Pozitera Perakende Geliştirme Hizmetleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Birol Şengel, şirketlerin pandemi süreci ve sonrası için yeni dünya düzenine uygun genel strateji, iş planı ve yol haritası hazırlamalarının önemini vurguladı. Neredeyse tüm dünyanın gelecek öngörülerini değiştiren pandemi süreci ve sonrasında tüketici dünyasındaki değişimin doğru takip edilmesi gerektiğine değinen Şengel “Geleceğe sağlam adımlarla yürümek isteyen markalar, belirsizlik karşısında stratejik savaşını doğru oluşturmalı ve attığı her adımı bu strateji doğrultusunda sürdürmelidir. Pozitera olarak 81 vilayette 6500 satış noktasında yaklaşık 1000 kişilik saha ekibi ile tüketiciyi, yeni alışkanlıklarını ve tercihlerini takip ediyor ve tüketici davranışlarına ilişkin verileri müşterilerimizle paylaşıyoruz. Geleceğini güçlü stratejilere dayandıran ve taktiksel yol haritaları çizen şirketler, tüketici davranış biçimlerini fırsata çevirmeyi başarıyor. Doğru hedef belirlemek için sadece ileri görüşlü olmak yetmiyor, bilgi de gerekiyor. Gelecek artık bilgiyle şekilleniyor” dedi
Markalar adımlarını tüketiciye dayandırarak atmalıdır
Birol Şengel “Tüketiciler alışverişlerini araştırmalar yaparak, gözlemleyerek gerçekleştiriyor. Bizler de pazarlama iletişimimizi, üretimlerimizi ve dağıtımlarımızı tüketicilerin bu davranışını örnek alarak planlamalıyız. Yani tüm adımlarımızı araştırmalara ve tüketiciye dair gerçek verilere dayandırarak atmalıyız. Pozitera olarak stratejimiz, yeni dünya düzenine uyum sağlayarak partnerlerimizin geleceğini iyi planlamak ve uzun vadeli hedeflerini desteklemektir” dedi.
Stratejik çalışmanın önemli
Stratejik çalışma biçimine uyum sağlayan markaların dünya ve ülke ekonomisini, geçmişteki tüketici davranışlarını ve marka deneyimlerini oldukça iyi araştırdıklarını vurgulayan Şengel
“Stratejinin önemini kavrayan firmalar dünyanın değişen gerçeklerini yakından inceleyerek tüketicisine yön vermeye ve onların ufkunu açmaya çalışır. Bu tür markalar kriz anlarında deneyimler, gözlemler ve verilerle tüketicisine liderlik etmeyi amaçlar, tüketicisi için sorumluluk alır ve manevi destek sunar. Kriz sonrasında da tüketicisine gösterdiği sadakatin karşılığını görür. Çünkü tüketiciler, markalarla yaşadıkları deneyimleri her zaman hatırlar ve çevresindeki insanlara da aktarır” şeklinde konuştu.
E-ticaret trendi güçlü bir sıçrama yaptı
Birol Şengel hiç E-ticaret deneyimlememiş tüketicilerin bu süreçte ilk tadım testini gerçekleştirdiğini ifade ederek “Pek çok kategoride yükselen E-ticaret trendi güçlü bir sıçrama yaparak daha önce en az tercih edilen sebze-meyve reyonlarına bile dokundu. Bu süreçte kimi markalar hızlı ve dinamik davranarak tüketicisinin sağlık endişesini en başa koydu. İş modellerini tüketicinin ihtiyacına uygun olacak şekilde uyarladı. Bu taktiksel adımlar stratejiler doğrultusunda geliştirildiği için çok başarılı oldu” dedi.
İlk yorum yapan olun