Beyaz eşya sektörünün önemli çatı kuruluşlarından olan Beyper’in hikayesi nasıl başladı? Derneğin kuruluş aşamasından, hedeflerinden ve faaliyetlerinden bahseder misiniz?
Dayanıklı Tüketim ve Beyaz Eşya Perakendecileri Derneği (BEYPER) geçmişi 10 yıl önceye kadar uzanan bir oluşum. Derneğin kuruluş tarihi 2012. Daha önce Daysad adı verilen derneğin içerisinden çıkarak kurulan bir yapı. Beyaz eşya perakendecilerin, dağıtıcılarının ve distribütörlerinin içerisinde olduğu Daysad, işlevini sürdüremeyince burada yer alan bayileri yeni bir dernek çatısı altında yola devam etme kararı aldılar. Şahin Mersin, Yıldırım Söylemez, Cuma Seydan, Cengiz Sargın, Türkay Yılmaz, Hakan Akbayır derneğin ilk adımlarını attılar ve Beyper’i kurdular. İlk başkanımız Şahin Mersin oldu ve kendisini maalesef 2016 yılında kaybettik. Ardından ben başkanlığa seçildim. Dernek yavaş yavaş büyümeye ve faaliyet alanlarını genişletmeye başladı. Ben de yaklaşık 9 yıl önce derneğe üye oldum. Geçmişimize baktığınız zaman ağırlıklı olarak Daysad içerisinden gelen ekibin kurduğu bir yapı söz konusu. Şu anda 175 üyemiz bulunuyor ve bu sayımız her geçen gün artıyor.
Beyper, Türkiye çapında faaliyet gösteren bir dernek. Yönetim Kurulumuzda 13 kişi bulunuyor. İstanbul dışında Gaziantep, Kahramanmaraş, Adapazarı, Ankara gibi illerden de yönetimimizde olan arkadaşlarımız var. Yapımızı büyütmek için farklı çalışmalar yapıyoruz ancak pandemi etkisiyle birazcık yavaşladık. Son dönemde Koç Grubu’nun 87 üye vermesiyle birlikte biraz daha güçlendik. Şu anda derneğimize üye talepleri oldukça fazla. Pandeminin etkisinin geçmesiyle daha fazla olacağını düşünüyoruz. Türkiye’de 7.000 kadar münhasır bayi var ve karışık mağazalarla birlikte 14-15 bin civarında toplam bayi olduğunu düşünüyoruz. Dernek olarak yapacağımız çalışmalarla önümüzdeki dönemde üye sayımızı 2.000 civarına çekmeyi hedefliyoruz. Bunu da yaparken sektörün diğer önemli bir temsilci kuruluşu Türkbesd ile hareket ediyoruz. Hep birlikte derneğimizi büyüterek iyi yerlere geleceğimize inanıyoruz.
Beyper olarak 3 yıl kadar önce dövizin çok hızlı artışı ve AVM kiralarının dövizle ödenmesine yönelik bir çalışmamız olmuştu. Birleşik Markalar Derneği ile birlikte hareket ederek bir kepenk indirme süreci başlatmıştık. Bu çalışmamız başarılı olmuş ve devletimiz de hemen gerekeni yapmıştı. Ben de bir AVM bayisiyim ve bir dönemde olsa kiralar TL’ye çevrilmişti. Bu da büyük avantajları beraberinde getirmişti. Çünkü enflasyonun yüzde 12-13 olduğu bir ortamda döviz yüzde 30-50 aralığında yükseliyordu. Böyle bir çalışma ile bayilerimizi bir nebze de olsa koruma altına almış olduk.
Şu anda pandeminin etkisiyle genel yasaklamalar söz konusu ancak yine de bu dönemde Bloomberg, A Para gibi televizyonlara çıkarak sektörün sorunlarını anlatıyor ve gündemi aktarıyoruz. Bizim için Perakende Yasası çok önemli. Dernek olarak aynı zamanda Türkiye Perakendeciler Federasyonu – Perder üyesi de olduğumuz için birlikte hareket ediyoruz. Federasyona bağlı tüm çalışmalarda biz de varız. Örneğin hafta sonu sokağa çıkma yasaklarında bizler mağazalarımızı kapatıyoruz ancak indirim mağazaları açık kalıyor ve bizim ürünlerimizi satıyorlar. Onların yapmış olduğu bu indirimler sektörümüze büyük zararlar veriyor. Bunlarla da mücadelemizi sürdürüyoruz. Yeni çıkacak olan kanunlarda bunların engellemesi için de ne gerekiyorsa yapıyoruz. Rekabet Kurulu’nun da bunları dikkate almasını istiyoruz. Yeni çıkacak Perakende Yasası ile mağazalarımızı koruma altın alacağımıza inanıyoruz. Bunlar bizler için çok önemli. Farklı konularda danışmanlık hizmetleri alıyoruz.
Dernek olarak hangi hedeflere yönelik çalışıyorsunuz?
Beyper olarak bizim misyonumuz öncelikli olarak üyelerimizi bilgilendirme. Sektörümüze dair öğrendiğimiz ne varsa üyelerimize bunu aktarmak. KDV’ler, ÖTV indirimleri, bak komisyonları vb. Her türlü konuda gereken açıklamaları yapıyoruz. Geçen yıl İzmir’de, Ticaret Odası’ndan arkadaşlarımızla birlikte “Herkes Kendi İşini Yapsın” sloganıyla bir toplantı yapmıştık. Burada aldığımız kararlar ve açıklamalarımızın ardından Ticaret Odaları farklı çalışmalar yapmaya başladılar. Sektörümüzü korumak adına elimizden gelen ne varsa yapmaya gayret gösteriyoruz. Hiç kimseye karşı değiliz. Üretici firmalarla da sürekli diyalog halindeyiz ve sektörü ayakta tutmak için farklı çalışmalar yapıyoruz.
E-ticaret son dönemde epeyce büyüdü ve beyaz eşya satışları da bundan doğrudan etkileniyor. Dernek olarak bu konudaki görüşleriniz nelerdir?
Türkiye’de beyaz eşya sektöründe 4 büyük ana üretici var. Bazı firmaların e-ticaret konusunda kendi strateji ve planları olabilir ama büyük üretici firmaların bayilerle hareket etmek gibi bir fikirleri var. Buna bakan diğer üreticiler de onları örnek almaya başladılar. Tahminimiz 1-2 yıl içerisinde daha koruyucu çalışmalar yapılacaktır. Burada en önemli konu fiyat. Zaman zaman fiyatlar fabrikanın toptan fiyatının da altına düşüyor. Bunu korumak için çeşitli çalışmalar yapılıyor. Devletin bu konuda vereceği destekler çok önemli. Gerekirse online satışlara ekstra bir vergi daha olabilir. Eğer bunun önüne geçilmezse zarar görecek bayi arkadaşlarımız var. E-ticaret engellenmez ama fiyat dengesinin sağlanması gerekiyor.
Bayi sayısının artırılması için ne tür çalışmalar yapmayı hedefliyorsunuz?
Önümüzdeki 5 yıl içerisinde derneğin üye sayısını 2.000 civarına çıkarmayı hedefliyoruz. Pandeminin de etkisiyle yavaş yavaş büyüyoruz. Ancak Türkiye genelinde farklı çalışmalar yapma hedefimiz var. Ticaret Odaları ile çalışmalarımız bulunuyor. Oradaki beyaz eşya gruplarını bir çatı altında toplamak istiyoruz. Teknolojinin de el verdiği ölçüde daha geniş kitlelere kendimizi anlatmak ve çalışmalarımızı paylaşmak istiyoruz.
Bildiğiniz üzere bir bayide, mağazada en az 3-4 kişi istihdam ediliyor. Buna fabrikadan lojistiğe, servislere kadar bakıldığında çok büyük bir kitleden söz ediyoruz. Yan sanayi ile birlikte bu sektörde 600 bin kişi var. Dolayısıyla iç pazar hepimiz için çok önemli. Bugün üretilen ürünlerin yüzde 24’ü iç piyasaya gidiyor. %76’lık bir bölüm ise ihracata gidiyor. İç piyasada çok büyük bir hacim var. Buna ek olarak beyaz eşya son teknolojiyi barından bir sektör. A sınıfı enerji grubunda yer alan, az elektrik ve enerji tüketen ürünler var. Bunlar eve girdiğinde ayda 70-80 TL elektrik faturası düşebiliyor. Uzaktan bağlantılı ürünler var. Kısaca teknolojik gelişmeler sektör için çok önemli ve bunları anlatmak, satmak bizim işimiz.
Ek olarak istihdam yaratma konusunda da çok önemli bir sektörüz. İşsiz gençler için istihdam yaratılmasına büyük önem veriyoruz. Beyaz eşya sektörünün büyümesi demek tüm ülkenin de kalkınması demek. Bayi olarak bu işi üçüncü veya dördüncü nesillere aktarmak çok önemli. Bizim yönetimimizde uzun yıllardır bu işi yapmış arkadaşlarımız var. Yani ikinci veya üçüncü göbek yapmış, ailelerinde bu işi almışlar. Bu da bizim misyonumuz aslında. Bunu da yapmaya çalışıyoruz.
Bir Beyper olarak beyaz eşya perakende sistemine entegre olan ve bu işi büyütmeye çalışan tek derneğiz şu anda. Sektörün tek derneğiyiz diyebiliriz.
Dernek olarak geleceğe dönük hedefleriniz ve stratejileriniz nelerdir?
Öncelikli hedeflerimizden biri bir bayiliğin rastgele alınıp bırakılmamasını sağlamak. Birbayi kurulmadan önce bize danışılmasını ve doğruların yanlışların öğrenilmesini arzuluyoruz. Yanlış bir yola girip sonunda batmaması için ne yapılması gerektiğini doğru anlatmalıyız. Burası ciddi sermayelerin döndüğü bir sektör. Sabırlı olmak ve uzun vadeli planlar yapmak gerektiğinin altını çizmemiz lazım. Bir sonraki neslin bu işi yapıp yapmayacağının anlatılması çok önemli bizim için.
Bununla ilgili geçmiş dönemde çalışmalar da yaptık, yapmaya devam da edeceğiz. Bu topraklarda çok eski tarihlerde var olan Ahi geleneği, loncaları var. Biz de bu şekilde meslekle ilgili doğruları gösterip, kuralları belirleyen olmak istiyoruz. Bu bizim en uzun vadeli hedefimiz. Burada hiçbir marka birbiri ile rekabet etmiyor. Aslında hiçbir bayi de birbiri ile rakip değil.
2011-2012 yıllarında dünyanın en büyük 8 tane perakende zinciri Türkiye’deydi ve 187 ülkede, dünyada 8 tanesinin aynı anda bir arada bulunduğu başka ülke de yoktu. Bu bayilik sistemi ve bayiler o savaşlardan çıkıp geldi. Bu bize şunu gösteriyor ki gelecek 20 yıl boyunca yine biz bayiler var olacağız. Ama değişen koşullara ayak uyduranlar ve uyduramayanlar diye ayıracağız.
Biz Beyper olarak gelecek nesillere aktarabilecek bir sektör yaratmak istiyoruz. Çünkü başarı devamlılıktan geliyor. Tecrübelerimizi gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Daha fazla istihdam yaratmak istiyoruz. Bizim için en önemlisi bu. Bilinçli bir sektör yaratmak.
İlk yorum yapan olun