Fakir’in başarısı vizyoner bakış açısını hızla hayata geçirmesinde yatıyor

Fakir Hausgeräte Pazarlama Müdürü

Esra Özden Türköz

Çok farklı açılardan zorlu geçen bir yılı bitirmek üzereyiz. Pandeminin damgasını vurduğu bu yılı genel olarak değerlendirir misiniz?

Dünya, tarihte daha önce benzeri olmayan bir sosyal krizin sınavını verirken sosyal izolasyon ve sokağa çıkma yasakları gibi olaylarla karşılaşınca yaşamın kırılganlığını daha fazla fark eder hale geldik. Bu yeni farkındalıkla beraber insanların rutinlerini farklı şekillerde yapmaya mecbur kaldığı dönemlerden geçtik. Dolayısıyla yeni alışkanlık kazanımı ve davranış geliştirmek için yepyeni bir ortam oluştu. Eskiye dönmenin çok zor olduğu, yeni döneme ayak uydurmanın çok kolay olmadığı zamanlar yaşıyoruz.

Covid-19 sonrasında dünyada alışık olduğumuz birçok şeyin değişeceğini ve rutin yaşam tarzlarında değişiklikler olacağını düşünüyorum. Hijyen ve doğal yaşama dönüş konuları yaşam standartlarımızda öncelikli pozisyona gelecek.

Zorlu süreçlerin iş hayatı ve toplumsal hayat üzerinde kalıcı sonuçları olacağına inanıyorum. Bu süreç devam ederken, geleceğe hazırlanmak için katma değer yaratacak konularda biraz daha derinleşmek fayda yaratacaktır.

Fakir Hausgeräte olarak 2020 yılını nasıl geçirdiniz?

Pandemide müşteri ilişkilerinin yoğunluğu markalara göre değişiklik gösterse de sistemleri, ürünleri ve kendilerini dönüştürme fırsatı bulan markalar için çok değerli bir zaman oldu. 2016 yılından bu yana odağını müşterilerine çeviren Fakir için bu süreç çok verimli geçti. Tüketicilerin ihtiyaçlarına göre şekillenen bir marka olarak, onların istediklerini, istedikleri şekilde ve istedikleri zamanda alabilmelerini kolaylaştırmak adına tüm çalışmalarımızı hızlıca tamamladık.

2020’yi yeni tüketici davranışlarını içselleştirip, bunları yeni dengeye uyarlayarak inovatif ürünler geliştirmek için avantajlı bir yıl olarak geçirdik. Proaktif olarak yürüttüğümüz tüketicinin beklentilerini pandemi döneminde interaktif olarak almaya başladık. Call center aranma oranımızda %60 seviyelerinde artış gözlemledik. Bu aramalarda ürünler hakkında daha detaylı bilgi almak isteyenler, online alışverişi ilk defa deneyimleyecekler büyük çoğunluktaydı. Bunların yanı sıra ilginç yeni ürün önerileri de geldi. Fazlasıyla talepler aldığımız ve iletişimde olduğumuz oldukça değerli zamanlar geçirdik.

Bu yıl korsan ürünlerle mücadelede konusunda da yoğun mesai harcadığımızı söyleyebilirim. Marka büyüdükçe taklit ve korsan dediğimiz sahte ürünler fazlalaşıyor. Bu anlamda bizim en büyük destekçilerimiz tüketicilerimiz. Markayı bilen, kullanan insanların dönüp bizleri uyarması bizleri mutlu etti. Ne mutlu bize ki tüketicilerimiz, üzerinde Fakir yazsa da bu kadar kalitesiz ürünü Fakir yapmış olamaz diyerek bize dönüş yapıyorlar. Kurulan bu güven bağı bizim için cirosal ve adetsel büyümeden çok daha kıymetli. Asıl doyuma ulaştığımız noktanın ise onlardan markaya verdikleri değeri gösteren dönüşler almamız olduğu belirtmeliyim. Böylesi marka elçilerimiz olmasının memnuniyetini yaşıyoruz.

Yılsonu yaklaşıyor. Genel olarak 2020 yılına dair şirketin ciro, satış, ihracat vb. hedeflerinde hangi aşamadasınız? Bu yıl içerisinde yaşananlar hedeflerinizi nasıl etkiledi?

Hedeflerimizin üzerinde büyümeler gözlemledik, özellikle ana kategorilerde adetsel bazda gerçekleşen büyümeler, 2021 için heyecan verici ve umutlandıran bir tablo sergiliyor. Yaşananlar herkesi etkilediği gibi bizleri de etkiledi ama dijitalleşme optimizasyonunu tamamlamış bir firma olarak çalışmalarımıza negatif bir yansıması olmadı. Offline perakendenin yavaşladığı günlerde online kanalın çok yoğun olarak kullanılması da dengeleri bozmadan ilerlememize olanak sağladı.

Pandemi döneminde şirket olarak aldığınız önlemler neler oldu? Hem şirket çalışanları hem de tüketicilerin sağlığı konusunda attığınız adımlar nelerdir?

Bu dönemin bize öğrettiği bir şey var; hepimizin birbirimizi düşünerek ve insanlığın sağlığı için birlikte hareket etmemiz gerektiği. Zihinsel olarak kendimizi yaralanmış ve korku dolu hissettiğimizde belirsizliklerle uğraştığımızda yanımızda olacak destek verecek birilerine ihtiyaç duyarız. Bu dönemde de hem çalışanların firmalardan hem de tüketicilerin markalardan beklentisi bu yönde oldu. Sadece kendileri için değil toplumun her katmanında görülen krizler, sıkıntılar için de destek olmanızı istiyorlar. Bizler de öncelikle çalışma arkadaşlarımızın sağlığını riske etmeyecek şekilde iş modellerimizi, operasyonel işlerimizi yeniden düzenledik. Saruhan Holding’in kimya alanındaki ürünleri sayesinde sağlık çalışanlarının işlerini, hayatlarını kolaylaştıracak ürün ve hizmetlerimizle yanlarında olduk. Yıllardır tüketicilerimizle uzun soluklu duygusal bir bağ kurmak için çalıştık. Ve pandemi döneminde de bunu başardığımızı gözlemledik. Bize her zaman ve her koşulda ulaşabileceklerini bilen, markadan destek göreceğine inanan tüketicilerimiz olduğunu görmek açıkçası bizleri çok mutlu etti.

Covid-19 öncesi sosyal sorumluluk çalışmaları markalarla tüketici arasında duygusal bağ oluşturan ve sadakat yaratan bir faktördü. Artık sosyal sorumluluk bilinci hem tüketici hem de markalar için daha da önemli olacak. Özellikle şu durumda, markaların toplum sağlığını ne kadar önemsediği ve bunun için fayda yaratacak ne gibi çalışmalar yaptığı tüketicinin marka tercihini etkileyecek.

Pandemi sebebiyle yıl içerisinde tüketicilerin eğilimleri eski dönemlere oranla değişti ve farklılaştı. Özellikle sağlık ürünlerine olan eğilim çok arttı. Bu değişimleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Aslına bakarsanız “önce sağlık” diyen bir toplum olarak hepimiz sağlık konusunda her zaman hassastık ancak rutin alışkanlıklarımız çerçevesinde bunu gözlemlemek pek de mümkün olamıyordu. Pandemi süreci hassasiyetlerin su üstüne çıktığı daha belirgin ve görünür olduğu, daha şeffaf yaşanılan bir dönem oldu. Her birimiz, tercihlerimizde teknoloji kadar sağlığımıza faydalı olanı aramaya başladık. Bunun yeni bir bilinç olmadığını, sadece önem seviyesi ve sıralamasının değiştiğini, dolayısıyla farkındalıklarımızın arttığını söylemek yanlış olmaz. İlk hava temizleme cihazımız Türkiye pazarında yaklaşık 10 yıldır satışta. Demek oluyor ki hem Dünya hem Türkiye bu ürünlere uzun yıllar önce de ihtiyaç duyuyordu ve kullanıyordu. Bugüne geldiğimiz de bu ürünlerin kullanım frekansları arttı, ürün lüks olmaktan çıktı ve genel ihtiyaç listemize eklendi. Kim daha kaliteli bir hava solumak, nefesini korumak istemez ki! Bu teknolojiyi filtre sistemleri inovasyonuyla süpürge kategorimize taşıyarak, 2019 yılında lansmanını yaptığımız Filter Pro’yu duyurduğumuzda da, Hypo Clean’i ilk satışa sunduğumuzda da pandemi henüz gündem bile değildi, varlığını dahi bilmiyorduk.

“Clean eating” uzun yıllardır hızla büyüyen çeşitlenen gelişen bir trenddi. Sağlıklı beslenmek, sağlıklı pişiriciler pandemiden çok çok önce trend olmuştu zaten. Şöyle okumamak lazım günü, “pandemi ile ürünler gelişti, arttı, her şey yeni dönem düzenine göre…” Hayır, sağlık her zaman kıymetliydi şimdi tüketim alışkanlıklarımızda önceliğimiz oldu.

Amerika ve Avrupa’da hızla yayılan “sadeleşme” ekolüyle zaten mevcut dünya düzeninin kontrolsüz tüketime yönelttiği, doğal yaşam formlarımızı hatırlamamızı engelleyen ve sürdürülebilir olmayan alışkanlıklardan arınma zihniyeti günden güne gelişerek, beslenmeden, barınmaya kadar tüm alanları etkisi altına alıyor. Country yaşam tarzına yönelim, evlerin şehir merkezlerinin dışına taşınması, insanların daha mutlu olacağı yaşam formlarını daha düşük gelirlerle ve beklentilerle inşa etmesi gibi küresel insan olgunluğu, insanın bilinçlenmesi ve farkındalığını arttırmasının bir sonucu bu yeni düzen. Pandemi bunu yüzeye çıkardı, hızlandırdı, zorunlu kıldı sadece. Doğruyu, olması gerekeni daha görünür hale getirdi. Tüketim şekli ve alışkanlıklarında sonraki yıllara yansıyacak köklü değişimler inşa ediyor bu yeni dönem yaşamlarımızda.

Markalar elbette sağlık alanında köklü yatırımlar yapıyor ve yapmak zorunda kalıyor. Ne kadar erken başlamış olurlarsa sonraki yıllarda o kadar rahat ilerleyeceklerdir. Ama 2020’de zorunlu olarak aydınlanmış durumdalarsa bunun sürdürülebilir bir başarı olması zaten beklenemez. Fakir’in başarısı vizyoner bakış açısını hızla hayata geçirmesinde yatıyor. Zorunda olduğu için ya da sadece trend olduğu için değil, olması gerektiği için teknoloji inovasyonlarına yönelmesinin ve ürünler yapılandırmasının ne kadar doğru bir strateji olduğunu şimdi yaşayarak deneyimliyoruz.

Sizin marka olarak sağlığa yönelik teknolojileri de içeren ürün ve ürün gruplarınız nelerdir?

Küçük ev aletleri pazarı, son yıllarda “Sağlıklı Yaşam, Kolaylık, Dijitalleşme” olmak üzere 3 ana akım etrafında büyüyordu ve bu eksende büyümeye devam etmesi bekleniyordu. Evde kalma sürelerinin uzaması, ev hijyeninde daha dikkatli olmayı gerektirirken bulunulan ortamdaki havanın temizliği bireylerin sağlığı açısından büyük önem taşıyor. Gözle görülemeyen bakteriler, mikroorganizmalar havaya nüfus ederek solunum yolu ile vücuda giriyor ve çeşitli hastalıklara sebep oluyor. Biz de tüketicilerimizin ev ortamında rahat etmeleri ve yaşam kalitelerine katkı sağlamak için yeni teknolojiler ve ürünler geliştirmeye devam ediyoruz.

Küresel anlamda çevre kirliliğinin oldukça artması ve bu etkilerin insanlar tarafından yoğun bir şekilde hissedilmesi sürdürülebilir bir dünya için markaları hijyen ve sağlık konusunda yeni adımlar atmaya zorluyor. Büyük şehirlerde yaşayanlar için ellerini sadece su ile yıkamak ya da gıda maddelerini sudan geçirmek tek başına yeterli değil. Fakir Hausgeräte olarak bu olgudan yola çıkarak iki ürün çıkardık, Hypo Clean ve Hypo Guard ekstra hijyen ve sterilizasyon sağlayan su üretme cihazları. Her iki cihaz da doğal çeşme suyu ve tuz ile tamamen katkısız, yüksek hijyen sağlayan bir sıvı üretiyor.

Cihazlar suyu elektrolize ederek, vücutta enfeksiyonlarla savaşmak için bağışıklık hücreleri tarafından üretilen en etkili sterilizasyon bileşiği olan HOCI’yi (Hipokloröz Asit) elde ediyor. Hiçbir kimyasal etkisi bulunmayan bu sterilizasyon suyu, sıkıldığı yüzeylerde koku, bakteri, mikrop ve mantar oluşumuna izin vermeyerek, etkili bir hijyen sağlıyor. Sürekli temas edilen cep telefonları, çocuklarınızın oyuncakları, bebek biberon ve emzikleri, kişisel bakım gereçleri, süs bitkileri, yediğiniz sebze ve meyvelerde dahi güvenle kullanabiliyorsunuz. Ayrıca buzdolabı, mutfak dolapları, lavabo, banyo gibi ekstra hijyen gerektiren her yeri mikrop ve kötü kokulardan arınıyor. Cihazın evlerden ofislere, hastanelerden restoranlara ve kullandığınız arabalara kadar geniş bir kullanım alanı bulunuyor.

Sağlıklı pişirme yüzyılın en önemli trendlerinden biri durumunda ve besin değerini kaybetmeden yemek yapabilen akıllı pişiriciler, tüm dünyada büyük talep görüyor. Biz de Fakir Hausgeräte olarak bu konuda titiz ve detaylı bir çalışma yürüterek Gourmet Serisi’ni tüketiciyle buluşturduk. Gourmet Serisi ürünlerimiz, özellikle pandemi nedeniyle evde kalınan süre içerisinde büyük talep gördü. Sokağa çıkma yasakları ile restoranların kapanması dışarıda yemek yeme alışkanlığını noktalarken, mutfakta geçirilen süreler her birimizi evimizin mutfak şefi olmaya yöneltti. Gourmet Serisi ürünlerin taze malzemelerde doğal olarak bulunan su-besin maddelerini koruyarak, yemeklerin yumuşak, sulu, renkli, aromalı kalmasını ve sağlıklı pişirilmesini sağladığı için önümüzdeki dönemlerde de tercih edilmeye devam edeceğini düşünüyorum.

Sağlık teknolojilerinde daha iyisini nasıl yaparız kaygısıyla dünya trendlerini araştırıp yeni fikirler geliştirmek için büyük çaba sarf ediyoruz. Bu çabanın sonucunda da sektöre devrim niteliği taşıyan yeni ürünlerle öncülük ediyoruz.

Sağlık konseptine yönelik yapılan yatırımlar, artan ürün çeşitliliği ve yeni fikirler pazarı günden güne büyütmekte. Salgın sonrası sağlıklı yaşamı ve sporu yaşam biçimi olarak seçenlerin sayısının hızlı bir şekilde artacağını, sağlıklı beslenme konusu da aynı oranda yükselişin paralel olarak devam edeceğini söyleyebiliriz. Sektördeki firmalar AR-GE çalışmalarında sağlık konusuna ağırlık vererek tüketicinin ihtiyaçları doğrultusunda ürünler üretmeye yönelecektir.

Biz de bunun yansımalarını tüketici tercihlerinde gözlemleyip, gelen talepler doğrultusunda ürün gamımıza düzenli olarak yeni ürünler eklemeye devam edeceğiz.

Fakir Hausgeräte ürünleri tasarım aşamasından Ar-Ge’ye üretimden satışa kadar nasıl bir strateji ile hazırlanıyor? Bu anlamda şirketin genel yaklaşımından bahseder misiniz?

“İnsan odaklı teknoloji ve teknoloji odaklı düşünme” stratejisiyle ilerleyen bir markayız.

Tüm projelere detaylı araştırmalar üzerinden, tüketicilerin ihtiyaçlarını anlamak ve anlamlandırmak üzere detaylı çalışmalarla başlıyoruz. AR-GE ve üretim çalışmaları devam ederken, pazarlama tarafında düzenli olarak kendimize yönelttiğimiz sorular ışığında planlarımızı yapıyoruz. Müşteri yolculuğunu ve bu yolculukta önemli olan noktaları anlayabiliyor muyuz? Müşterilerimize istedikleri yerde istedikleri zaman iletişim kurabilecekleri çok kanallı bir deneyim sunabiliyor muyuz? Tüm kanallarımız sorunsuz bir müşteri deneyimi sunacak şekilde birbiriyle bağlantılı mı? Sorunsuz deneyim sunabilmek için kanallar arası ve arka ofis sistemleriyle entegre çok kanallı bir deneyim yaşatabiliyor muyuz? gibi soruların cevaplarıyla birlikte pazarlama ve satış stratejimizi oluşturup yola çıkıyoruz.

Fakir Hausgeräte satış ve pazarlama stratejileri ile de sektöre yön veren markalardan biri. Bu alanda nasıl bir strateji ile hareket ediyorsunuz?

Dijital teknolojiler hayatın her alanını değiştirdiği gibi pazarlama ve satış yöntemlerini de değiştirdi. Artık yeni teknolojiler sayesinde markalar, tüketicilerini tanımlama, onlara özelleştirilmiş içerikler sunma imkanına sahipler. Tüm dünyanın önemli üzerinde durduğu big data kullanımı bizim için de çok değerli bir yol gösterici konumunda. Verilerin, dünyamızı ve yaşam tarzımızı daha önce görülmemiş oranda etkilediği yadsınamaz bir gerçek. Hal böyle olunca bu verilerin doğru bir şekilde okunması ve bunun sonucunda eylem planınızı hazırlamanız pazarlama alanında büyük fayda sağlamakta. Veri analitiği ve big dataya göre farklı farklı kategorize olmuş tüketici tiplerine ulaşmak için iletişim kanallarını çoğaltmak ve kanallara uygun iletişim tonunuzu ayarlamak çok önemli. Biz bu anlamda yetkin ve etkin bir marka olduğumuzu söyleyebilirim. Tüketicimizi çok iyi tanıyoruz, onların beklentilerini önceden anlamlandırıp onlara göre ürün, onlara göre hizmet sunarken tüm süreçlerimizi onların söylediği şekilde tasarlıyoruz.

Biz 2016 yılından bu yana müşteriyi anlama ve ona iyi bir deneyim yaşatmayı odağına koyan modern pazarlama stratejileriyle hareket ediyoruz. Modern pazarlamanın vazgeçilmezi veri sistemleri ve teknolojilerine dolayısıyla iletişim kanallarına altyapı yatırımları yapmaktan geçiyor. Modern pazarlamanın geleneksel pazarlamadan en büyük farkı müşteriye hizmet etmeyi birinci öncelik olarak ele almasıdır.

Tüketicilerimizin motivasyonlarını, isteklerini doğru tespit edip, satın alma kararı verirken karşılaştığı ekonomik, psikolojik ve sosyal sorunları anlamaya çalışarak, tüm bu süreçlerini en iyi şekilde deneyimlemeleri için çabalıyoruz. Eskiden çok daha sade bir yapısı olan satın alma yolculuğu artık çok karmaşık bir yapıda olduğu için tüm satış ve iletişim kanallarımızda aynı anda aynı anlayışla aynı tonda bir duruş sergilemeye büyük özen gösteriyoruz. Bunu yapmak adına da tüm satış ve iletişim kanallarımızı bütünsel bir anlayışla yönetiyoruz.

Sonuç olarak kılavuzu müşteri olan markalar çok yanılmıyor. Biz, onlardan öğreniyoruz onlarla büyüyoruz ve ilerliyoruz aslında. Sadece değer veriyoruz demek yeterli olmaz, bunu marka ruhunda yaşamanız ve müşterilerinize yaşatmanız gerekir.

2021 yılı için hedefleriniz ve stratejileriniz neler olacak? Özellikle Fakir Hausgeräte’nin yeni ürünleri ve teknolojilerinden bahseder misiniz? Bizleri neler bekliyor?

Her zaman, ticari bir yaklaşımın ötesinde insani değerleri ön planda tutan bir marka olduk. Bu yıl yaşadıklarımız yeni dünya düzenine, pandemiye farkında olmadan ne kadar hazır olduğumuzu deneyimlememize olanak sağladı. Hem insanları dinleyen, onların ihtiyaçlarını doğru okuyan hem de “dijitalleşme” altyapısına geçmiş bir firma olarak yeni dönem dinamikleriyle ürün ve hizmetlerimizi yenilemeye, geliştirmeye devam edeceğiz.

2021 yılının en önemli hedeflerinden biri; müşterinin bize dokunduğu, bize ulaştığı her noktada mutlu ve konforlu bir deneyim sunmak. Bu konuda online, offline kanallarda ve bizim parmak uçlarımız diye tanımladığımız teknik servis ağımızda major yenilikler yapacağız.

Farklı kategorilere yönelttiğimiz yatırımlar ile marka ürün yelpazemizi genişleteceğimizin heyecanını şimdiden sizlerle paylaşabilirim.