yerleri ve düğmeleri de rahat kullanılabilir olmalı.
Sizce kahve ikramının perakende satışa ve tüketicilerin satın alma eğilimleri üzerinde bir etkisi var mıdır?
Kesinlikle olumlu birçok etkisi var. Bir perakende mağazasında veya kafe ortamında ücretsiz kahve ikramı, müşterilere her zaman pozitif bir deneyim sunar. Müşterinin tekrar ziyaret etme olasılığını yükseltir. Ayrıca sadakat programlarının bir parçası olarak da kullanılabilir. Belirli bir miktarda alışveriş yapan müşterilere veya devamlı müşterilere kahve ikramı yapılması, müşteri bağlılığını artırmak için güzel bir yöntem olabilir. Kahve ikramı sosyal etkileşimleri de teşvik ederek müşterilerin mağaza içindeki etkileşimlerini artırabilir. Bu da, müşterilerin mağaza ile güçlü bir bağ kurmasına neden olur. Kuşkusuz yeni kahve türlerini veya ürünleri tanıtmanın da etkili bir yoludur. Müşterilere yeni bir ürünü deneme fırsatı sunarak, bu ürünlerin popülaritesini artırmak mümkün. Kısacası kahve ikramı, perakende satış stratejilerinde ve tüketici satın alma eğilimlerinde önemli bir rol oynayabilir. Doğru şekilde uygulandığında, müşteri deneyimini iyileştirebilir, mağaza trafiğini artırabilir ve markanın genel başarısını olumlu yönde etkileyebilir.
Mağazalarınızdaki kahve konsepti ile alakalı ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Bu çalışmalar sonucunda ne tür geri dönüşümler alıyorsunuz?
Mağazalarımızda kahve kavurma alanlarımız mevcut. Bu alanlarda misafirlerimiz diledikleri çekirdekler ile kendi damak zevkinize uygun harmanı baristalarımız aracılığıyla hazırlıyorlar. Bu girişimimiz her şeyden önce yenilikçi ve müşteri odaklı olduğumuzu gösteriyor. Kahve hazırlama sürecinin gözlemlenebilir olması, tüketicilerimizin şeffaflık algısına pozitif etki ediyor ve kalite konusunda güven yaratıyor. Müşterimiz, kahve makinelerimizin, barista ekipmanlarımızın ve kullanılan malzemelerimizin kalitesini yerinde ölçme imkanı bulabiliyor. Ayrıca deneme fırsatları buldukları ürünlerle ilgili daha fazla bilgi sahibi olabiliyorlar. Kahve hazırlama alanlarımız, müşterilerimizin sosyal etkileşimde bulunabilmeleri açısından da önemli bir nokta. Müşterilerimiz kahve yapım sürecini izlerken veya baristalarla sohbet ederken mağaza içinde daha iyi vakit geçiriyorlar. Ve tabii ki taze kahve kokusu müşterilerimizin mağaza ziyaretini daha keyifli hale getiriyor. Geri dönüşler de oldukça olumlu; müşteriler, kahve makinelerinin sunduğu kaliteyi ve lezzeti denedikten sonra daha güvenle alışveriş yapıyorlar.
Kahve ikramı ve sohbetlerini bir satış pazarlama aracı olarak kullanıyor musunuz? Bu konuda örnek olması için bir anınızı paylaşabilir misiniz?
Kahve ikramı ve sohbet, markamızın satış stratejisinde önemli bir rol oynuyor. Mağazamızda kahve tadımı sırasında bir müşterimiz filtre kahve makinesi almak üzereyken espressoyu denediğinde damak tadının bu yöne kaydığını fark etti. Bu küçük tadım etkinliği, müşterinin espresso bazlı bir makine tercih etmesine ve bizimle devam eden bir müşteri ilişkisi kurmasına vesile oldu.
Kahve makineleri satışı sırasında özel bir çaba, özel bir uygulama, ya da bu ürünlerin satışlarını arttırmak için özel bir alan açma gibi çalışmalarınız var mı? Satış kanallarınızdaki satış elemanlarına ne tür eğitimler veriyorsunuz?
Kahve makinelerimizin satışı sırasında özel alanlar oluşturuyoruz. Bu alanlarda tüketiciler makineleri kullanarak kahve yapma deneyimi yaşayabiliyorlar. Ayrıca, satış elemanlarımıza detaylı bir ürün eğitimleri veriyoruz. Hangi makinenin hangi tüketici ihtiyacına uygun olduğunu anlatan teknik eğitimlerin yanı sıra, kahve çeşitleri, demleme yöntemleri ve makinelerin farklı özelliklerini etkili bir şekilde anlatabilmeleri için düzenli olarak eğitimler düzenliyoruz. Bu sayede çalışanlarımız tüketicilere en doğru şekilde rehberlik edebiliyorlar.
İlk yorum yapan olun