Tüm dünyada dijitalleşme ve dijital dönüşüm tüm sektörlerde ve ticareti baştan aşağı değiştiriyor. Bu süreç beyaz eşya ve küçük ev aletlerine nasıl ilerliyor?
Koronavirüs denen bir salgının bütün dünyayı ele geçirdiği, 3 milyar kişinin evlerde oturduğu, ekonomik daralmanın yaşandığı bu günlerde iş ve hayata dair her şeyin kuralı yeniden yazılıyor. İş yapış şekli dijitale kayıyordu ama bu dönemde insanların salgından etkilenmemek adına zorunlu olmadıkça kalabalıklara karışmaması sonrasında alışverişlerini online olarak yapmaya başlaması bizlere yepyeni bir dünyanın kapılarını açtı. Temassız kart kullanımındaki artış, e-ticarette ilk kez kullanılan milyonlarca yeni kartın varlığı önümüzdeki günlerde online kanalların daha ön planda olmasına yol açacak. Bu süreçte sektör bağımsız bakarsak, dijital kanallarını kurmuş, online tarafta kuvvetli olan her marka bu dönemden sonra çok daha hızlı büyüme içinde olacak.
Dijital dönüşüm sürecinde yaşanabilecek sorunlar nelerdir?
Dönüşümle alakalı en büyük sorun değişime adapte olamayan ve olmak istemeyen insanlardır. Bilgi eksikliği, konfor alanlarının daralması ve geleneksel yollarla çalışmaya alışılmasının dijital dönüşümün kabul edilmemesinde en büyük sebepler olarak görüyorum. Bir diğer sorun ise bunu kabulleniş şekli yani dönüşüme evet diyen ama bunu birkaç yazılım satın almak olarak anlayan, dönüşümün daha uzun soluklu olduğunu göremeyenlerdir.
Sektörün en büyük paydaşlarından biri olan bayiler bu süreci nasıl geçirmeliler?
Yıllar önce Türkiye’nin en büyük beyaz eşya üreticilerinden biri ile yaptığımız toplantıda onlara dijital pazarlamadan nasıl verim alıp online satışı artırabileceklerini anlattığımda bayilerden dolayı interneti çok ön plana çıkartmak istemiyoruz demişlerdi. Garip olan şu ki e-ticaret sitesi açılmış, satışlar yapılıyor ama bayilerden tepki gelmesin diye bununla alakalı en ufak reklam ve yatırım yapılmıyordu. Bu grubun büyümesinde bayilerin çok önemli payı olduğundan bunun bir vefa borcu olduğunu düşünmüştüm ama bir yandan da rakiplerinin çok iyi şekilde bu kanalı kullanmalarından dolayı yakında değil online satış bayilerinin de ortadan kalkabileceği tehlikesi vardı. Ben o dönem onlara online satış yapmalarını, bu satışı da tüketiciye en yakın bayinin hanesine yazılması gibi önerilerde bulunmuştum. Bayi kanalı çok önemli ama dijitalleşen dünyada artık ara kanallar kalmıyor, zamanında uçak biletlerini acenteden alan herkes artık tek tuşla internet sitesinden en uygun bileti kendisi alabiliyor. Ekstra masrafı ödemekten kurtulduğu gibi dilediği gibi işlemini yapabiliyor. Bu anlamda bayilerin de dijital pazarlama kanallarında aktif olmalarını, lokasyon pazarlama gibi uygulamalarla yeni müşteri bakmalarını, mevcut müşterilerini de belli kanallardan mesaj göndererek arayı sıcak tutmalarını öneririm. Çoğu bayinin hala SMS dışında bir mesajlaşma kanalı kullanmadığını görüyorum ama en basitinden bir e-posta gönderimi sayesinde müşterilerine yeni ürünlerini resim ve videolarla daha iyi tanıtabilirler. Evinde bilgisayarından ürünlere bakmak isteyen tüketiciye 3 boyutlu olarak ürünün gösterilmesi ve müşteri sanki mağazaya gelmişcesine bilgi alabilmesi için gereken alt yapının kurulması bu dönemde en önemi konulardan bir tanesidir.
Dijital dönüşüm demek sadece e-ticaret mi demek?
Tabi ki değil, dönüşüm içinde onlarca şey var, e-ticaret sadece bunlardan birisi. Dijital dönüşüm iş süreçlerinin teknolojinin yardımıyla para ve zamandan tasarruf ederek hızlanması ve verimliliğin artırılmasıdır. Firmalarda en üst düzeyden en alt kademeye kadar yapılması gereken zihinsel dönüşümdür aynı zamanda da. Bir firma en iyi teknolojik platformları kullanıyor ama hala çalışanının saat 09.00 – 18.00 çalışması konusunda direnç gösteriyorsa bu şirketin dönüşmesi imkansızdır. Dönüşüm için insan kaynaklarının en etkin şekilde yönetilmesi, dijital okur yazarlık denen kavramın herkes tarafından deneyimlenmesi gerekmektedir.
Murat Erdör kimdir?
TED Ankara Koleji’nde lise eğitimini tamamladıktan sonra Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1999 yılında mezun olan Dijital Dönüşüm Danışmanı ve Me Consultancy kurucusu Murat Erdör, Bahçeşehir Üniversitesi’nde “Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetimi” üzerine master yaptı. Finans, hizmet ve enerji sektörlerinde yerli ve yabancı birçok şirkette çalıştıktan sonra, uzun süre dijital pazarlama ve otomasyon konusunda dünyanın sayılı markalarından biri olan Emarsys’de Türkiye Ülke Müdürlüğü görevini yürüttü. Emarsys’deki başarılarının ardından Türkiye’nin lider pazarlama platformu Euromessage’da Türkiye Genel Müdürü olarak çalışan Erdör, 20 senelik kurumsal hayata ara verip kendi firmasını kurdu. Kariyerine “dijital dönüşüm danışmanı” olarak devam eden Erdör, aynı zamanda “Bilgi Paylaştıkça Güzel” temalı www.muraterdor.com adlı web sayfasıyla farklı konularda sektöre katkıda bulunuyor.
İlk yorum yapan olun