Simfer Türkiye Satış Direktörü Özgür Ölteş
Sektörün öncü kurumlarından Simfer 2020 yılını genel olarak nasıl geçiyor? Yıl sizin için nasıl başladı, Covid-19 ile birlikte nasıl bir süreç geçiriyorsunuz?
2019’da yakaladığımız hızla biz 2020’yi sıçrama yılı olarak belirlemiştik. Yıla çok iyi başladık. Ocak ve Şubat aylarında planladığımız hedefimizi tutturduk. Mart ayında Covid 19 salgını ile beraber hepimizin yabancı olduğu yepyeni bir süreç başladı. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de karantina dönemine girdik. Bu yeni oluşan durumu iyi analiz ederek sürece hızlı bir şekilde adapte olduk.
İlk başlarda iç piyasada yavaş seyreden bir süreç olmasına rağmen 150 ülkeye ihracat yapan bir firma olduğumuz için ihracat üretimlerimiz devam etti. Ama Türkiye’de karantina sürecinde insanların eve kapanması ve mutfakta geçirilen sürenin artması iç piyasa satışlarımıza yepyeni bir ivme kazandırdı. Burada tabii ürünlerimizin kalitesi, tüketicideki güçlü marka algımızın etkisi çok büyük. Ardından gelen anneler günü de piyasaları canlandırdı.
Salgın nedeniyle birçok firma hedefleri, çalışmaları ve yatırımlarında önemli değişiklikler yapıyor. Simfer olarak sizin temel stratejileriniz ve çalışmalarınız ne yönde olacak?
Öncelikle tüm markalar gibi biz de virüse karşı tüm önlemlerimizi aldık ve evden çalışma sistemine geçtik. Fabrikada üretimi süreçlerini, belirli bir süre içinde Covid 19 önlemlerine göre adapte ettik. Çalışanlarımızın ve tüketicilerimizin sağlığı için hem üretim hem de depolama, satış ve satış sonrası hizmetlerde gereken tüm önlemleri aldık. Titizlikle uygulayarak da devam ediyoruz.
Ekiplerimizle online çalışma sistemine geçtik. Bir arada olmanın verdiği güç ve dinamizmi çok özlesek de online sistemde çalışmaya kısa sürede adapte olduk. Bilgi işlemden satış desteğe, insan kaynaklarından finansa tüm departmanlarımız bu sürece çok iyi uyum sağladı. Tüm ekip arkadaşlarımızın gösterdiği özveri ve disiplinle bu süreci iyi yönettiğimizi söyleyebiliriz.
Tabii stratejik olarak aldığımız yeni dönem kararları da var. Mesela doğrudan tüketiciye ulaşacak kanalları ön plana çıkardık. Bunların başında e-ticaret geliyor. 2019 yılında stratejik olarak e-ticarette büyümeyi öngörmüştük ve yatırımlarımıza başlamıştık. Ancak bu salgınla beraber projelerimizi hızlandırdık ve devreye aldık.
Simfer her dönemde ciddi yatırımlar yapan bir şirket. Özellikle çevre dostu ve yüksek verimlilik sağlayan ürünlerinizle ön plana çıkıyorsunuz. Şu anda üzerinde çalıştığınız ürün bazlı çalışmalar nelerdir?
Yerli ve üretici bir firma olmanın bize verdiği sorumlulukla bu dönemde Ar-Ge çalışmalarımızı daha da güçlendirdik. Her zaman tüketicinin sağlığını ve konforunu ön planda tuttuğumuz ürünler tasarlıyorduk. Evlerde kontrollü yaşamın başladığı bu dönemde gördük ki tüketicilerin mutfak araç ve gereçlerine olan ilgisi arttı. Bu doğrultuda uygun fiyata satın alabilecekleri, evde keyifle ve güvenle kullanabilecekleri ürünlere yöneldik. Midi fırınlarımızda yoğurt mayalama özelliği vardı ve çok talep görüyordu. Bunun üzerine bir de ekmek pişirme fonksiyonu da ekledik. Aynı zamanda sosyalleşmenin azaldığı bu dönemde fırınlarımızı renklendirerek mutfakları şenlendirmek istedik. Anneler günü öncesi “Venedik Burano Serisi ile Renklendir Hayatı” dedik ve sahadan çok güzel dönüşler aldık.
Midi fırın konusunda yatırımlarımız devam ediyor. Önümüzdeki günlerde fırınlar için tasarlayıp ürettiğimiz tamamlayıcı ürünler de sahaya inecek. Şimdilik tamamlayıcı ürünler ile ilgili fazla detay veremiyoruz ama yakın zamanda sürpriz ürünlerimiz devreye girecek.
Covid-19 ile birlikte tüketicilerin evde geçirdiği süre arttı. Bu noktada derin dondurucuların önemi de bir kez daha öne çıktı. Sağlıklı ve uzun süre saklanabilecek ürünler, yiyecekler açısından değerlendirdiğinizde derin dondurucuların önemi nedir sizce?
İçinde bulunduğumuz dönemde doğal ve mevsiminde toplanmış gıdaların önemini bir kez daha kavradık. Derin dondurucusu olanlar karantina döneminde stok yaptığı ürünleri tüketirken, olmayanlar bu ürünün eksikliğini çok fazla hissettiler. Bu durum ev tipi derin donduruculara olan ilgiyi çok artırmış durumda. Simfer derin dondurucu ürünlerinde bulunan çepeçevre soğutma teknolojisi, no-frost özelliği, iç hacminin piyasadaki birçok ürüne oranla çok daha geniş olması, dikey dondurucularda rafların çıkartılabiliyor olması gibi özellikler ürünlerimizi ayrıcalıklı hale getiriyor.
Sizce beyaz eşya ve küçük ev aletleri üreticileri, özellikle salgınla birlikte değişen tüketici beklentilerine nasıl karşılık vermeli? Ar-Ge, tasarım, satış, pazarlama vb açılardan yeni dönemde sektörde sizce neler değişecek?
Salgının etkilerinin bayram sonrası azalacağını ve yavaş yavaş normalleşeceğimizi öngörüyoruz. Ancak uzmanların söylediği gibi salgının etkileri ortalama 1 yıl kadar daha devam edecek. Bu geçirdiğimiz karantina günlerinde tüketiciler de online alışverişin, eve teslimatın kolaylığını ve konforunu keşfettiler. Uzunca bir süredir artan bir seyir izleyen e-ticaret bu süreçte şaha kalktı. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak deniyor. Artık yepyeni bir döneme girdik. Türk insanı sosyalleşmeyi, ürünü rafta görmeyi, dokunmayı seviyor. Mutlaka bu alışkanlıklarımız devam edecek. Ancak karantina günlerinde aşina olduğu e-ticaretin konforunu da unutmayacak.
Biz bu dönemde e-ticaret kanalına yatırım yaptık ve profesyonel bir ekiple bu süreci yönetiyoruz. Bayilerimizi de bu sürece ortak etmek ve bu kanalda birlikte büyümek istiyoruz. Bugüne kadar e-ticarete yatırım yapmamış ve uzak kalmış bayilerimizle de iş ortaklığı kurarak süreci beraber yönetiyoruz Bu süreçte eğitim, reklam, pazarlama, ürün ve stok yönetimi gibi konularda da bilgi ve birikimimizi aktararak onlara destek oluyoruz.
Siz Simfer olarak önümüzdeki dönemde nasıl hareket edeceksiniz?
Covid 19 süreci insanlara bazı farkındalıklar kazandırdı. Herkes aslolanın sağlık olduğunu, özgürlüğün önemini, kendi tercih ve mutluluklarının peşinden gitmeyi öğrendi. Bu dönemde lüks ve pahalı ürünlere kıyasla sağlıklı, hayatı kolaylaştıran konforlu ürünler daha çok tercih edilmeye başlandı. Bu dönemde kişiye özel reklam ve pazarlama faaliyetleri çok daha önemli bir hal aldı. 2019 yılında aldığımız ve uygulamaya geçirdiğimiz dijital medya stratejilerimizin bu süreçte ne kadar doğru kararlar olduğunu görüyoruz. İhtiyaçları doğrultusunda her bir tüketiciye dijital medya üzerinden tek tek ulaşıp, ürünlerimizi ve özelliklerini anlatmanın önemini ve gücünü görüyoruz. 2020 dijital medya stratejilerimiz tam gaz devam ediyor ve edecek. Önümüzdeki dönemde de bayilerimiz ve tüketicilerimiz ile her an her platform üzerinden iletişimde kalmaya devam edeceğiz.
Yeni dönemde geçmiş yıllardaki gibi bağlantı modeli ile çalışmıyoruz. Bayilerimizin üzerindeki yükü biraz olsun azaltmak için sell out odaklı çalışma sistemine döndük. Doğru stok ve doğru fiyat yönetimiyle hem şirketimizin hem de bayilerimizin finansal gücünü korumaya çalışıyoruz.
Sektörel olarak 2020’nin kalan dönemi için öngörüleriniz nelerdir?
Az önce de söylediğim gibi Ramazan Bayramı sonrası piyasaların hareketlenmeye başlayacağını öngörüyoruz. Yasaklar kalktıktan sonra sosyal izolasyon bir süre daha devam edeceği için insanlar tedirginliklerinden hemen kurtulamayacaklar. İkinci bir salgın dalgasının yaşanmaması için böyle olması bir nevi daha iyi aslında.
Biz Covid 19 salgınını ülke olarak başarılı bir şekilde yönettik ve diğer dünya ülkelerine oranla çok daha az hasarla kapatacağız. Avrupa ülkelerinin toparlanma süreci bize göre daha yavaş bir seyir izleyeceğinden ve Simfer’in ihracat altyapısının ve kapasitesinin kuvvetli olması bize dış piyasalarda birtakım fırsatlar sunuyor. Ülke dinamiklerimizin kuvvetli olması, yerli üretici olmamız ve hükümetin bu dönemde uygulamaya aldığı gümrük vergileri de iç piyasada önümüzü açıyor. Bu fırsatları değerlendirebilen firmalar 2020’yi büyüyerek kapatacaklardır.
İlk yorum yapan olun