Paynet CEO’su Serkan Çelik
2020 yılı pandeminin etkisi altında sona erdi. 2021 yılı ise ekonomik ve sağlık açısından farklı bir yıl olacak. Siz Paynet olarak geçen yılı nasıl tamamladınız?
2021 yılına başlarken, geçtiğimiz yıl boyunca konuştuğumuz pandeminin, fintech sektörü üzerinde güçlü bir etki bıraktığını gördük. Müşteri deneyiminde kalıcı etkileri olacağına inandığımız kapsamlı değişimler yaşandı. Z kuşağının ekonomiye aktif katılımı neticesinde, fintech’lere duyulacak ihtiyacın günden güne artacağı kesinleşti.
Paynet, Türkiye’de fintech alanının öncü şirketlerinden biri olarak, 2020’yi tahsilat hacminde yüzde 100’e yakın büyümeyle tamamladı. Bu dönemde tüketicinin “yeni normaldeki” ihtiyaçlarını karşılayacak çözümlere odaklandık. E-ticaretteki hızlı yükselişi desteklemek için, bu alana girmek isteyen perakendecileri hızlı ve güvenli online tahsilat çözümlerimizle destekledik. Bütünleşik müşteri deneyimini kolaylaştırmak için, işletmelerin uçtan uca tahsilat ihtiyaçlarını karşıladık. Şirket içinde kapsamlı bir yapılanmaya giderek, ekibimizi yüzde 50 büyüttük. 2021’e bu güçlü rakamlarla ve pek çok yenilikçi proje ile hızlı başladık.
Son dönemde tüketicilerin kullanım ve satın alma alışkanlıkları da değişiyor. Fintech kavramı öne çıkarken temassız kullanım, link, e-ticaret, mobil gibi alanlara da ilgi artıyor. Genel olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Pandeminin tüketici alışkanlıklarına etkisini iki ayrı yönden incelemek mümkün: İlk olarak, tüketicinin vaktinin büyük çoğunluğunu evde geçirmesi ve sosyal mesafe kurallarını gözetmesi nedeniyle hem e-ticaret sıçrama yaptı hem de temassız ve uzaktan ödeme gibi yenilikçi yöntemler hızla benimsendi. İkincisi ise belirsizleşen ekonomi yüzünden tüketici nakit yerine taksitli ve kredili alımlara yöneldi. Hepsinin ortak noktasında ise ödeme teknolojileri var.
Paynet olarak biz de, linkle ödeme, mobil POS ve uzaktan ödeme çözümlerimizle bu dönüşüme öncülük ettik. Tek bir internet bağlantısıyla ödeme olanağı sunan Paylink çözümünü, artan talebe daha etkili yanıt verebilmek adına yeni cüzdan ve ERP sistemi entegrasyonlarıyla güçlendirdik. Perakende sektörünün e-ticarete adeta “göç ettiği” bir yılı geride bırakırken, bir anda ödemelerini dijital kanallarla alma ihtiyacı ortaya çıkan işletmelerin çok daha hızlı ve zahmetsiz bir geçiş yapmalarına destek olduk.
Dijitalleşme kavramı tüm hayatın içerisinde, özellikle de iş dünyasında yerini artırıyor. Bu bağlamda Fintech’in geleceği nasıl olacak? Özellikle büyük markalar ve KOBİ’ler özelinde Fintech ne gibi bir anlam taşıyor?
Fintech ekosistemi dijitalleşmeye paralel olarak büyümesini sürdürüyor. Hem Türkiye’de hem dünyada en çok fonlama alan girişimler, en fazla kullanıcı kazanan servisler fintech dünyasından çıkıyor. Globale baktığımızda, 2022 yılında 300 milyar doları aşması beklenen dev bir pazardan söz ediyoruz. Sektör Türkiye’de büyümesini sürdürüyor. KPMG tarafından hazırlanan 2019 raporunda, fintech’lerin girişim ekosisteminde en çok fonlama alan dikeyler arasında ilk üç sırada bulunduğu görülüyor. Yine en fazla fonlama işlemi fintech alanında gerçekleşmiş bulunuyor. Bu ekosistemi önümüzdeki dönemde daha da büyüyeceğini öngörüyoruz.
Büyük şirketler için fintech, yenilikçi teknolojileri kullanarak müşterilerine farklı deneyimler sunma ve rakiplerinden ayrılarak pazarda öne çıkma fırsatı doğuruyor. Finansal teknolojiler, kanal yönetimini eşsiz bir şekilde kolaylaştırıyor.
KOBİ’ler ise fintech şirketlerinin sunduğu hizmetler sayesinde ihtiyaç duydukları finansmana, banka anlaşmalarına ve tahsilat sistemlerine daha kolay erişiyor. TÜİK verilerine göre KOBİ’ler Türkiye’de 2019 yılındaki girişimlerin yüzde 99,8’ini oluşturuyor. Hal böyleyken, fintech ve KOBİ arasında iki yönlü bir kazan-kazan ilişkisi bulunduğunu söylemek mümkün. Fintech’in KOBİ’ler tarafından benimsenmesi ve bu ölçekte yaygınlaşması, ekosistemin büyümesi için kritik önem taşıyor. KOBİ’ler ise iş akışlarını daha verimli hale getirmek ve ödeme süreçlerini dijitalleştirip avantaj sağlamak için fintech’in yenilikçi çözümlerine ihtiyaç duyuyor.
Beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörü özelinde değerlendirdiğinizde Fintech’in önemi sizce nedir?
Beyaz eşya sektörü hem fintech’in hem de IoT’nin yükselişinden en fazla fayda sağlayacak iş kollarının başında geliyor. Bir yanda beyaz eşya, yedek parça ve servis maliyetlerinin yüksek olması, tüketicinin alım gücüne destek olacak ve gün sonunda ciroyu artıracak yenilikçi ödeme ve finansman modellerine ihtiyacı körüklüyor. Diğer yanda ise tüketicinin yaptığı bir ödemenin, servis noktasından bayi kanalına ve üretici firmaya kadar uzanan çok paydaşlı tahsilatı bulunuyor. İnternete bağlı kalabilen akıllı ev eşyalarının tüketici adına bazı işlemleri yerine getirebilmesi bugün fütüristik bir gerçeklik gibi görünse de, önümüzdeki dönemde azalan ürünlerin siparişini kendisi veren, ödemeyi kendisi yapan buzdolabı gibi örneklerin artması bekleniyor.
Beyaz eşya sektörünün bugünkü en önemli gündem maddesini ise e-ticaret ve dijitalleşme oluşturuyor. Mobil ödeme kanallarının yaygınlaşmasıyla birlikte tahsilatın online ve mobil cihazlar üzerinden gerçekleştirilmesi hem perakende satışlara hem servis süreçlerine olumlu yansıyor.
Finansal teknolojilerin gelişmesiyle Paynet gibi yenilikçi ödeme sağlayıcılar, müşteriye doğrudan doğruya hizmet aldığı noktada kredi kartıyla ödeme yapabilme imkanı sunuyor. Örneğin akıllı telefonu bir mobil POS cihazına dönüştüren CEPPOS, kartlı ödemenin kurulum veya servis noktasında gerçekleştirilmesini ve hatta takside bağlanmasını mümkün kılıyor. Beyaz eşyalarda beklenmedik servis harcamaları, anlık nakit sıkıntısı doğurabileceği için, kredi kartıyla taksitli ödeme seçeneği hem tüketici hem ilgili firma için adeta hayat kurtarıyor.
İşin kurumsal kanadında ise müşteriden alınan her ödeme, Paynet’in gelir dağılım zincirini çok daha etkin biçimde yöneten çözümleri sayesinde ana firmadan bayiye kadar anında paylaştırılıyor ve yönetiliyor. Bu sayede tüm paydaşlar arasında uçtan uca, eş zamanlı ve çok daha verimli bir nakit akışı sağlanabiliyor.
Paynet olarak Fintech’te omnichannel özelinde çok önemli çalışma ve yatırımlarınız var. Bu alandaki yapılanma ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Forrester araştırmalarına göre müşteri deneyiminde sağlanacak bir puanlık artış dahi sektöre bağlı olarak müşteri başına kazancı 330 dolara kadar artırabiliyor. Dolayısıyla müşteri ve müşteri deneyimi, ticaretin merkezinde yer alıyor. Dijital dönüşüm rüzgarlarını arkasına alan müşteri deneyimi, kurumlar için kritik bir dönüşüm noktası oluşturuyor. Satın alma deneyimi başlı başına bir yolculuğa dönüşüyor. Müşteri bu yolculuğa sosyal medyadan başlayıp, her adıma ayrı ayrı not vererek ilerliyor. Bu satın alma deneyimi boyunca müşteri eksik gördüğü, ihtiyacını karşılamayan her adımda not kırıyor. E-ticaret ve perakendede aynı eksiksiz ve pürüzsüz deneyimini sunabilmek, ortaya bütünleşik bir müşteri deneyimi çıkarabilmek bu nedenle büyük önem taşıyor.
Paynet olarak bütünleşik müşteri deneyimi yaklaşımını, yenilikçi ödeme teknolojileri ve tahsilat süreçleriyle buluşturduk. Bu sayede işletmeler, çok daha zahmetsiz bir şekilde tüm kanallar üzerinden kolay, güvenli ve hızlı ödeme alabiliyor. Beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektöründe de e-ticarete yönelim söz konusu. Bunu mümkün kılmak için, işletmelerin müşterisine mağazada sunduğu deneyimi tüm kanallarda sunabilmeleri gerekiyor. Tek link ile ödeme almayı sağlayan, uzaktan tahsilatı kolaylaştıran ve farklı banka kartlarına taksit yapan fintech çözümlerimizle işletmelerin bu zorlu hedefe ulaşmalarına destek oluyoruz.
Bu yıl için beklenti ve hedefleriniz nelerdir? Genel olarak büyüme stratejileriniz ve çalışmalarınız nasıl şekillenecek?
Paynet olarak 2021 için büyük heyecan duyuyoruz. Pandeminin damga vurduğu zorlu bir yılı dahi büyümeyle tamamladıktan sonra, 2021’de bu ivmeden güç alarak büyümeyi hedefliyoruz. Perakende sektöründeki omnichannel dönüşümünü tahsilat çözümleriyle desteklemek, Paynet’in pazarda fark yaratacağı alanların başında geliyor. Müşteri deneyimindeki değişikliklere paralel olarak geliştirmekte olduğumuz yeni ürün ve çözümleri 2021 içinde piyasaya çıkaracağız. Ayrıca, 2021 yılında gerek bankalar gerekse diğer iş ortaklarımızla ses getirecek iş birliklerini duyuracağız. Yüzde 100’e yakın bir büyümeyle kapattığımız 2020 sonrası 2021’de de aynı büyüme oranını yakalamayı hedefliyoruz.
İlk yorum yapan olun